Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi Öğretim üyesi Dilek Cindoğlu ve Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı'ndan (TESEV) Ebru İlhan'ın birlikte hazırladığı "Uzman mesleklerde başörtülü kadınlar: 2010 Türkiye'sinde "Başörtüsü yasağı" ve iş piyasalarında ayrımcılık" başlıklı araştırmaya göre; başörtülü kadınlar, "İşe resimli CV göndermek durumunda kaldığında, ücret politikalarında ve işten atılırken" ayrımcılığa uğruyor.
Aralık 2009-Haziran 2010 tarihleri arasında Ankara, İstanbul ve Konya'da evli, bekâr, çalışan, çalışmayan kadınlarla ve eşleri başörtülü olan erkeklerle, kanaat önderleri toplam 79 uzman meslek sahibi kadın ve 25 erkekle yüz yüze yapılmış görüşmelerden hazırlanan araştırmadan bazı notlar:
. Konda ve Metropoll'ün 2008 araştırmalarına göre, 'Kadınların yüzde 71-72 i başörtüsü kullanıyor', üniversite mezunlarının yüzde 11'i ise 'başörtülü. 2009 Dünya Bankası ve Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) araştırmasına göre; 1998'de yüzde 50 civarında olan kadının işgücüne katılımı, 2006'da yüzde 35 civarına geriledi.
. Türkiye'de kadınlar, annelik ve ev işleri sorumluluklarını ücret karşılığı alabilecekleri ya da aileden ücretsiz olarak sağlayabildikleri zaman çalışıyorlar. Kadınların en yoğun iş piyasalarına katıldığı iki alan ise; tarımda ücretsiz aile işçiliği ve uzman meslekler.
. Başörtülü üniversite kadınlar homojen bir grup kadın değildir. Başörtülü kadınların; dinle ilişkileri, siyasallaşma dereceleri, geleneksel değerleri benimseme şekilleri ve düzeyleri, bireysel dindarlık düzeyleri ile ekonomik ve sosyal kapitalleri farklıdır.
. Başörtüsü yasağı, genç meslek sahibi başörtülü kadınlar için en temel çatışma alanı.
. Meslek sahibi kadının başörtüsüyle çalışması; dindarlığının ve bireyselliğinin bir parçası. İş arkadaşlarından ve özellikle kendisinden daha az statülü erkeklerden saygı görüyor. Sokakta ve işyerinde kendisini daha güvende hissediyor.
. İşe resimli CV göndermek durumunda kaldığında, ALES, KPSS gibi merkezi sınavlarda açık resim vermek gerektiğinde, ücret politikalarında (Zaten burada çalışman bir lütuf), işten atılırken (Zaten aile geçindirmek zorunda değilsin) deniliyor.
. Meslek sahibi başörtülü kadınlardan 'görünmez' olmaları isteniyor. 'Görünmez' olmayı ya başlarını açarak ya şirketin görünen yüzü olmayarak (müşterilerle toplantılara katılmayarak, kurslara, eğitimlere gönderilmeyerek, devlet daireleriyle ilişkide işlerden uzak tutularak) ya da şirketin arka odalarında oturtularak başarıyorlar.
. Bu süreçler başörtüsü kadınları iş piyasalarından caydırıcı bir rol oynamakla birlikte, çalışmayan başörtülü kadınlar kamusal alana STK'larda aktif rol alarak ulaşmaktadır.
. İşveren açısından ise; geleneksel ataerkil örüntülere dayanarak (Sen aslında çalışmasan da olur, evi geçindirmek zorunda değilsin) başörtülü kadının çalışması marjinalleştiriliyor.
. İş hayatında başörtülü kadınlar, yaşadıkları ayırımcılıkların ve engellerin neredeyse tamamını "başörtüsü" üzerinden algılıyorlar.(BT/EÖ)