İtalya’da 4 Aralık 2016 Pazar günü yapılan Anayasa değişikliğinin oylandığı referandumda “hayır” çıkması üzerine, değişiklik paketini getiren Renzi, istifa edeceğini açıklamıştı.
Renzi'nin paketine İtalyalı seçmen yüzde 59.1'e karşı yüzde 40.9 gibi yüksek bir farkla ve yüzde 68.5 gibi İtalya için yüksek bir katılım oranıyla hayır dendi.
Renzi, dün akşam saatlerinde görevini resmen bıraktı. Renzi, akşam saatlerinde Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella Quirinale ile bir araya geldi. Görüşme 45 dakika sürdü. Toplantıda Renzi’nin başbakanlığını yaptığı 63. Hükümet istifa mektubunu Cumhurbaşkkanına sundu.
Toplantı sonrası Cumhurbaşkanlığından konuya ilişkin yapılan açıklama yapıldı ve "Başbakan Matteo Renzi, bütçenin Senato’dan onay alarak yasalaşmasının ardından başkanlık ettiği hükümetin istifasını sundu” denildi.
Aynı açıklamada yeni kabine kurulana kadar 63. Hükümet’in görevi sürdüreceği bildirildi.
Süreç nasıl işleyecek?
Yönetim sistemi olarak cumhuriyete geçilen 1946’dan bugüne kadar 63 hükümetin görev aldığı İtalya’da, 1017 gün iktidarda kalan Renzi hükümeti, bu süreyle ülkede en uzun süre kesintisiz şekilde iktidarda kalan dördüncü hükümet oldu.
Cumhurbaşkanı Mattarella, yeni hükümet için siyasi istişareleri başlatacak. Mattarella, ilk olarak Senato Başkanı Pietro Grasso ve Temsilciler Meclisi Başkanı Laura Boldrini ve eski Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano ile görüşecek. Mattarella’nın takip eden günde parlamentoda temsil eden siyasi parti grup temsilcileriyle bir araya gelmesi bekleniyor.
İtalya'da üç senaryo konuşuluyor.
İtalya'da Renzi sonrası dönemde, Senato Başkanı Pietro Grasso, Ekonomi Bakanı Pier Carlo Padoan, Dışişleri Bakanı Paolo Gentiloni ya da Kültür Bakanı Dario Franceschini gibi isimlerden birinin geçiş hükümeti kurması ihtimali üzerinde duruluyor.
Geçiş hükümetinin seçim kanununu yeniden düzenleyerek, ülkeyi erken genel seçimlere götürmesi ya da 2018’de yapılacak olağan seçimlere kadar görev yapması ülkede konuşulan senaryolar arasında yer alıyor.
En az olası senaryo ise Mattarella'nın erken seçim çağrısında bulunması. Ana muhalefet partileri Beş Yıldız Hareketi ve Kuzey Ligi, erken seçim fikrini savunuyor.
İtalya’da yapılan referandumun İngiltere referandumundan sonra AB için en büyük riski oluşturduğu yönünde yorumlar yapılıyordu. İngiltere'de AB'den ayrılma yönünde yapılan "halk tercihi", İtalya’da reform paketine “hayır” denme ile benzerlikler taşıdığı öne sürülüyordu. Referandumda "hayır" sonrası siyasi belirsizlik ve buna bağlı olarak bir süredir devam eden İtalyan bankalarının ciddi bir krizde oluşuna bağlı ekonomik daralma ekonomik kirizin derinleşmesinden endişe ediliyor. Bu gelişmeler AB'den çıkma yanlısı Beş Yıldız Hareketi ve Kuzey Ligi gibi partilerin daha da güçlenmesine neden olabilir.
Referandum ne için yapılmıştı?
İtalya’daki referandum, 1948 tarihli anayasanın 139 maddesinden 47'sinin değiştirilmesi için yapılmıştı. Değişiklikte parlamentonun üst kanadı Senato'nun yetkilerinin azaltılması yer alıyordu. Senatör sayısının da 315'ten 100'e indirilmesi planlanıyordu. Ayrıca yerel yönetimlerin bazı yetkilerinin merkezi hükümete devredilmesi de planlanıyordu.
Mevcut sisteme göre hükümetler, hazırladıkları yasa tasarılarını hem Temsilciler Meclisi hem de Senato'da onaylatmak zorunda.
Bu zorunluluk, hükümetlerin faaliyetlerini ve kanun çıkartmasını güçleştiriyor. Renzi referandum paketini açıklarken ülkeyi daha iyi yönetilebilir hale getirmek, yasama sürecini hızlandırmak ve siyasi istikrar sağlamak istediğini belirtmişti. İtalya'da, 70 yılda 63 hükumet değişti.
Bu reform ile parlamento ve bazı devlet dairelerinde kesintiye gidilerek toplam 500 milyon euro tasarruf yapılması da planlanıyordu. Örneğin Senatörlerin parlamentodan ayrıca bir maaş almaması, yalnızca yerel yönetimdeki görevleri için maaşlarını almaları öngörülüyordu. (HK)
* Fotoğraf: Anadolu Ajansı - Arşiv