"Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü" nedeniyle Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) grup toplantısına erkek milletvekillerinin yanı sıra erkek konuk da alınmadı. BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, konuşmasını kadına yönelik şiddete ayırdı.
Resmi verilere göre 2010'un ilk yedi ayında 226 kadının öldürüldüğünü, 478 kadının tecavüz, 722 kadının tacize uğradığını, 6 bin 423 kadının ise aile için şiddete maruz kaldığını hatırlatan Kışanak, kadına yönelik şiddetin erkeklerin kadınlar üzerindeki egemenlik mücadelesinden kaynaklandığını belirtti.
"Aile kurumu ile devlet elele vermiş kadınları katlediyor"
Kadınların hayatın her alanında şiddetle karşılaştığını, kadına yönelik şiddetin önlenmesi için yeterli çalışmanın yapılmadığını anlatan Kışanak, devletin, korunmayı talep eden kadınları bile koruyamadığını söyledi. Kışanak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Nahide Opuz'un açtığı davada Türkiye'yi mahkûm ettiğini hatırlattı.
Aile içi şiddetin yaygınlığına da dikkat çeken Kışanak, "Aile kurumu ile devlet kurumu el ele vermiş kadınları katlediyorlar" dedi; gözaltında ve tutuklamalarda da cinsel taciz ve tecavüz olayları yaşandığını ancak yargı ve emniyet görevlilerinin bu olayları kapattığını söyledi.
"Bizi etnik milliyetçilikle suçlayanlar dönüp aynaya baksın"
Kışanak "ittifak" tartışmalarına da değindi. Parlamentoya geldikleri günden beri, kendilerini 'demokratik anamuhalefet partisi' olarak gördüklerini belirtti; Türkiye'nin tüm sorunları konusunda politika ürettiklerini, bu sorunların tümünün çözümünde demokrasi kriterini gözönünde bulundurduklarını söyledi.
"Bugün Türkiye'nin içinde bulunduğu süreç, demokrasi ittifakını gerektiren bir süreçtir" diyen Kışanak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tüm yurttaşlarımızın bütün farklılıklarıyla özgürlük ve eşitlik kriteri içinde yaşayabileceği bir Türkiye'yi yaratma iddiası olan varsa çağrımız onlaradır. Bu tür iddiası olmayanlarla zaten bizim bir işimiz olmaz. Biz bir seçim ittifakından değil, biz Türkiye'yi ileriye, aydınlık bir geleceğe taşıyacak bir demokrasi mücadelesi ortaklığından bahsediyoruz.
Bu konuda partimizi etnik milliyetçilikle suçlayanların dönüp aynaya bakması gerekiyor. Biz bu ülkede etnik milliyetçiliğin yarattığı travmayı ortadan kaldırabilmek için, onların yarattığı tahribatı temizleyebilmek için mücadele ediyoruz. Etnik milliyetçilikten bahsedenler dönüp Dersim katliamına baksınlar. Bu geçmişe sahip olan kimsenin, bizi etnik milliyetçilikle suçlamaya hakkı yok. Etnik milliyetçiliğin daniskasını bu ülkede sizler uyguladınız.'' (BB/EÖ)