Kadın, Aile ve Çocuktan sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'nun "Madde-i mahsusa tayini suretiyle hakaret" gerekçesiyle açtığı kamu davasının sebebi yeni TCK'deki kadınla ilgili maddelerdi.
Çeşitli sivil toplum kuruluşlarında, kadın derneklerinde görevli dört kadını karşı karşıya getiren olaydan sonra, Çubukçu, Güldal Akşit 'in yerine "kadından sorumlu" bakanlığa atandı.
Mayıs ayında Mecliste kabul edilen "Anayasa değişikliği" paketindeki "kadın-erkek eşitliği"yle ilgili 10. maddeye, "pozitif ayrımcılığın" eklenmesi için kampanya başlatan kadınlara, o tarihte milletvekili olan Nimet Çubukçu karşı çıkmıştı.
Kadın kuruluş ve dernekleri, kampanya çerçevesinde milletvekillerine fakslar göndererek, "Kopenhag Kriterleri doğrultusunda Anayasanın 10. maddesinde yapılan değişiklikte pozitif ayrımcılığın kabul edilmediğini belirterek "Sizi, bu çağdışı ayrımcı tutumunuzdan dolayı kınıyoruz" demişti.
Nimet Çubukçu da "Madde-i mahsusa tayini suretiyle hakaret" gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuştu.
Hürriyet Gazetesi'nden Gila Benmayor bir toplantıda karşılaştığı Bakan Çubukçu'ya kadın dernekleriyle ilgili davasını anımsatıyor, Çubukçu da, kotayla ilgili düşüncesinin değişmediğini, bunun sadece siyasi parti tüzükleriyle desteklenebileceği yanıtını veriyordu.
Bakan Çubukçu, Hürriyet yazarı Şükrü Küçükşahin'e de düşüncesini değiştirmediğini söylüyordu.
Çubukçu, "Davanızdan vazgeçecek misiniz?" şeklinde bir soru yönelten Küçükşahin'e "Davayı ben açmadım ki. Ben bir suç duyurusunda bulundum, savcı kamu davası açtı. Ayrıca tazminat davası açmadığıma dikkat ediniz" diye cevap verdi.(AD)