Gazetecilere yönelik yargılama ve tutuklamaların artması üzerine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Basın Konseyi Başkanı Orhan Birgit ve Konsey Yüksek Kurulu üyelerini Çankaya Köşkü'nde kabul etti.
Görüşmenin ardından Basın Konseyi tarafından yapılan yazılı açıklamada Orhan Birgit ve beraberindeki temsilcilerin Abdullah Gül'e ilettikleri bilgilere yer verildi.
Anadolu Ajansı'nın haberine göre, Basın Konseyi Başkanı Orhan Birgit, 68 gazetecinin yazdıkları sebebiyle tutuklu ve hükümlü olarak cezaevlerinde bulunduğunu belirterek, "Hakkında suç iddiası bulunan meslektaşlarımızın adil, kişi özgürlüğü ile ifade özgürlüğü haklarına saygılı ve hızlı biçimde yargılanarak maddi gerçeklerin ortaya çıkartılması konusunda hassasiyetimizi vurgulamak isterim" dedi.
Basın konseyi medyanın özgürlüğü için mücadele ediyor
Basın konseyinin, medyanın daha özgür ve daha saygın olması için faaliyet gösteren ve Birleşmiş Milletler (BM) tarafından da danışman sivil toplum kuruluşu olarak tanınmış bir meslek örgütü olduğunu belirten Birgit, "23 senedir çalışmalarını sürdüren konsey, iletişim (ifade, basın) özgürlüğünü genişletmek amacıyla çalışmalarda bulunmakta ve bu özgürlüğün yüklediği sorumluluklara uygun biçimde kullanıldığını denetlemek amacıyla bir denetim mekanizmasını içermektedir" dedi.
Gazetecilerin yüzde 1'i özgürlükten mahrum
Türkiye'de basın özgürlüğü önündeki engellere vurgu yapan Orhan Birgit, 68 gazetecinin yazdıkları sebebiyle tutuklu ve hükümlü olarak cezaevlerinde bulunduğunu söyledi. 7 bin 569 sarı basın kartı sahibinin yüzde 1'inin cezaevinde olduğuna işaret eden Birgit, Basın Yasası, Türk Ceza Yasası ve Terörle Mücadele Yasası'nda yer alan iletişim özgürlüğünün gerektirdiği standartlara aykırı düzenlemelerin yol açtığı bu sonuç nedeniyle Türkiye'nin basın özgürlüğü sıralamalarında 138. sıraya gerilemesine vurgu yaptı.
Bu yasalarda değişiklik yapılmasının öncelikli talepleri olduğunu söyleyen Orhan Birgit, öncelikle toplumun bilgi edinme hakkına hizmet eden gazetecilere yönelik hukuki ve idari işlemlerin, toplumun bilgi edinme hakkındaki yararı gözetilerek, titizlikle ve iletişim özgürlüğünün özüne zarar gelmeyecek şekilde yürütülmesi konusunda adım atılması gerektiğine de değindi. (EKN/EÖ)