* Fotoğraf: Arşiv - AA
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, “Tek Adam Rejimi’nde Hak ve Özgürlükler Karnesi” başlıklı raporunda yaşanan hak ihlallerini ortaya koydu.
Rapora göre, hak ihlali yapıldığı gerekçesiyle 2012-2019 yılları arasında Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) toplam 478 bin 407 başvuru yapılırken, bu başvuruların yüzde 51’i Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin devreye alındığı 2017-2019 yılları arasında gerçekleşti.
AYM’ye yapılan bireysel başvuru sayısı ise 245 bin 350 oldu. 2017-2019 yılları arasında saatte 9, haftada 1573 kişi hak ihlaline uğradığını ileri sürerek AYM’ye başvurdu.
Raporda, hak ihlalleri iddialarının özellikle “Adil Yargılama”, “Ayrımcılık Yasağı”, “Kişi hürriyeti ve Güvenliği”, “Yaşam Hakkı”, “İfade Özgürlüğü”, “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Hakkı”, “İşkence ve Kötü Muamele” üzerinde yoğunlaştığı kaydedildi.
İşkence ve kötü muamele yaygınlaştı
Rapora göre, 2012 yılında kötü muamele gördüğü iddiasıyla AYM’ye başvuran kişi sayısı 4 iken, bu sayı 2019’da yüzde 104 bin 425 artışla 4 bin 181’e ulaştı.
8 sene içinde işkence ve kötü muamele gördüğünü ileri süren yurttaşların sayısı 9 bin 646 olarak kayıtlara geçti.
* Gamze Akkuş İlgezdi
Günde 8 kişi işkence ve kötü muamele gördü
2017’de işkence ve kötü muamele iddiasıyla AYM’ye başvuran 940 kişi varken bu sayı 2019’da yüzde 345 artarak 4 bin 181 oldu.
2012-2019 yılları arasındaki işkence ve kötü muamele iddialarının yüzde 88’i Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin devreye girdiği 2017-2019 yılları arasında kayıt altına alındı.
Bu dönemde toplam başvuru sayısı 8 bin 478 olurken, günde 8 kişi işkence ve kötü muamele gördüğü için hakkını AYM’de aradı.
En çok adil yargılanma hakkı ihlal edildi
Rapora göre, 2012-2019 yılları arasında 222 bin 637 kişi adil yargılanma hakkı ihlal edildiği gerekçesiyle AYM’ye başvurdu.
2012’de AYM’ye başvuran bin 144 kişi varken bu sayı 2019’da yüzde 2 bin 236 artışla 26 bin 719’a yükseldi. Adil yargılanma hakkı ihlallerinin yüzde 45’i Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde meydana geldi.
2017-2019 yılları arasında adil yargılanmadığı gerekçesiyle AYM’ye başvuran kişi sayısı 99 bin 994 oldu.
Ayrımcılık
2012’de ayrımcılığa uğradığını iddia ederek, AYM’ye başvuran kişi sayısı 90 iken bu sayı 2019’da yüzde 9 bin 192 artışla 8 bin 363’e yükseldi.
Söz konusu ihlallerinin yüzde 54’ü Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminde gerçekleşti.
Bu dönemde mağdur olduğu gerekçesiyle AYM’ye başvuran kişi sayısı 21 bin 504 olarak kayıtlara geçti.
Kişi hürriyeti ve güvenliği ihlalleri
2012’de kişi hürriyeti ve güvenliğinin zarar gördüğü gerekçesiyle AYM’ye başvuran kişi sayısı 57’ydi. Bu sayı 2019’da 160 kat artarak 9100’e ulaştı.
2012-2019 yılları arasında meydana gelen toplam 27 bin 943 ihlal iddiasının yüzde 81’i yani 22 bin 633’ü Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemine geçilen 2017 sonrasında gerçekleşti.
Yaşam hakkı ihlalleri 130 kat arttı
2012’de AYM’ye yaşam hakkı ihlal edildiği gerekçesiyle başvuruda bulunan kişi sayısı 18 iken 2019’da bu sayı 2 bin 352’ye ulaştı.
Böylece yaşam hakkı ihlali gerekçesiyle AYM’ye başvuranların sayısı 8 senede tam yüzde 12 bin 967 arttı.
İfade özgürlüğü
2012’de ifade özgürlüğü ihlal ediği gerekçesiyle AYM’ye bireysel başvuruda bulunan kişi sayısı 7 iken 2019 yılı sonu itibariyle bu sayı tam yüzde 55 bin 914 artışla 3 bin 921’e yükseldi.
Toplantı ve gösteri yürüyüşleri
Rapora göre, geçtiğimiz 8 yılda, toplam 5550 kişi toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ihlal edildiği için AYM’ye başvurdu. 2012’de 4 olan başvuru sayısı 2019’da bin 54’e yükseldi.
Hak ihlaline uğradığı gerekçesiyle AYM’ye başvuranların yüzde 77’si yani 4 bin 267’si Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dönemindeki uygulamalardan kaynaklandı.
“Türkiye’yi demokrasiden koparıyor”
Hak ihlalleri ile ilgili olarak Türkiye’nin giderek daha da otoriterleştiğinin en açık göstergesinin AYM’ye bireysel başvuruları olduğunu vurgulayan Akkuş-İlgezdi, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Evrensel İnsan Haklarının temel göstergesi olan ‘Adil Yargılanma Hakkının’, ‘Ayrımcılık Yasağının’, ‘Yaşam Hakkının’, ‘İfade Özgürlüğünün’ hepsinde birden yaşanan gerileme Türkiye’yi demokrasi liginde küme düşürmektedir.
“Bir ülkede İki kişinin en temel insan hakları ihlal edilmiş olsa bile ülkelerde hukuk devletinin zara gördüğü ileri sürülür. Oysa Türkiye’deki tablo, hukuk devletinin her gün erozyona uğratılarak yok edildiğini göstermektedir.
“Dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde adalete erişim, yurttaşlık hakları, toplumsal haklar ve eşitlik ilkesinin günbegün eridiği, bu kapsamda siyasi eşitliğin ortadan kalktığı ve iktidarın halk üzerinde tahakküm kurduğu görülmektedir.” (TP)