Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Büyük Doğu Düşüncesi ve Necip Fazıl Kısakürek’in Eserlerinde ‘İdeal Türk Gençliğinin Nitelikleri’” konulu makale yarışmasının ödül töreninde yaptığı konuşmada gençlere Kısakürek’i örnek gösterdi ve “Siz korkmayacak, çekinmeyecek, tereddüt etmeyecek, değer ve inançlarınızdan dolayı utanmayacak, sıkılmayacak asla geride durmayacaksınız. Birilerinin sesi çok çıkıyor, arsız diye, barbarlık yapıyor pısıp geri adım atmayacaksınız” dedi.
Erdoğan, 1 şubat 2012’de Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada da dindar gençlik yetiştirmeyi hedeflediklerini söylemişti.
"Bu ülkenin sahibi kalemini kiralayanlar değil"
Erdoğan konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
* Herkesin sustuğu, susturulduğu bir ortamda Necip Fazıl Kısakürek, cesaretle konuşuyordu. Herkesin kalemini sattığı ya da kiraladığı bir ortamda, bu dönemde de var ya, Necip Fazıl kalemini titretmiyordu. Herkesin kaçtığı davada Necip Fazıl ‘ben varım’ diyerek ortaya çıkıyor, ‘benim olmadığım yerde Türkiye yoktur’ diyebiliyor, elini, kolunu, gövdesini hatta canını ortaya koyabiliyordu.
* Necip Fazıl, davasının haklılığına inanan, inandığı uğruna canını ortaya koyan, inancı uğruna özgüven içinde olan, bunu yaşayan ve öğreten bir rehberdi. İlahi mesaj neydi; ‘İnanıyorsanız muhakkak üstünsünüz.’ Necip Fazıl’ın tüm hayatı işte bu düsturun, ayeti kerimenin ruhundan ve pratiğinden ibaretti.
* Necip Fazıl’ın bize bıraktığı en büyük eser özgüven. Bu ülkenin sahibi şucular bucular, elitler, sermaye değil, kalemini kiralayanlar, satanlar, her rüzgarda eğilenler mütefekkirler değil, kalemini güce kiralayan muharrirler, emirle manşet dizen uşaklar değil.
"Gitmeyeceğiz"
* Bu ülkenin sahibi 76 milyonun tamamıdır. Bu ülkenin kız çocukları üniversitelerde başörtüsü ile okuma mücadelesi verirken, çarpık bir zihniyetin temsilcisi ‘Gitsinler Suudi Arabistan’da okusunlar’ dedi. Bu ülkenin evlatları başörtülü oldukları için, katsayı engeline takıldıkları için gurbette ilim mücadelesi verdiler.
* Hiçbir yere gitmiyoruz. Burası bizim yurdumuz, toprağımız. 76 milyon bir, beraber, Türkiye olarak yaşadığımız topraklarıdır. Bizim anavatanımızdan başka gidecek yerimiz yok.
"Pısmayın"
* Başı açık olanla, başı inancından dolayı kapalı olan bu ülkede kardeşçe yaşayacak, her fırsattan eşit yararlanacaktır. Her inanç bu topraklarda özgürce yaşama imkanı bulacaktır. Birilerinin gelip bizi sınıflara, kompartımanlara ayırmalarına, kamplara bölmelerine göz yummayacağız.
* Gençler, siz korkmayacak, çekinmeyecek, tereddüt etmeyecek, değer ve inançlarınızdan dolayı utanmayacak, sıkılmayacak asla geride durmayacaksınız. Birilerinin sesi çok çıkıyor, arsız diye, barbarlık yapıyor pısıp geri adım atmayacaksınız. Üstadın dediği gibi, fikrin öfkesine gem vuracak, fikirsiz öfkeden geri duracaksınız.” (EKN)