Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır, kot taşlamada çalışırken silikozis hastalığına yakalanan işçilerle yakınları bu hastalıktan ölenlerin sosyal güvence altına alınması amacıyla hazırlanan kanun teklifini Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na (TBMM) sundu.
Teklif, silikozis hastalığına yakalanan kişilerin genel sağlık sigortası kapsamına alınmasını ve bu kişilerden katılma payı alınmamasını öngörüyor. Silikozis hastalarına sosyal güvenlik kurumunca geçici iş göremezlik ödeneği verilmesini ya da sürekli iş göremezlik geliri bağlanmasını, ölen kişinin hak sahiplerine gelir bağlanmasını ve cenaze ödeneği verilmesini düzenliyor.
Hastalıklarının çalışma koşullarından kaynaklandığını belgeleyebilen silikozis hastaları, işten ayrılmış olsalar da süre sınırı olmaksızın kanunla sağlanan haklardan faydalanabiliyor.
5 bin kişi hasta
Silikozis hastalığı, kot kumlama sırasında ortaya çıkan silikojenin solunması sonucunda akciğerlerin işlevsiz kalmasıyla ortaya çıkıyor. Kot kumlama işinde altı aylık çalışma bile hastalığa yakalanmaya yetiyor. Belli bir dönemden sonra kumlama işi bırakılsa da hastalık ilerleyip ölümle sonuçlanabiliyor. İlerlemiş silikozis hastalığının tedavisi bulunmuyor.
Tasarıya göre, Türkiye'de kot taşlama işinde çalışan yaklaşık 10 bin işçi bulunuyor. Bu işçilerden yalnızca 500'üne silikozis tanısı konmuş, ancak gerçek rakam bilinmiyor. Çoğunluğu 20'li yaşlarında en az 5 bin kot işçisinin silikozis hastası olduğu tahmin ediliyor.
Anayasa ve uluslararası belgeler
Tasarıda "1982 Anayasasının 2, 5, 10, 12, 13, 17, 49, 56 ve 60. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde herkesin kişiliğine bağlı, dokunulamaz, devredilemez, vazgeçilemez sosyal güvenlik hakkına sahip olduğu açıkça görülmektedir" deniyor.
Tasarıda, Anayasa Mahkemesi'nin emsal teşkil eden kararları da yer alıyor. Bu kararlardan birinde Anayasa Mahkemesi, sosyal güvenliği temin etmeyi devletin temel amaç ve görevleri arasında değerlendiriyor. Bir diğerinde sosyal güvenlik hakkı, "yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma hakkı" ile bağlantılı olarak değerlendiriliyor.
Tasarıda, Türkiye'nin tarafı olduğu uluslararası metinlerin de sosyal güvenlik hakkını temel bir insan hakkı olarak tanıdığı ve bu hakkın hayata geçirilmesini sosyal hukuk devletinin görevleri arasında saydığı belirtiliyor.
Tasarı, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 22. ve 25. maddelerine, Uluslar arası Çalışma Örgütü (ILO) Anayasası'na ve Filedelfiya Bildirgesi'ne, Sosyal Güvenliğin Asgari Normları Hakkında 102 Sayılı Sözleşmeye ve Avrupa Sosyal Şartı'na atıfta bulunuyor.
Kot kumlama işçileri Ankara'daydı
Kot kumlama işçileri ve aileleri, sosyal güvenlik haklarından hastalıkları oranında yararlanma taleplerini dile getirmek üzere geçtiğimiz hafta Ankara'da üç günlük oturma eylemi gerçekleştirmiş; AKP, CHP, MHP ve BDP parti gruplarıyla ve Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Zafer Üskül ile görüşmeler yapmıştı. (BB/TK)