"Düşünce özgürlüğü tüm düşüncelerin anası"
Ankara'da Fikret Başkaya'nın cezaevine girmesini protesto eden bilim adamları, demokratik kitle örgütü temsilcileri ve çok sayıda vatandaşın katıldığı bir toplantı düzenlendi. Ankara'daki toplantıda konuşan Başkaya, düşünce özgürlüğünün tüm düşüncelerin anası olduğunu belirterek, Türkiye'de muhalif düşüncelere düşman gözüyle bakıldığını savundu.
Türkiye Ortadoğu Forumu Vakfı'nın başkanlığını da yürüten Doç. Dr. Fikret Başkaya, 1 Haziran 1999 tarihinde Özgür Bakış gazetesinde yayınlanan ve Abdullah Öcalan'ın yargılanmasını yorumladığı "TarihiDava mı?" başlıklı makalesi nedeniyle, İstanbul DGM'de yargılanmıştı. Mahkeme Terörle Mücadele Yasası'nın 8./1 Maddesi'ni ihlalden suçlu bulduğu Başkaya'yı 1 yıl 4 ay hapis cezasını çarptırmış, cezanın Yargıtayca onanarak kesinleşmesinden sonra Başkaya'nın avukatı Aydın Erdoğan'ın başvurusu üzerine, 300 milyon lira teminat karşılığında cezanın infazı 29 Haziran 2001 tarihine kadar ertelenmişti.
Toplantıya katılanlar
Dün Başkaya'yı uğurlamak üzere düzenlenen toplantıya avukat Eşber Yağmurdereli , Mazlum-Der Genel Başkanı Yılmaz Ensarioğlu , Türkiye İnsan Hakları Vakfı Genel Başkanı Yavuz Önen , sanatçı Şanar Yurdatapan 'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda aydın katıldı. Konuşmaların ardından Başkaya, 15 aylık hapis cezasını çekmek üzere alkışlarla Kalecik cezaevine hareket etti.
Avukat Aydın Erdoğan , Fikret Başkaya'nın 1 yıl cezaevinde kalacağını bildirdi.
Fikret Başkaya ile Dayanışma Hattı
Demokrasim.net gazetesi, yazarı Fikret Başkaya'ya verilen cezayı eleştirdi ve " Başkaya ile Dayanışma Hattı" ile ilgili olarak çağrıda bulundu:
* Yazarımız Başkaya'nın yazdığı bir yazı nedeniyle cezaevine girmesini antidemokratik ve faşizan bir uygulama olarak görüyoruz. Bu çağdışı düşünceyi kınıyoruz.
* Sıra sana gelecek ve bugün tepkini geliştirmezsen yarın yalnız kalacaksın
* Fikret Başkaya İle Dayanışma Hattı oluşturalım
* Demokrasim. net gazetesi, herkesi Fikret Başkaya kitaplarını okumaya ve yazarımızla mektuplaşmaya çağırıyor.
* Karanlıklara inat, bir kitap! (YÖ)
Başkaya'nın 'suçu'
1993'de, Abant İzzet Baysal Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi iken "Paradigmanın İflası" adlı kitabı nedeniyle de yargılanan Başkaya, yine aynı yasa kapsamında "bölücülük propagandası" suçlamasıyla 1 yıl 8 ay hapis ve 41 milyon lira cezaya çarptırılarak cezaevine konulmuştu.
Başkaya ikinci yargılanışında da devletin resmi tezlerine muhalif bir düşünce içerisinde bulunduğu için cezalandırılmış bulunuyor. Hakkında hazırlanan iddianamede Başkaya'nın "suçu" şöyle tanımlanıyor:
"Gerçekten yazının incelenmesinde, Kürt sorununa ulusal bir sorun yerine, bir zabıta vakası olarak bakıldığı, oysa bu mücadelede Kürtlerin artık bir kent toplumu olarak Kürt entelijansiyonu yaygınlaştırdıkları, siyasi önderlik oluşturacak yüksekliğe çıktıkları, önderliğin (PKK kastediliyor) Kürtlerin ulusal kimliklerini, ulusal haklarını, ulusal onurlarını korumak için mücadele ettiğinden bahsedilerek basın yolu ile bölücülük propagandası yapıldığı görülmektedir." (Dizgi yanlışları iddianamede olduğu gibidir.)
1993'teki kitap "suçu"nun bedelini cezaevine atılmanın yanı sıra üniversiteden atılmakla da ödeyen Başkaya, ikinci kez cezalandırılmasına neden olan makalesinden hemen sonra yazılarının yayınlandığı yayın organından da dışlandı.
Başkaya'nın bugüne kadar yayınlanmış ve bazıları "yargılanmış" kitapları da şöyle:
"Paradigmanın İflası", "Yediyüzyıl: Osmanlı Beyliği'nden 28 Şubat'a Bir Devlet Geleneğinin Anatomisi", "Azgelişmişliğin Sürekliliği", "Kalkınma İktisadının Yükselişi ve Düşüşü","Resmi İdeoloji Bilim ve Sosyalizm".(YÖ/EK)