Savaşların insan üzerindeki tahribatları o kadar derin ki insanlık, her
savaşın başlangıç tarihine barış ismini koymuştur. Tüm yıkımların adı olan
savaş; bizlere barışın kutsal bir meziyet olduğu bilincini vermiştir.
Alman ordusunun, Hitler'in emriyle Polonya'yı işgal etmesi 2. Dünya
Savaşının başlamasına ve de milyonlarca insanın ölümüne neden olmuştur.
Savaşların yarattığı tahribatların sona ermesi amacıyla 2. Dünya Savaşının
başlangıç günü 1 Eylül Dünya Barış Günü olarak ilan edilmiştir.
1 Eylül, toplumumuz tarihinden günümüze kadar süren, milyonlarca insanın
ölümüne neden olurken yoksulluğun, sömürünün ve acının da adı olmuştur.
Savaşlardan kaynaklı bozulan dünya ekolojisi çocuklarımızın yarınlarını
tehdit ediyor. Emeğimizi, umutlarımızı, değer yargılarımızı erozyona
uğratıyor.
Çünkü savaş milyonlarca insanın aç kalmasıdır.
Çünkü savaş göçtür.
Çünkü savaş acıdır.
Çünkü savaş annelerin çığlığıdır.
Çünkü savaş ölümdür.
21.yüzyılda dünya kendini yeniden yapılandırırken ne yazık ki savaş
gerekçelerini ortadan kaldırmamıştır. Bu günlerde coğrafyamız Ortadoğu,
belirsiz savaş ve çatışmalara gebedir. Biz anneler de topraklarımızda
yaşanan çatışmaların çok ağır bedelini ödedik. Binlerce genç bedenleri
toprağa gömdük. Toprak bizlere küsmeden barış tohumları ekmeliyiz. Artık
toprağa genç bedenleri değil silahları gömmeliyiz.
Biz anneler, geçtiğimiz günlerde AB uyum yasaları çerçevesinde atılan
adımların hem halklarımız açısından hem de Ortadoğu barışı açısından büyük
bir gelişme olduğunu düşünüyoruz. Bir kez daha barış umutlarımızı yeniliyor,
1 Eylül Dünya Barış Günü'nü selamlıyoruz.
BARIŞ ANNELERİ İNSİYATİFİ