Ergenekon Davası'na paralel olarak operasyonla geçmişte Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği ve Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) ve Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı gibi görevde bulunmuş kişilerin gözaltına alınması tepkileri de beraberinde getirdi.
Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun evindeki polis aramasını değerlendiren Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, "Hukukun üstünlüğüne yapılan saldırıları yine hukuk önleyecektir; bunu herkes böyle bilsin" dedi.
Baykal: Hukuki değil, siyasi
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lideri Deniz Baykal, basın toplantısında, "Artık hukuki değil, siyasi bir süreçle karşı karşıyayız. Ne yazık ki, rejim değişikliği yaşanan ülkelerde böyle olur. Humeyni öncesi ve sonrası, Hitler öncesi ve sonrası...Siyasi hesaplaşma ve intikam arayışı söz konusu. Bu bir intikam operasyonu" dedi.
"Uluslararası hukuk standartlarına, Türkiye Anayasası'na uygun bir uygulama değildir. İnsanlar hapiste ölecek, hastalanacak ama neyle suçlandıklarını bilmeyecekler, böyle bir şey hukuk devletinde olamaz.
"Hesaplaşmaları şahsi değil, Cumhuriyetin temel değerleriyle ve ona sahip çıkanlarladır. Onlara mesajdır...İyiye gitmiyoruz. Uyarmak durumundayız. Sessiz kalamayız" dedi.
CHP'li Ateş ve Sertel: Altı aydır iddianame yok
Gözaltındaki eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz'ün evinden ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtlayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş, Gürüz'ün bilgisayar kasası, fotoğraf makinesi, cep telefonu ve bazı belgelerine el konulduğunu söyledi.
NTV'ye göre Ateş ve CHP milletvekilleri Nur Serter, 20 aydır süren Ergenekon Soruşturması'ndan tutuklanan Emekli Orgeneraller Hurşit Tolon ve Şener Eruygur hakkında hala iddianame düzenlenemediğini söylediler.
Ergenekon'u, "Türkiye demokrasisinde kurulan bir tuzak" olarak nitelendiren Ateş, "İlk gözaltılar olduktan 13 ay sonra iddianame hazırlandı. İkinci dalgada gözaltına alınan değerli orgenerallerimiz (Tolon ve Eruygur) altı aydır içerideler ve hayati tehlikeyle karşı karşıya kaldıkları için de şu anda askeri bir hastanede tedavi altındadırlar. İki değerli vatandaşımız hayatını kaybetti ama daha neyle suçlandıkları bilinmemektedir...Türkiye'yi demokrasiye götürüyoruz derken dilerim Türkiye bir polis devletine, faşizme doğru yol almaz. Maalesef AK Parti iktidarı kendisine muhalefet eden kendi yanlışlarını kamuoyuyla paylaşan herkesin üzerinde Demokles'in kılıcı gibi bir Ergenekon kılıcını sallamaktadırlar. Bu kılıç döner kendilerini vurur" dedi.
CHP'li Serter de, "Ben böyle bir ülkede yaşamaktan, şu olaylara tanık olduğum zaman utanç duyuyorum. 6 aydır 2 orgeneralin iddianamesi hazırlanmadı. Çünkü kanıttan suçluya gitmiyor bu sistem. Önce Türkiye'nin aydın, Atatürkçü, entelektüellerini gözaltına alıyor, sonra delil üretme çabasına girişiliyor.Son derece üzgünüm. Değerli bir dostumu, ağabeyimi polislerin arasında götürülürken görmek beni çok yaraladı."
CHP Ankara Milletvekili Nesrin Baytok da, polisten el konan bilgisayarlarla ilgili "yedeklemeyi sonra yapacağız" şeklinde açıklama geldiğini ileri sürerek, "Bilgisayar verilerinin sonradan yedeklenmesi ne demek? Bunu kamuoyunun takdirine bırakıyorum" şeklinde konuştu.(EÖ)