* Fotoğraf: AA
Türkiye’nin de taraf olduğu ve “Barselona Sözleşmesi” olarak isimlendirilen Akdeniz’in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi’nin 22. Taraflar Konferansı (COP 22), Antalya’da başladı.
COP 22 Toplantısı sonrası Türkiye, 2 yıl süreyle “Barselona Sözleşmesi Sekretaryası Büro Başkanlığı” görevini İtalya’dan devralacak.
COP 22, Covid-19 pandemisi sonrası yüz yüze gerçekleştirilecek ilk toplantı olması nedeniyle de ayrı önem taşıyor.
Bakan Kurum açılışı yaptı
Konferansın açılış konuşmasını yapan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, daha iyi bir çevre, daha iyi bir doğa, daha iyi bir Akdeniz için adımları kararlılıkla atmak gerektiğini belirterek, "Biz ülke olarak, ülkemizin kara suları ve kıyılarına dair uzun vadeli koruma çalışmalarımızı içeren 2053 Mavi Planımıza odaklanmış durumdayız." dedi.
Kurum, 4 gün sürecek toplantılarda Akdeniz’deki kirlilik, biyoçeşitlilik kaybı, yabancı türlerin varlığı ve iklim değişikliği konularını tüm yönleriyle ele alma fırsatını yakalayacaklarını, ayrıca Akdeniz’in korunmasına yönelik 38 özel etkinliğe de ev sahipliği yapacaklarını söyledi.
Bakan Kurum, 20 ülkeden 400’e yakın katılımcıyla gerçekleştirilecek toplantı ve etkinliklerde üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının ve uzmanların görüşlerini dinleyeceklerini belirterek, bu kapsamda, Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın 50. Yıl etkinliğini de yapacaklarını söyledi.
Akdeniz’in geleceği
Akdeniz'in, atık su arıtımından katı atık depolamaya, sanayi atıklarından çarpık kentleşmeye, kıyı yapılaşmasından kaynaklı, turizmde yaşanan kontrolsüzlüğe kadar, pek çok konuda koca koca sorular soracağını dile getiren Kurum, "Üstelik biz daha biyolojik istilalara, egzotik türlerin doğal ekosistem üzerinde oluşturduğu baskılara, zararlı alglerden zararlı yosunlara kadar onlarca yeni soruna yeterli cevabı vermemişken" diye konuştu.
Korku ve ümit arasında olmak gerektiğini vurgulayan Kurum, "Umutsuzluğa yer yoktur. Her şeyden önce 'Gelecek çok uzak değil, gelecek şu andır' demeliyiz. Daha iyi bir çevre, daha iyi bir doğa, daha iyi bir Akdeniz için adımlarımızı kararlılıkla atmalıyız. Biz ülke olarak, ülkemizin kara suları ve kıyılarına dair uzun vadeli koruma çalışmalarımızı içeren '2053 Mavi Planı'mıza odaklanmış durumdayız." dedi.
Konferans süreci
Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilecek ve 4 gün sürecek toplantının üçüncü gününde, Barselona Sözleşmesi’ne taraf olan ülkelerin çevre bakanlarının katılımıyla “Bakanlar Oturumu” yapılacak.
Türkiye adına toplantıya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, “Mavi Bir Akdeniz’e Doğru: Çöpsüz Miras Bırakmak; Biyolojik Çeşitliliği Korumak, İklim Dengesini Sürdürmek” başlıklı doküman ile katılacak.
Oturumda “Akdeniz için Orta Vadeli Strateji Belgesinin onaylanması” ve “Akdeniz’in biyoçeşitliliğin korunmasına yönelik 2020 sonrası eylem planının uygulamaya konulması” başta olmak üzere Akdeniz’in çevresel açıdan korunup iyileştirilmesini hedefleyen önemli kararların alınması öngörülüyor.
Üçüncü gün ayrıca Emine Erdoğan’ın ev sahipliğinde, Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı ve UNEP Genel Müdür Yardımcısı Joyse Msuya ve konferansa katılım sağlayan ülkelerin kadın liderlerine yönelik “Akdeniz’deki Kadın Liderler Öğle Yemeği” yapılacak.
8 Aralık Çarşamba akşamı ise Bakanlar Resepsiyonu düzenlenecek. Resepsiyonda Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın (UNEP) 50. Yıl Etkinliği gerçekleştirilecek.
Barselona Sözleşmesi hakkında
Barselona Sözleşmesi çerçevesinde Akdeniz deniz çevresinin korunması, sürdürülebilir kullanımının sağlanması ve daha iyi hale getirmek için gerekli tedbirlerin alınması amacıyla kıyıdaş ülkeler arasında iş birliği çalışmaları gerçekleştiriliyor.
İki yılda bir düzenlenen toplantıya, sözleşmeye taraf olan 21 ülke ile Avrupa Birliği temsilcileri ve üst düzey yetkilileri, teknik ekipler, konuyla ilgili odak noktalar, uluslararası sivil toplum kuruluşları, basın mensupları ve bilim insanları katılıyor.
Toplantılarda söz konusu amaç çerçevesinde mali ve teknik detaylar görüşülerek tarafların onayına sunuluyor.
2-5 Aralık 2019 tarihlerinde İtalya’nın Napoli kentinde düzenlenen Barselona Sözleşmesi 21. Taraf Ülkeler Toplantısında, COP 22 toplantısının, Türkiye’nin ev sahipliğinde, 7-10 Aralık 2021 tarihinde, Antalya’da gerçekleştirilmesi kararı alınmıştı.
Akdeniz korunuyor mu?Denizle ilişkili faaliyetlerden yılda 450 milyar dolarlık değer yaratan Akdeniz, ekonomik açıdan dünyanın en önemli denizlerinden biri. Bugün Akdeniz’in sadece yüzde 9,68’i Korunan Alan ilan edilmiş durumda; bu alanların da sadece yüzde 1,27’lik bir bölümü yönetim planları ile gerçekten etkin bir şekilde korunuyor. ODTÜ’lü bilim insanlarının yaptığı “İklim Değişikliği, Ekosistem Servisleri ve Bölgesel Yönetim Stratejileri” başlıklı araştırmaya göre, iklim krizi nedeniyle son 20 yılda Akdeniz’de deniz seviyesi 6 santimetre yükseldi ve önlem alınmazsa yükselme artarak devam edecek. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) bölgeden sorumlu çalışma grubunun iklim krizini değerlendirdiği taslak raporuna göre de Akdeniz bölgesinde gelecekte bugün yaşanandan çok daha kötü sıcak hava dalgaları, kuraklık ve yangınlar meydana gelebilir. Taslak raporda Akdeniz için riskler şöyle sıralanıyordu:
Dünya Doğayı Koruma Vakfı’nın (WWF) bir raporuna göre ise biyolojik çeşitliliği ve balıkçılığı kurtarmak için Akdeniz'in en az yüzde 30'unun korunması gerekiyor. Raporda bu korumanın gerçekleşmesi halinde Akdeniz balık stoklarının güçlü bir şekilde iyileşebileceği vurgulanıyor. |
(TP)