Kürt meselesinde ilerleyen müzakere sürecinde yapılması gerekenlerin konuşulduğu Ankara’da haftasonu gerçekleşen "Demokrasi ve Barış Konferansı"nın sonuç bildirgesi yayımlandı.
Bildirgede, demokrasiyle barışın birbiriyle doğrudan bağlantılı olduğu belirtilerek sürecin kalıcı bir barışa ulaşması için çoğulcu, eşitlikçi ve özgürlükçü bir demokrasiyi bütün kurumlarıyla oluşturmanın ve buna işlerlik kazandırmanın kaçınılmaz olduğu vurgulandı.
Talepler
Bildirgede, AKP Hükümeti’nin, hegemonyacı ve otoriter bir siyaset anlayışı ile çözüm sürecinin sağlıklı gelişiminin önünde sorun alanı yaratmaması gerektiği belirtilerek talepler sıralandı.
Müzakereyi büyük kısıtlar altında yürüten Abdullah Öcalan’ın ‘sağlık, güvenlik ve özgürlük koşullarının’ sağlanması ve toplumun çeşitli kesimlerinden oluşan heyetlerle iletişim imkanlarının yaratılması,
Nefret dilinin değil, barış dilinin yaygınlaşması,
İfade, örgütlenme, toplantı ve gösteri özgürlüklerinin hiçbir şekilde kısıtlanmaması,
Hasta ve çocuk tutsaklar başta olmak üzere, siyasi tutukluların serbest bırakılmasını sağlayacak yasal düzenlemelerin geciktirilmeden ele alınması,
Halkların dil, kültür, inanç ve kimlik haklarının evrensel olduğunu, bunların bir pazarlık konusu haline getirilemeyeceğini ve bu hakların eşit yurttaş olmanın gereği sayılması,
Çözüm ve demokratikleşme sürecinin her aşamasında, cinsiyet kimliği ve cinsel yönelimlerin eşitlik hukukunu, kadın-erkek eşitliğini sağlayıcı adımlarla sağlanması.
"Süreci izlemekle görevliyiz"
Bildirgede, katılımcıların barış ve müzakere sürecini izlemekle görevli olduğu vurgulanarak şöyle dendi:
"Tüm katliamlarla, faili meçhullerle, kayıplarla, soykırımlarla yüzleşmenin vazgeçilmezliğinde birleşiyoruz. İnsanlığa karşı işlenmiş bütün suçları, zaman aşımı olmaksızın ortaya çıkarmak ve adaleti tesis etmek için üzerimize düşen her şeyi yapacağımızı belirtiyoruz.
"İktidar ve muhalefetiyle yasal reform adımlarının, demokratikleşmenin hızlandırılması, yeni anayasa çalışmalarının seçimlerden önce sonuçlandırılması, çözüm sürecinin ruhuna uygun bir çalışma temposunun, tarzının ve dilinin parlamentoda da geliştirilmesi gerektiğini belirtiyoruz.
"Barışın sadece Türkiye’de değil, Ortadoğu ve Suriye’de de gerçekleşmesi hedefinin Konferans katılımcılarının ortak mücadele konusu olduğuna işaret ederken, Reyhanlı’da yaşanan katliamın barış ihtiyacının ne kadar acil olduğunu gösterdiğini vurguluyoruz.
"Barışın ve müzakerenin toplumsallaşması mücadelesini genişletme ve geliştirme; eşitlik, özgürlük, emeğin hak arayışı ve ekolojik adalet mücadelesini demokrasiyle taçlandırma kararlılığını ortak ve güçlü bir irade olarak ilan ediyoruz."
Oturum raporları
Konferansta gerçekleşen üç oturumun da sonuç raporları yayımlandı. Raporlara ulaşmak için aşağıdaki başlıklara tıklayınız.
"Hakikat, Yüzleşme ve Adalet", "Hukuk, Yol Temizliği ve Yeni Anayasa", "Müzakere Sürecinde Barışın Toplumsallaşması ve Demokratik Siyaset". (NV)