Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla dün (3 Mayıs) bir açıklama yapan Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti (GGC) Başkanı Faruk Balıkçı, basın özgürlüğü gününde 67 gazetecinin cezaevinde olması ve binlercesinin yargılanması nedeniyle bu günü buruk kutladıklarını söyledi.
Düşüncelerinden ve yazdıklarından dolayı gazetecilerin yargılanmasının utanç verici olduğunu kaydeden Balıkçı, gazetecileri de etik kurallara uymaya davet ederek, "Yangın yerine dönen ülkelerde savaş dili yerine, barış dilini kullanmalarını dileriz" dedi.
Balıkçı: Haberci endişeliyse özgürlükten bahsedemeyiz
Basın özgürlüğünü, demokratik toplumların ve demokratikleşmenin olmazsa olmazlarından olduğu için talep ettiklerini belirten Balıkçı, "Temelde düşünce ve ifade özgürlüğüne dayanan basın özgürlüğünün önündeki engeller nedeniyle, gazeteci özgürce haber yazamıyorsa, yazdığı haberden endişe duyuyorsa veya yazdığı haberden dolayı yargılanıyorsa özgürlükten bahsedemeyiz. Basın özgürlüğünün olmadığı ülkelerde demokrasiler de ancak kör ve topaldır" diye konuştu.
Balıkçı: Barış dilini kullanın
Balıkçı, geçmişte 159. maddesinde olduğu gibi "Türk milletini aşağılama" iddiasıyla Ceza Yasası'nın 301. maddesinden davalar açıldığını belirtti; "Bundan dolayı hala mahkemelerde yargılanan gazetecilerin olması demokrasinin ayıbıdır. Böyle bir günde meslektaşlarımızı da gazetecilik etiğine uyarak, yangın yerine dönen ülkelerde savaş dili yerine, barış dilini kullanmalarını dileriz" şeklinde konuştu.
BİA: Kurşun, Kılınç ve Adanır Diyarbakır Cezaevinde
Bağımsız İletişim Ağı (BİA) Medya Gözlem Masası'nın 2011 Ocak-Şubat-Mart Medya Gözlem Raporu, 62'si gazeteci toplam 103 kişinin düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilebilecek davalardan yargılandığını ortaya koyuyordu.
Raporda göre, yayımladıkları yazılar veya kitaplar nedeniyle Azadiya Welat gazetesi eski yazı işleri müdürleri Vedat Kurşun ve Ozan Kılınç, Aram Yayınları imtiyaz sahibi ve Hawar gazetesi yetkilisi Bedri Adanır Diyarbakır Cezaevi'nde bulunuyorlar.(EÖ)