Osmanlı İmparatorluğu’nca yaptırılan birçok mimari esere imzasını atan Balyan Ailesi için, Üsküdar Surp Haç Ermeni Mezarlığı'nda anma töreni düzenlendi.
TIKLAYIN - Ermeni Mimar Balyan'ın Mezarı İBB Şantiyesinde
Anma töreninde; İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Türkiye Ermenileri Kadasetli Patriği Sahak II ve Hayrat Canlandıran ve Araştıran Mimar ve Mühendisler Dayanışma Derneği (HAYCAR) Başkanı Gülüzar Artuç birer konuşma yaptı.
İlk konuşmayı gerçekleştiren Artuç, İmamoğlu’na teşekkürlerini iletirken, Balyan Ailesi’nin 1 Ekim 2016’da tamamlanan anıt mezar açılışına katılan eski İBB başkanlarından merhum Kadir Topbaş’ı da minnetle andığını belirtti.
Artuç, İmamoğlu’na, Ermeni cemaati adına Balyan Ailesi’nin adının, eserlerinin bulunduğu bir meydana verilmesi talebini iletti.
"Bu eserlerin varlığı İstanbul için çok değerli"
Balyan isminin İstanbul'da bugüne kadar hak ettiği bir yere verilmemiş olmasının eksiklik olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Bunu arkadaşlarımla hızlıca çalışalım ve Balyan isminin eserlerinin var olduğu alanlarda, en doğru noktada, en doğru şekilde temsil edileceği bir mevkide ismini yaşatalım. Gereken girişimleri yapacağımı da hepinizin huzurunda söz veriyorum” dedi.
Balyan Ailesi’nin tüm fertlerini rahmetle ve minnetle andığını vurgulayan İmamoğlu, şöyle dedi:
“Balyan Ailesi’nin İstanbul'a kazandırdığı bir iz gibi, bir işaret gibi de takip edebileceğiniz bu eserlerin varlığı İstanbul için çok çok değerlidir. İstanbul bütün bu varlıklarıyla çok güzel, değerli ve dünyada farklı bir yerde. Bunu taşımayı bildiğimiz sürece geçmişine dönük borcumuzu ödeyebiliriz."
Patrik Sahak II: “Biz, vitrinindeyiz bu ülkenin”
Ermenilerin, 4000 yıllık tarihleriyle bu toprakların hafızasının parçası olduğunu vurgulayan Kadasetli Patrik Sahak II. de sözlerine, “Dolayısıyla Balyanların hatırlanması, aslında Ermeni'nin hatırlanması” şeklinde başladı.
Toplumun bazı kesimleri tarafından dillendirilen nefret söyleminden rahatsızlık duyduklarını belirten Patrik Sahak II, şöyle dedi:
“Biz, bu nefret söyleminden ziyade Ermeni adının onurlandırılmasını istiyoruz. Çünkü hak ediyoruz biz onu. Balyanlar sadece bu ülkeye katkı sağlamış ailelerden bir tanesi. Böyle pek çok katılımı sağlamış olan Ermeniler var. Onların isimleri bu ülkenin tarihinde yer almalı.
“Biz, vitrinindeyiz bu ülkenin. Tanrı’ya şükür son zamanlarda hem devletimizin hem de belediyelerimizin teveccühüne mazhar oluyoruz. Siz de özel olarak ilgileniyorsunuz. ‘İnançlar masasını’ kurdunuz. Ve inanç ayrımı gözetmeden, bütün İstanbul vatandaşlarına eşit hizmet ulaştırmaya çalışıyorsunuz.”
Anıt Mezar 1 Ekim 2016’da açıldı
Üsküdar Surp Haç Ermeni Mezarlığı'ndaki Balyan Aile Kabristanı'nda hayırsever Hraç ve Hagop Kırmızıyan kardeşlerin sponsorluğunda yaptırılan "Balyan Anıt Mezarı", 1 Eki 2016’da düzenlenen törenle açılmıştı. Törene; Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Ömer Arısoy, Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, Türkiye Ermenileri Patrik Genel Vekili Aram Ateşyan ve dönemin İBB Başkanı Kadir Topbaş katılmıştı.
Balyan Ailesi
Balyan ailesi, 18. ve 19. yüzyıllarda hassa mimarı olarak Osmanlı padişahları ve hanedanı tarafından yaptırılan birçok mimari esere imza atan ve birçok mimar yetiştiren bir ailedir. Osmanlı mimarisine yön veren Balyan ailesi üyelerinin başlıca yapıtları; Sarayburnu'ndaki sahil sarayı (1875'te yandı), Dolmabahçe Sarayı, Beylerbeyi Sarayı, Valide Sultan Sarayı, Defterdar Sarayı, Aynalıkavak Kasrı, Nusretiye Camii, Selimiye Kışlası ve çevre yapıları, Davutpaşa Kışlası, Beyoğlu Kışlası, Darphane-i Amire, Valide Bendi, Topuzlu Bendi ve Yangın Köşkü’dür.
Garabet Balyan ve Balyan ailesiMimarlık tarihine adı Dolmabahçe Sarayı'nın mimarı olarak geçen Garabet Amira Balyan'ın gençliği ve eğitimi hakkında pek bilgi yoktur. 1831'de babası mimar Krikor Balyan'ın ölümü üzerine, eniştesi Ohannes Amira Serveryan'la birlikte Darphane Müdürü Kazaz Artin Bezciyan'ın aracılığıyla hassa mimarı, yani saray mimarı oldu. İlk çalışması Yedikule'deki Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi'nin yapımıdır. Ermeni toplumuna, yalnız mimar olarak değil, yaptığı bağışlarla ve özellikle eğitim alanındaki çalışmalarıyla büyük hizmetlerde bulunmuştur. Nazeni Babayan'la evliliğinden on çocuğu olmuştur. Çocuklarından Nigoğos, Sarkis, Agop ve Simon da hassa mimarı olarak görev yapmışlardır. Garabet Balyan, ailenin mimar olarak gösterdiği faaliyetlerin sürekliliğinde kilit rol oynamıştır. Sultan II. Mahmut, Abdülmecit ve Abdülaziz'in hükümdarlık yıllarında mimarlık yapmış, İstanbul'un mimari mirasının önde gelen anıtlarının yapımı üstlenmiştir. Yaklaşık 30 yıl süren meslek yaşamının en verimli dönemi, Abdülmecid'in saltanat yıllarına denk düşer. Garabet Balyan'ın eserlerinin bir çoğu sağlam, ayakta ve özgün durumlarını korumaktadır. Bütün eserleri 1. derece kültür varlığı olarak tescillenmiştir. |
Krikor Balyan'ın yapı listesiSarayburnu'ndaki Saray, Beşiktaş Sarayı, Beylerbeyi Sarayı, Valide Sultan Sarayı, Defterdar Sarayı, Aynalıkavak Kasrı, Nusretiye Camii, Selimiye Kışlası ve çevre yapıları, Davutpaşa Kışlası, Beyoğlu Kışlası, Darphane-i Amire, Valide Bendi, Topuzlu Bendi, Yangın Köşkü. Garabet Balyan'ın yapı listesiDolmabahçe Sarayı ve Camisi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Kuleli Süvari Kışlası, Terkos tesisleri, Bahçeköy'deki Kirazlı Bent ve Bend-i Cedid, Beykoz Deri Fabrikası, Bakırköy Bez Fabrikası, Hereke Fabrikası, Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi, Beşiktaş'taki Surp Asdvadzadzin Kilisesi, Kuruçeşme'deki Surp Haç Kilisesi, Beyoğlu'ndaki Surp Yerortutyun Üç Horan Kilisesi. Ayrıca Nigoğos, Sarkis, Agop ve Simon Balyan da aralarında Çırağan Sarayı, Çağlayan kasrı, Valide Camii, Adile Sultan Sarayı, Validebağ ve Ayazağa köşklerinin de bulunduğu bir çokmimari eser yaptı. |
(EMK)