Batman'ın Kozluk ilçesinde zorunlu askerlik yaparken er Kıvanç Ağaoğlu'nun silahından çıkan kurşunla hayatını kaybeden Sevag Balıkçı'nın davasına devam ediliyor.
Diyarbakır 2. Hava Kuvvet Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde görülen sekizinci duruşmayı Nor Zartonk İnisiyatifi'yle birlikte Barış ve Demokrasi Partisi milletvekilleri Sebahat Tuncel ve Altan Tan da takip ediyor.
BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Sevag Balıkçı'nın ölümünün cinayet olduğunu ifade ederken İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel de bu sorunun yalnızca Balıkçı ailesinin sorunu olmadığını, bu ülkede asker ölümlerinin çok ciddi bir sorun olduğunu söyledi.
Nor Zartonk İnisiyatifi adın basın açıklaması yapan Kevork Altınkaya da olayın aydınlatılması ve sorumluların cezalandırılmasını istedi.
Tan: Bu cinayettir
CNNTürk'ün haberine göre, duruşma öncesinde BDP milletvekilleri Altan Tan ve Sebahat Tuncel ile, Nor Zartonk (Yeni Uyanış) İnisiyatifi üyeleri 2. Hava Kuvvet Komutanlığı önünde toplanıp, basın açıklaması yaptı.
Tan şunları söyledi:
"Parti olarak sadece Kürtlere, Alevilere, Türklere, laiklere değil herkese demokrasi diyoruz. Tabi ki Türkiye'de yaşayan Ermeni, Süryani bütün gayrimüslim vatandaşlarımız da, vatandaşlık hukukundan doğan bütün hukukları ile eşit haklara sahiptir."
"Ama halen yüz yıl önceki zihniyetle bir ayrımcılık ve 'benim katilim iyidir' felsefesi ile bir çok vatandaşımız yine ötekileştirilmekte."
"Ve bir Ermeni vatandaşımıza yapılan bu haksız muamelenin üzeri örtülmeye çalışılmaktadır. Bu bir cinayettir. Bunun mesulleri kim olursa olsun, ister tetiği çeken şahıs, ister bunun üstünü örten askeri yetkililer, bürokratlar kim olursa olsun, bunların kanun önünde cezalarını bulmaları gerekir."
"Bugün hak, adalet, hukuk için, ayrımcılığa karşı çıktığımız, müslim gayrimüslim ayrımı yapmadığımız için buradayız. Bütün hak ihlallerini, bütün haksızlıkları sonuna kadar takip ettiğimiz ve karşı çıktığımız gibi, bu haksız muameleye de karşı çıkacağız sonuna kadar da takip edeceğiz."
Tuncel: Nefret söylemi şiddeti yaratıyor
Sebahat Tuncel de şüpheli asker ölümlerine değinerek bir çok askerin "intihar etti" denilerek evlerine gönderildiğini ama bunların çoğunun nefret cinayeti olduğunu bildiklerini söyledi.
"Ermeni, Alevi, Kürt olduğu için insanlar özellikle askeriyede militarizmin de çok yoğun yerlerde bu tip şeylerle çok yoğun şekilde karşı karşıya kalıyorlar. Biz burada yetkililere bir kez daha çağrı yapmak istiyoruz."
"Türkiye'de bu nefret söylemi son bulmadığı sürece ne yazık ki bu cinayetlerle karşılaşacağız. Sadece askerde değil, sokakta da bu nefret söylemi şiddeti beraberinde getiriyor."
"O açıdan bu nefret söylemine dur demek hepimizin sorumluluğu diye düşünüyorum. Çünkü Balıkçı ailesinin bir nefret söyleminin bir kurbanı diye düşünüyoruz. Sadece Ermeni kimliğinden dolayı değil, aslında Ermeni kimliğine söylenenlerin bir yansımadır."
"Bu bitmediği sürece de Türkiye'de de gerçek anlamda demokrasi olmaz. Hakların Demokratik Kongresi olarak davayı izlemeye devam edeceğiz. Burada adalet çıkarsa en azından bundan sonraki bu cinayetleri engellemek açısından bir adım olacak." (EKN)