Gazetecilik mesleğine 56 yıl önce başladığını hatırlatan Topuz, 50 yıl önce "Türkiye'de gazetelere dar sayıdaki kişilerin sınırlı görüş ve çıkarlarının yön verdiğini" yazdığını, bugün de aynı koşulların devam ettiğini söyledi:
"İletişim özgürlüğüne bugün, dünyanın birçok yerinde olduğu gibi, bizde de büyük medya holdinglerinin baskıları, onların kendi aralarındaki savaşlar, iktidarla olan ilişkileri, işgalci Amerikan Emperyalizmi, yeni bir manda rejimi arayışları, Amerika ile stratejik dostluk bağları, globalleşme canavarı ve savaş kışkırtıcılığı yön veriyor.
Ama onların karşısında direnen, işten atılan ve her an işsiz kalma tehlikesi içinde çırpınan güvensiz gazeteciler toplulukları var."
50 yıl öncesi, 50 yıl sonrası
"Bu özgürlük ödülünü, bundan yıllar önce hak etmiş ve bu uğurda canlarını vermiş Abdi İpekçi ve Uğur Mumcu gibi arkadaşlarıma adamak istiyorum" diyen Topuz, sözlerini şöyle sürdürdü:
* Bu olay beni yaklaşık 50 yıl önce basın özgürlüğü konusunda yazdığım ve o yüzden 1955 ve 1956 yıllarında İstanbul Gazeteciler Sendikası'ndan iki ödül almama neden olan iki yazıma götürdü.
* Birinci yazıda şöyle demiştim: "Gazetelere yön veren koşullar dar sayıdaki kişilerin sınırlı görüş ve çıkarları olduğuna göre, basın kendine düşen görevleri yerine getirebilir mi? Okuyucu hangi gerçeğe inanacak? Gazetelerin sık sık değişen politikalarına mı?"
* "Basın görevlerini gerçekleştirirken karşısına büyük engeller dikiliyor. Bir yanda büyük ekonomik çıkar toplulukları var öte yanda da dikta rejimlerine yönelen yöneticiler."
* Bu yazıları yazdığım zaman Demokrat Parti, baskı yönetiminin tırmanışları içindeydi. Aradan yarım yüzyıl geçti, yine bunlara benzer sözler söylüyoruz.
* Ne var ki, bugün koşullar aynı değil. Basın özgürlüğü ve sansür yepyeni bir biçim ve içerik kazandı.
* İletişim özgürlüğüne bugün, dünyanın birçok yerinde olduğu gibi, bizde de büyük medya holdinglerinin baskıları, onların kendi aralarındaki savaşlar, iktidarla olan ilişkileri, işgalci Amerikan Emperyalizmi, yeni bir manda rejimi arayışları, Amerika ile stratejik dostluk bağları, globalleşme canavarı ve savaş kışkırtıcılığı yön veriyor.
* Ama onların karşısında direnen, işten atılan ve her an işsiz kalma tehlikesi içinde çırpınan güvensiz gazeteciler toplulukları var. Direnişi ve savaşı onlar sürdürüyor ve sürdürecekler.
Ödül kazananlar
TGC'nin düzenlediği ve "kişi" düzeyinde Hıfzı Topuz'un kazandığı "Basın Özgürlüğü Ödülü 2003"e "kurum" düzeyinde de yerel medya kuruluşları layık görüldü.
Seçici Kurul, yerel medyanın da, "getirilen öldürücü para cezalarına karşın zor şartlar altında kamuoyunu bilgilendirme görevini özveri ile yerine getirmeleri" nedeniyle ödüle layık görüldüğünü açıkladı. (BB/NK)