Prof. Dr. Doğu Ergil, bugün İstanbul'da gazeteci ve aktivistlerle buluşan Barış ve Demokrasi Partililere (BDP) "Türklerle birlikte yaşamaktan bahsediyorsunuz. Bunun için kendi tabanınızdan aldığınız yanıtları da göz önünde bulundurarak bu ideale uygun politikalar üretmekte ısrarlı olun" önerisinde bulundu. "Türkiye partisi olmak istemeniz bunun için iyi bir yoldur" dedi.
"Silah değil, haklı olmanın manevi gücü BDP'yi güçlü kılar" diyen Ergil önerleri şöyleydi:
* Kürt siyasal önderliği kendisini savaşçı değil, dönüştürücü ve barışçı olarak tanımlamalı.
* BDP, yandaşlarını iyi tanımlamalı, onlarla ortak mutabakatlar geliştirmeli. Aleviler buna güzel bir örnek.
* Kürt sorunun çözümü konusunda risk almış olan Adalet ve Kalkınma Partisi'ni (AKP) yalnız bırakmamalı. Çözüm önerilerini paylaşmalı.
* Hükümetten beklediği barış ve demokrasi adımlarını BDP atmalı. Bunu da sivil girişim çerçevesinde gerçekleştirmeli.
"BDP'nin çözüm üreten tutumu AKP'yi özgür kılar"
Taraf Gazetesi yazarı Etyen Mahçupyan'ın da önerileri BDP'nin Kürt sorunun çözümüyle ilgili AKP'yi yalnız bırakmamasıydı.
"İki hafta önce Meclis'ten çekilmiş kişilerin geri dönerek siyaset yapmasını değerlendirmek şu an için erken" diyen Mahçupyan şunları söyledi:
"Kürtler yalnızca Demokratik Toplum Partisi (DTP) ve PKK üzerinden anlaşılabilecek bir kesim değil. Entelektüel sıçrama yapmış bir topluluk. Bu insanların yönlendirilebilir olduklarını düşünmekten vazgeçip suyun önüne set çekmek yerine önlerine siyaset sunmak gerekiyor."
Mahçupyan, BDP'nin şu soruları yanıtlaması gerektiğini vurguladı:
* Kürt siyasetinde Türkiye'yi şaşırtmak için ne önerileriniz var?
* AKP doğru davranmıyorsa bunu sağlamak için nasıl davranılmalı?
Mahçupyan, "BDP'nin bu konudaki tutumu AKP'yi çözüm konusunda daha cesur ve özgür kılar" dedi.
BDP Genel Başkanı Demir Çelik, Ergil ve Mahçupyan'ın yorumları ve soruları üzerine şunları söyledi:
"Amacımız taraf olma kaygısı üzerinden siyaset yapmak değil. Sadece eleştiren bir yapı olmak istemiyoruz. Bizim önceliğimiz Kürt siyasetine ve aktörlerine yönelik olumsuz algıyı kırmak. Demokratik cumhuriyete giden yolun bizden geçtiğini düşünüyoruz. Partimiz küçük ancak iddiamız büyük. Bugüne kadar yalnızlaştırıldık ve marjinalleştirildik. Bu zinciri kırarak sorunları ortaklaştırmaya çabalayacağız."
"Türklere kendimizi yeterince ifade edemedik" diyen Çelik, "ama bunun sorumlusu biz değiliz" diye ekledi.
Çelik'in, Radikal'den Oral Çalışlar'ın "Türkiye partisi kavramı Kürt partisi olmayın baskılarının sonucu mu? Bu kavramla ne demek istiyorsunuz?" sorusuna yanıtı şu oldu:
"Emek, inanç, düşünce gibi konularda yaşanan sıkıntılar varken sadece Kürt kimliği üzerinden siyaset yapamayız. Tüm bu demokrasi sorunlarını sahiplenmekten bahsediyoruz."(BÇ)