Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için "Terör örgütü propagandası" ile suçlanan Boğaziçi Üniversitesi’ndeki yedi akademisyenin ikinci duruşmaları bugün 28. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
BAK’ın duruşma öncesindeki basın açıklamasını okuyan Yrd. Doç. Dr. Erol Köroğlu, tutuklu Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ile Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu için de özgürlük talep etti.
Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da barış talebinde bulunmanın akademinin bir parçası olduğunu belirterek “Ayın 24’ünde bu zulme son vereceğiz” dedi.
Akademisyen yargılamaları haberlerinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
İmzacı akademisyenlere yönelik davalar, 5 Aralık 2017'de başladı. 24 Mayıs itibariyle 241 akademisyenin ilk duruşmaları görülürken içlerinden 13 kişinin davasında karar açıklandı. 13 akademisyen için de 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Galatasaray Üniversitesi’nden Prof. Dr. Zübeyde Füsun Üstel’in cezası dışında bütün cezalarda hükmün açıklanması geri bırakıldı.
Akademisyen yargılamalarında kararlara buradan ulaşabilirsiniz.
“Barış talebi yargılanamaz”
Barış için Akademisyenler 2018-05-30 Basın Açıklaması, Çağlayan from Can Candan on Vimeo.
* Video: Can Candan
Yrd. Doç. Dr. Erol Köroğlu'nun okuduğu açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Bundan yaklaşık iki buçuk yıl önce 2 bin 312 imza ile barış için akademisyenler olarak barış talebimizi ifade etmiştik. Bu talep yüzünden hakkımızda yüzlerce dava açıldı. Hatta 4 arkadaşımız 40 gün hapis yattı. Bugün burada bir kez daha ifade özgürlüğümüzü savunmak ‘barış talebi yargılanamaz’ demek için buluştuk.
“Bugün 28. Ağır Ceza Mahkemesinde Boğaziçi Üniversitesi’nden yedi meslektaşımızın duruşmalarını takip edeceğiz. Ayrıca savaşa karşı oldukları için yurtlarına ve evlerine yapılan ağır silahlı sabah baskınlarıyla ders veya kütüphane çıkışında gözaltına alınan, işkence gören ve neredeyse 70 gündür özgürlüğünden ve eğitim hakkından mahrum bırakılan 14 öğrencimizin de serbest bırakılmasını buradan takip ediyoruz. Önümüzdeki hafta 6 Haziran’da ilk kez burada mahkemeye çıkacaklar.Biz de burada olacağız.
“Ayrıca 110 gündür tutuklu olan halk sağlıkçısı Onur Hamzaoğlu hocamızın da derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Savaş karşıtı olmak suç değildir. İfade özgürlüğü kısıtlanamaz.”
“Ayın 24’ünde bu zulme son vereceğiz”
Sonrasında söz alan Sezgin Tanrıkulu ise şu açıklamalarda bulundu:
“Barış talep etmek en temel insan hakkıdır. İfade özgürlüğünün en temel parçalarından biridir. Savaşa karşı olmak insanlıktan yana olmak akademinin de görevidir.
“Bundan iki buçuk yıl önce barış talep eden akademisyenlere karşı girişilen bu yargı uygulaması maalesef akademiyi çökertti. Ama akademisyenler bu akademiyi bu adliyeye taşıdılar. Bu tutanaklar, ve hocalarımızın beyanları ileride herkes için ders olacak ve tarihimizin bir parçası olacak.
“Onur Hamzaoğlu da akademinin yüz aklarından biridir onun da serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Ayın 6’sında da yine burada olacağız. Ayın 24’ünde de bütün bu zulme son vereceğiz. Dayanışmaya devam.” (EÜ/BK)