"Yerel basında, haberler önce bir merkezde toplanıp, orada 'süzgeçten geçirildikten' sonra 'pazarlanmaz'. Zaten bu 'pazarlama sürecinde' haberler 'nesnelliğini' yitirir, haber olmaktan çıkar. Genel kirlilik, yerel basını da etkiliyor ama, Bartın gazetesi gibi olumlu örnekler yerel basının asıl işlevinin anımsanmasında bir anlamda ışık oluyor."
Zonguldak'a bağlı Çaycuma ilçesinde yayınlanan Çaycuma Gazetesinin yayın yönetmeni Hasan Ataman, Bartın Gazetesi'nin 78. yılı nedeniyle yazdığı yazıda böyle diyor.
Ataman, Bartın Gazetesi'ni örnek göstererek, yerel haber ve yerel haberciliğin toplumsal ve kültürel işlevinin ne olması gerektiğini irdeledi. Hasan Ataman' ın Bartın Gazetesi başlıklı yazısı şöyle:
Bartın Gazetesi
78 yaşına basan "siyasi memleket gazetesi" Bartın'ın aralıksız olarak bugüne değin yayınını sürdürebilmiş olmasından gazetenin gerçek sahibi olan okurları, Bartınlılar ve Aliş ailesi haklı olarak gururlanıyorlar.
Dünyanın en çok okumayan (bunun sonucu olarak da düşünmeyen, çözümleyici mantıktan ve düşünsel derinlikten yoksun) insanlara sahip ülkeleri arasında baş sıralarda yer alan ülkemizin yazılı kültüre olan bu ilgisizliği ortadayken, Bartın gazetesinin "bir kültür abidesi olarak" 78 yıldır dimdik ayakta durmasından Bartınlılar ne kadar gurur duysa azdır.
Misyon gazetesi
Bartın gazetesi her şeyden önce bir "misyon gazetesi"dir. İki ana nedenle bu böyledir:
Birincisi; Bartın Türkiye Cumhuriyeti'yle beraber kurulmuştur ve Cumhuriyet'in "çağdaş uygarlık düzeyine ulaşma" amacını kendisine amaç bellemiştir. Bilimden yanadır; bilimin gösterdiği yoldan yürür. İlericiliği, Atatürk ilke ve devrimlerini, laikliği, demokratik hukuk düzenini, sosyal adaleti, ülke ve dünya barışını savunmak ve bu düzlemde yürümek Bartın gazetesinin değişmeyen çizgisidir... Bu mantıksal yapı içinde Bartın gazetesinin ideali aynı zamanda halkımızın ve ülkemizin de idealidir.
Yerel kültürü yazıya döktü
İkincisi; Bartın yerel bir gazetedir. Gerçek ve nesnel gazetecilik haberin kaynağında yapılan gazeteciliktir. Bartın olayların ve olguların hem kahramanı, hem de tanığıdır. "Bartın halk kültürü"nü "yazıya geçirerek" gelecek kuşaklara aktaran ve bu anlamda yeri doldurulamaz bir "kültür hizmeti"ni gerçekleştiren ülkemizdeki birkaç yerel gazeteden biridir Bartın gazetesi.
Bab-ı Ali, yerel ve demokrasi
Toplum yaşamında, çağdaş ve evrensel kabul gören hukuk ve adaletin yerleşik ölçü haline gelmesi, bireysel özgürlüklerin kalıcılaşması ve kurumsallaşması, bireyin yaratıcı yönünün öne çıkarak verimliliğinin ve üretkenliğinin artmasında "Demokrasi" ve "yerel basın" tartışılmaz bir işleve sahiptirler. Demokrasi olmadan yerel basın olmaz. Yerel Basın olmadan da demokrasi gelişemez. İşte ülkemizin durumu ortada. Ülkemizdeki olağanüstü güçlü "merkeziyetçi yapı" gerçek basının (yerel basın) gelişmesini önlemiş ve Türkiye'ye özgü "Bab-ı Ali basını" denilen merkezi yapılanmayı yaratmıştır. Nitekim bu yapılanmanın televizyonların yaygınlaşmasından sonra tekelleşmesi ve "medyaya" terfi etmesi zor olmamıştır.
Yerel haber ve pazarlama
Yerel basında, haberler önce bir merkezde toplanıp, orada "süzgeçten geçirildikten" sonra "pazarlanmaz". Zaten bu "pazarlama sürecinde" haberler "nesnelliğini" yitirir, haber olmaktan çıkar.
Yerel basın ve kirlilik
Yerel basın "kirlilikten" payını almıyor mu? Elbette alıyor. Yukardan aşağıya tüm toplumu etkisi altın alan genel kirlilik yerel basını da etkiliyor ama, Bartın gazetesi gibi olumlu örnekler yerel basının asıl işlevinin anımsanmasında bir anlamda ışık oluyor.
Bartın Gazetesi örnek alınsaydı
Bartın gazetesinin oluşturduğu gazete-okur ilişkisine benzer "yerel-kültürel ilişki" modeli tüm ülke zeminine yayılmış olsaydı kuşku yok ki, yalnızca demokrasimiz gelişmekle kalmayacak aynı zamanda yerel kültürel değerlerimiz de yok olmaktan kurtulacaktı.
Bartın gazetesi kanımca, sanıldığından çok daha önemli bir görevi yerine getiriyor.
Gazeteler, her zaman "kötü yönetimler"in bu "kötü yanını" ortaya koymak bakımından "turnusol kağıdı" işlevi görmüşlerdir. Halka yalan söyleyen, hukuk dışı, keyfi davranan, devlet kasasını soymayı ilke edinen kötü yönetimler ve yöneticiler her zaman gazetelere baskı uygulamışlar, "sesini kesmeyi" hedeflemişlerdir. Gazetelerin gırtlağına yapışan, ayağına çelme atan yönetimler hep kötü, halk düşmanı yönetimler olmuştur.
Susturulamayan gazete
Bu cümleden olarak, Bartın gazetesinin sesini kesmek isteyenler işi "yakmaya" kadar vardırmışlardır. Ama gazete, değişmeyen bilinçli, sağduyulu tutumunu sonuna kadar sürdürmüştür.
Gazetenin kuruluşu ve sahipleri
Bugün de Bartın gazetesi, ilk günkü heyecan ve coşkusuyla yayınını sürdürüyor.
Bartın'ı 6 Eylül 1924'de kuran İ. Cemal Aliş'in 1977'de vefatından sonra bütün yükü omuzlayan oğlu Esen Aliş, en az babasının kararlılığıyla bu zor, disiplin ve özveri isteyen işi sürdürüyor. Yakından bilen herkes tanıktır. Esen Aliş'in tüm yaşamı gazeteye göre biçimlenmiştir; programlanmıştır. Esen Aliş'in Bartın'dan bağımsız yaşamı yoktur.
Doğrusu, bu gazeteye de böylesi özveri yakışır.
Zengin bir tarihsel geçmişe sahip Bartın kentinin yaşını tam olarak kestirmek güç. Ama gazeteyi biliyoruz. Bartın gazetesi şimdi 78 yaşına bastı. Bartın gazetesinin Bartın kenti varoldukça yaşaması en büyük dileğimizdir.
Gazeteyi çıkaranları, yaşatanları kutluyor, bundan sonrası için başarılar diliyorum. (HA/YÖ)