Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Osman Baydemir Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AKP’ye üye olması üzerine “Zaten partiyi sen yönetiyordun” dedi.
“Erdoğan partisine üye olmuş! İyi de kurban sen ne zaman partinden ayrılmıştın ki... Zaten partiyi sen yönetiyordun.
“Hukuk dışı bir yöntemle Yüksekdağ’ın üyeliği bu partiden düşürüldü. Gün gelecek, Yüksekdağ tekrar bu partinin üyesi olacak.”
Partisinin grup toplantısında konuşan Baydemir’in konuşmasından satırbaşları şöyle...
Ekonomik kriz
“Ülke büyük bir ekonomik dar boğazın içinde. Krizlerden çıkışın bir tane yolu var; zulüm kimden gelirse gelsin zulme hayır diyebilmek. Mazlum kim olursa olsun, kimliğine bakmadan onun yanında olabilmek.
“16 Nisan'da milyonlar tekçiliğe hayır dedi, milyonlar KHK’lere, OHAL’e hayır dedi, milyonlar zulme hayır dedi. Ne diyorlardı, ‘OHAL rejimi sadece devlete sızmış örgütlenmelere karşıdır’. Oysa ki OHAL rejimi bir bütün olarak eşitlik talebinin sesini kısmaya yönelik olduğu ortaya çıktı.
“2002’de işsizlik % 6-7 düzeyindeydi bugün ise 7 milyon 100 bin insan işsiz. Türkiye’de her 5 kişiden biri işsiz.
“Kürt coğrafyasında ise, her 5 gençten 4’ü işsiz. 40 bin insan işsizlikten, yoksulluktan dolayı, intihar etti. Murat Akar Diyarbakır Ergani’de canına kıydı. Cebinden çıkan notta işsizlik nedeniyle olduğu yazıyordu.
“2004’te 181 bin taşeron işçi vardı, bugün ise en az 1 buçuk milyon. Yani taşeron işçi sayısı yüzde 700’ü aşkın bir tırmanışa geçti. Taşeronluk nedir? 21. yüzyılın köleliğidir. İşte bu nedenle ‘hayır’ımız bitmedi. Köleliğe hayır diyoruz.
“Belediyelerimizde biz toplu iş sözleşmesi yaptığımızda, hakkımızda soruşturma açılıyordu. Hükümetin en büyük vaadi taşeron işçiliğe 4B ve 4C’ye kadro vermekti, yerine getirilmedi. İşte yalana bir kez daha hayır demek için hayır mücadelesi daha bitmedi.
“Kıdem tazminatına göz diktiler”
“Son bir kale kalmış emekçinin elinde, kıdem tazminatı. Ona göz dikmişler. Emekçinin alın terini fona devretmek istiyorlar. Kıdem tazminatı da elinden alınırsa, işveren dilediği zaman emekçinin işine son verecek.
“Çalışanların, işsiz kaldıklarında kısmen de olsa fayda sağlayacak bir işsizlik fonu oluşturuldu ve 104 milyar lira birikti. Sadece 14 milyar işsizler için harcandı. Diğer kaynak nereye gitti peki? O şatafat kesimine gitti. Sömürü düzenin devam etmemesi için, emekçilerin 'hayır’ı ile özgürlük talebindeki Kürtlerin hayırlarının buluşmasının zamanı gelmiştir.
“AKP devlete format veriyor”
“AKP müttefiki olan, ortağı olan şer cephesiyle devlete bir format veriyor. Yeni bir formatla, toplum mühendisliğini hayata geçirmeye çalışıyor. Ve bu format, sanki bir yenilikmiş gibi sunuluyor. Oysa bu, ittihatçılıktır.
Bugünün AKP’sini görmüş ki AKP’ye tam 200 yıl önce, Hegel şöyle seslenmiş: “Bunların tarihten öğrendiği tek şey, hiçbir şey öğrenmedikleridir.
“Sıra sana gelecek"
“657 sayılı Devlet Memurları Kanunundaki bütün haklar, KHK ile ortadan kaldırılmış durumda. Bize düşen, net bir beyanı ortaya koymaktır. Bu zulme maruz kalan, kalma olasılığı olan 80 milyon insan var. O halde bir kez daha biata hayır diyelim, zulme hayır diyelim, zulme sessiz kalanlara hayır diyelim.
“Susma. Çünkü sustukça sıra sana gelecek. Sıranın sana gelmemesi için, sıranın senin komşuna, kardeşine gelmemesi için, sıranın kimseye gelmemesi için artık kol kola gelmenin, yürek yüreğe vermenin zamanı gelmiştir.
“Kürt düşmanlığı kimseye kazandırmadı”
“Onlar, bütün bu yıkım politikasını gizlemenin peşindeler. Yani tarihten ders çıkarmamışlar. Bütün bunları gizlemek adına, Şengal’e, Rojava’ya operasyon düzenliyorlar. Bu, Kürt düşmanlığı politikasına devam etmek demektir. Kürt düşmanlığı politikası şimdiye kadar hiçbir hükümete kazandırmamıştır, Vallahi ki sizlere de kazandırmayacaktır.
“İktidar partisi dörde bölündü”
“Öyle bir realite var ki, artık yalanın da dolanın da bir yaşam süresi var. İktidar partisi dörde bölünmüş durumda.
“Bir kesim, paracılar. Her gelen başbakanı alkışlarlar.
“İkinci kesim, ByLock’çular. Onlar en çok bağıranlardır, çünkü sıranın kendisine, bağırmak suretiyle gelmeyeceğine inanırlar.
“Bir diğer kesim, korku imparatorluğuna teslim olanlar.
“Bir kesim de, gidişattan rahatsız olanlar.
“İşte bizim çağrımız gidişattan rahatsız olanlaradır; bu gidişat kimseye kazandırmıyor.
“Biz gerçek muhalefet olarak, gerçeklere ayna tutmaya devam edeceğiz. Lakin bu tek başına yetmiyor. Ortak paydada buluşma, savaşa dur deme, yolsuzluğa dur deme vaktidir. KHK'lere dur deme vaktidir. Her bir KHK bu ülkeyi on yıllarca geriye götürme riskine sahiptir. Siz de görün ki şer cephesinin sizlere bir katkısı yoktur. Kuruluş felsefenizi inkar ediyorsunuz.” (YY)