Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle “Çalışamayan Gazeteciler Günlüğü” başlıklıklı basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda, TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, Çağdaş Gazeteciler Derneği İstanbul Temsilcisi Uğur Güç ve TGC Hukuk Danışmanı Gökhan Küçük konuşmacı olarak yer aldı.
Durmuş: Basın özgürlüğü geriye gidiyor
“Basın özgürlüğü, her gün daha geriye gidiyor. Cezaevine gazetecilere dolduruluyor. Onlarca gazeteci, hakim karşısına çıkıyor. Yargılanıyorlar. Son beş yılda 10 bine yakın gazeteci işsiz kaldı. 2016’nın Haziran ayından itibaren üç bin gazeteci işsiz kaldı. Gazeteciler çalışmıyorken, özgürlükleri kısıtlanıyorken, böyle bir ortamda 10 Ocak'ın bayram olarak kutlanmasının bir anlamı kalmadı. Basın özgürlüğünün tüm kurumlarda hayat bulduğu, gazetecilerin çalışabildiği, meslektaşlarımızın özgür olduğu günler gelirse bizler de 10 Ocak’ı bayram olarak kutlayacağız. Bu havanın oluşması için de mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Ancak dayanışmayla, arkadaşlarımız özgür kaldığında, meslektaşlarımız çalıştığında 10 Ocaklar bayrama dönüşebilir.”
Güneş: Gazeteciler “terörist” diye damgalanıyor
“Gazetecilerin çalışabiliyor olması sendikalaşmayla eşdeğer. Asıl sorun bizim çalıştırılamıyor olmamız. Halkın haber alma hakkı için görevini yapanlar ‘terörist’ olarak damgalanıyor, hedef gösteriliyor, gözaltına alınıyor, tutuklanıyor. Gazetecilerin başına bir şey gelmemesi için ‘ne istenirse onu yazmak’ diye de bir seçenek var. Ama onun adına biz gazetecilik demiyoruz.
“Türkiye’deki 30 bin gazetecinin üçte biri işsiz. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak hazırladığımız rapora göre; 2016 yılında 780 gazetecinin basın kartı iptal edildi, 839 gazeteci yaptıkları haberler nedeniyle açılan davalarda hakim karşısına çıktı. 189 gazeteci sözlü ve fiziksel saldırıya uğradı. 178 yayın organı kapatıldı. 14 toplumsal olayda ise yayın yasağı kararı verildi. Uluslararası basın meslek örgütlerine göre dünyada hapiste 348 gazeteci bulunuyor. Türkiye ise cezaevindeki 144 gazeteci ile gazetecilerin tutuklu olduğu ülkeler sıralamasında birinci sırada yer alıyor. 2016 yılında Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün Dünya Basın Özgürlüğü Sıralaması'nda Türkiye, 2015’e göre iki puan daha kaybederek, 180 ülke arasında 151. sıraya geriledi.”
Güç: Gazetecilerin iş bulması için projeler üreteceğiz
“OHAL'de toplam 178 medya kuruluşu kapatıldı. Bu kuruluşların sadece dokuzu için kapatma kararı kaldırıldı. 35 bin civarında gazetecinin çalıştığını düşünürsek; 10 binlere varan gazeteci şu an da işsiz. Hapiste tutulan gazetecilerin birçoğunun halen iddianamesi hazırlanmadı. Biz gazetecilerin yanında olmaya devam edeceğiz. İşsizliklerini sonlandırabilmek için projeler yürütmeye devam edeceğiz. Meslektaşlarımızın özgürlüklerine kavuştuğu bir ortamda gazetecilik yapmak için elimizden geleni yapacağız.”
Küçük: Gazetecilerin görevlerini yapmaları engellenmemeli
“TGC olarak yılda 100 gazeteciye hukuksal danışmanlık veriyoruz. Gazetecilerin çalışma koşulları giderek kötüleşiyor. İşsizlik artıyor. Dijital gazeteciliğin gelişmesiyle, akıllı telefonların, sosyal ağların sayesinde içerik üretenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Buna rağmen enformasyon kalitesi artıyor mu? Bana göre artmıyor. Çünkü enformasyon, gazeteciler tarafından üretilen; kamu yararına yönelik kamusal değeri olan bilgidir. Herhangi bir bilgiyi enformasyona dönüştüren şey gazetecilerin emeğidir. Gazetecilik bir meslektir. Gazetecilerin görevlerini yapmaları engellenmemeli.”
Çalışan Gazeteciler Günü
4 Ocak 1961’de kabul edilen ve basın çalışanlarının bazı haklar ve yasal güvence sağlayan “212 sayılı Basın Kanunu'nun Resmi Gazete'de yayınlanışının yıl dönümü. 1961'den beri kutlanılıyor.
Yasa ile kendilerine yüklenen sorumlulukları kabul etmek istemeyen Akşam, Cumhuriyet, Dünya, Hürriyet, Milliyet, Tercüman, Vatan, Yeni İstanbul ve Yeni Sabah gazetelerinin patronları, yasanın mesleki sakıncalar doğuracağını iddia eden bir ortak bildiriye imza atarak gazetelerini üç gün kapadıklarını duyurdular.
“Dokuz patron olayı” olarak basın tarihine geçen bu gelişme üzerine gazeteciler, boykot boyunca “Basın” adlı bir gazete yayımladılar. Basın Gazetesi 11 Ocak 1961'de yayına başladı, üç günlük boykot sırasında düzenli olarak yayını sürdürdü. Çalışan Gazeteciler Günü, bu olayın bir sonucu olarak ortaya çıktı.
1961-1971 arasında "Çalışan Gazeteciler Bayramı" adıyla, 12 Mart darbesinden sonra "10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü" olarak anıldı. (EA)
Bu yayın IPS İletişim Vakfı ile Osservatorio Balcani e Caucaso tarafından Avrupa Komisyonu ortak fonuyla yürütülen European Centre for Press and Media Freedom (ECPMF) Projesi kapsamında üretilmiştir. Burada dile getirilen görüşler IPS İletişim Vakfı’na ait olup hiç bir biçimde Avrupa Birliği'nin resmi görüşleri olarak değerlendirilemez.