Bianet'te daha önce yer alan İnsan Hakları Mücadelesinde Yeni Taktikler projesi kapsamında Romanya'da yapılan, Balkanlar'dan ve eski SSCB'den katılımcıların bulunduğu taktik atölyesinde sunulan "Sürekli Aydınlık için Bir Dakika Karanlık" ilgiyle karşılanmış ve Rusya'da yolsuzluğa karşı yürütülmesi düşünülmüştü. Şimdi eylem, "bir taktik" olarak farklı bir tepkiyi seslendirmek üzere yeniden tasarlanıyor...
Susurluk kazası kampanya oldu
3 Kasım 1996 tarihinde Susurluk civarındaki bir trafik kazasıyla ortaya çıkan devletle iç içe girmiş kirli ve karanlık ilişkiler, adı cinayete, uyuşturucu ticaretine karışanların vatansever ilan edilmeleri, yasal güçler ile suç örgütleri arasındaki bağlantının örtüleceği endişesi, duyarlı bir kamuoyu yaratmıştı.
Herkesin, "Tek başıma ne yapabilirim?" diye düşündüğü bir sırada, bir çağrı faksı dolaşmaya başladı. "Suç örgütlerini kuranların ve onlara destek verenlerin, mutlaka yargı önüne çıkarılması konusundaki kararlığımızı göstermek, olayı soruşturan kişi ve mercilere destek vermek, demokratik, çağdaş şeffaf hukuk devleti özlemimizi duyurmak için" her yurttaşa her gece saat 9'da ışıklarını bir dakika kapatması çağrısında bulunuyordu.
Çağrıyı yapan yurttaşlar, Aydınlık İçin Yurttaş Girişimi adı altında spontane bir şekilde bir araya gelerek çağrılarına gelen cevap fakslarını sergiledikleri ilk basın toplantısında isteklerini şöyle sıralıyorlardı:
* Suç örgütlerini kuranların ve onlara görev verenlerin yargı önüne çıkartılması
* Olayı soruşturan kişi ve mercilere baskı yapılmaması
* Kirli iş ve ilişkilerin devlet sırrı şemsiyesi altında gizlenmemesi
* Devletin kendi yurttaşları aleyhine çalışacak servisler kurmaması
Ülkenin uluslararası platformlarda faili meçhuller, infazlar ve uyuşturucu trafiğindeki yüzde 80'lik pay ile anılmaktan çıkması.
1 Şubat 1997 günü başlayan Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık Kampanyası'na milyonlarca yurttaş katıldı. Bazı yerlerde eylem RP'ye yönelik hükümet karşıtı bir içerik de kazandı.
Türkiye'nin bu yaygın sivil eylemi aşağıdaki unsurları barındırıyordu:
* Bir grubun hegemonyası olmadan spontane örgütlenme
* Farklı sosyal kesimlerden, farklı dünya görüşlerinden, farklı yaş gruplarından insanların buluşması
* İnsanlar arasında yeni dirsek temasları, paylaşma ve dayanışma duygusunun gelişmesi
* Devlet içi çeteler konusunda kamuoyu oluşturulması ve kamuoyunun sesinin duyurulması yoluyla yargı sürecinin hızlandırılması
Kampanyanın başarısında bazı verili koşullar ve faktörler işe yaradı:
Kampanya fikrinin ortaya çıktığı sırada merkez medya bir imaj tazeleme ve kamuoyu karşısındaki profilini yükselme çabasındaydı. Bu amaçla kazanın açıkça ifşa ettiği kirli ilişkileri bütün gücüyle eleştiren toplu bir basın bir kampanyasına girişmişti; dolayısıyla "aydınlık için bir dakika karanlık" kampanyasının en sağlam müttefiklerinden ve araçlarından biri oldu.
* Kampanya çağrısını yapan grup tamamen anonim kalmayı uygun buldu; hatta bu ışık kapatma eyleminin birisinin "teyzesinin aklına geldiği" söylentisi yayıldı.
* Bütün kampanya "yurttaştan yurttaşa" mesajlarla yürütüldü.
* Çağrının yaygınlaştırılmasında meslek örgütlerinin ilişki ağları kullanıldı; bu örgütlerin tüm üyelerine çağrıyı faksla iletmesi sağlandı.
* Kampanya toplumun tüm kesimlerinin anlamlı bulduğu çok temel, basit ve gayrı-siyasi bir talebi dile getiriyordu; yani, çıta en aşağıda tutulmuştu.
* Eylem herkesin evinden ve hiç zahmete girmeden katılabileceği bir biçimde tasarlanmıştı: yalnızca elektrik düğmesine dokunmaktan ibaretti.
* Kampanya mevcut durumdan hiç memnun olmayan ancak bu tepkiyi tek başlarına yaşayan yurttaşları birbirilerine görünür kılacak bir faaliyetti; yurttaşlar birbirlerine görsel bir sinyal gönderiyorlardı: "İşte herkes ışıklarını yakıp söndürüyor, yalnız değilim".
* Kampanyanın cazibesi görsel yönüydü; hatta yurttaşların spontane yaratıcı katkısıyla ışıkların kapanıp ortalığın kararması şeklinden ışıkların yakılıp söndürüldüğü şenlikle bir görselliğe dönüştü.
Aydınlık İçin Yurttaş Girişimi(AİYG) bu süreçte kalıcılığa kavuştu. Katılımcılar işin uzun süreceğini anlayınca faks, telefon, bilgisayar, internet gibi teknik hazırlıkları tamamladılar. Bugün AİYG her tür siyasi görüş ve güçten bağımsız bir şekilde hukuk devletini savunmakta, sivil alanda faaliyet göstermektedir. Herhangi bir hiyerarşisi, başkanı, sekreteri, yöneticisi yoktur. Tek mali kaynağı gönüllülerin bağışlarıdır.(NK)
Bilgi için: İnsan Hakları Mücadelesinde Yeni Taktikler Projesi
Helsinki Yurttaşlar Derneği
0212 292 68 42-43