Bayramoğlu, hükümetten ve milletvekillerinden "başkalarının savaşının değil, barışın, adaletin ve Türkiye halkının yanında yer almalarını" istedi.
"Türkiye için önemli bir fırsat"
Irak konusunun Irak'ın silahsızlandırılmasından ziyade, "Irak'taki ve Ortadoğu'daki petrol ve gaz rezervlerinin kontrolü" ve "küresel güçler" mücadelesine dönüştüğünü vurgulayan Bayramoğlu, bu mücadelede Türkiye'nin önemli bir rolü olduğunu belirtti.
"21. yüzyıla egemen olma mücadelesinde Birleşmiş Milletler (BM) sistemi ve NATO ittifakında derin çatlaklar oluşmuştur. Türkiye bu büyük oyunda bir atlama taşı değil, kritik kararı ile oyun kurucu bir role sahip olabilecek konuma ulaşmıştır" diyen Bayramoğlu, "Türkiye'nin, ABD'nin asker konuşlandırma ve Türkiye üzerinden Irak'ın kuzeyinde ikinci cepheyi açma baskılarına direnebilmesi halinde, Batı Avrupa ve İslam dünyasında büyük bir itibar ve güç kazanabileceğini" belirtti.
Bayramoğlu, şöyle konuştu:
* Irak'ın kitle imha silahlarından arındırılması hususunda BM silah denetçilerinin 14 Şubat'ta BM Güvenlik Konseyi'ne sundukları raporlar Irak'ın baskılar sonucu olumlu adımlar attığını göstermiştir.
* Savaş olmadan da Irak kitle imha silahlarından arındırılabilir. Ayrıca kitle imha silahlarına sahip olan ya da BM Güvenlik Konseyi kararlarına uymayan yalnızca Irak mı? İsrail'de yüzlerce kitle imha silahı olduğunu herkes biliyor. İsrail 32 tane BM kararına uymamıştır. Niye ABD- İngiltere- İttifakı İsrail'e Irak'a yaptığının aynısını yapmıyor?
"Türkiye'nin kararı belirleyici olacak"
* Almanya-Fransa-Belçika üçlüsünün NATO'da ABD'nin baskılarına direnmesi ve BM Güvenlik Konseyi'nde Rusya ve Çin'in bu ittifaka destek vermesi karşısında ABD-İngiltere-İsrail üçlüsünün öncülüğündeki savaş lobisi ciddi şekilde zorlanıyor. BM silah denetçilerinin son raporu da savaş lobisine sekte vurdu.
* ABD, Avrupa ve diğer dünya şehirlerinde on milyonlarca kişinin savaş karşıtı gösterileri karşısında AKP hükümeti tarihi bir fırsat yakaladı. O da ABD'nin asker konuşlandırma veya Türkiye üzerinden Irak'ın kuzeyinde ikinci cepheyi açma baskılarına direnmektir. Bu taktirde kuzeyden ikinci cephe açılması mümkün olmayacaktır. Türkiye 21. yüzyıla egemen olma mücadelelerinde Batı Avrupa ve İslam dünyasında büyük bir itibar ve güç kazanabilir.
"Tarihi sorumluluklarımız unutulmamalı"
* Başbakan Gül'ün Ortadoğu temasları ve İstanbul Zirvesi, barış girişimlerinin başlangıcı olarak tarihi öneme sahipti. Ancak hükümetin ABD'nin talebiyle üsleri modernize etmek için TBMM'den tezkere geçirmesi aceleci ve yanlış bir karar oldu.
* Hükümet barış girişiminin yanında yer alıp hem bu yanlışı telafi etmiş olacak, hem de Türkiye küresel güçler mücadelesinde belirleyici bir konuma yükselecek, böylece Avrupa Birliği perspektifinde ve Ortadoğu ile İslam dünyası nezdinde itibarı ve konumu güçlenecektir.
* Unutulmamalıdır ki, Irak Türkiye'ye uzak değil, yanı başımızdadır. Irak ile, Bağdat-Musul-Basra-Kerkük ile tarihi, kültürel ve dini bağlarımız mevcuttur. Irak'ta savaş istemeyenler, Saddam rejiminin yanında değiller. Savaşa karşı mücadele edenler, savaş ve ambargolardan acı çeken milyonlarca Iraklının savaş lobisinin-petrol lobisinin azgın ihtiraslarına kurban olmalarını istemiyorlar.
"Ekonomi olumsuz sinyal veriyor"
3 Kasım seçimlerinden sonra piyasalarda oluşan olumlu havanın gündemin Irak'a kilitlenmesi ile durma noktasına geldiğini söyleyen Bayramoğlu, "Savaş bulutları piyasaları kilitledi. Birçok sektörde satışlar neredeyse durma noktasına geldi. Ödemelerde ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Hükümet önceliği ekonomiye vermeli" dedi.
Bayramoğlu, savaş konusunda IMF'nin de hükümete dolaylı yoldan baskı yaptığını belirterek, "Bu baskılar kabul edilemez. 2003 bütçesinde yüzde 6.5'luk faiz dışı fazla hedefini tutturmak için zaten çok düşük olan yatırım harcamalarının daha da azaltılması ve başta KDV artışı olmak üzere bazı vergilere zam talebinde bulunması piyasaları daha da olumsuz bir duruma sürükleyecektir. Hükümetin IMF'yi ikna ederek bu yanlışa düşmemesini istiyoruz" şeklinde konuştu. (BB)