Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, kendisini konuk ettirdiği CNN Türk'te 78 kişinin can verdiği, faciaya dönüşen yangınla ilgili olarak iddialarda bulundu.
Bakan, konuşmak için "Aslında birkaç gün daha bekleyece[ğini]" söyledi. Buna karşın, hiçbir doğruluk denetimi olmaksızın Ahmet Hakan'ın "Tarafsız Bölge" programına tek başına çıkmasını "Ama o kadar çok bilgi kirliliği ve yanlış bilgilendirmeler, hatalı bilgilendirmeler olmaya başladı ki" diyerek açıkladı.
Bakan, otelin yangın önleyici düzenlemelerinin yetersiz olduğunu tespit eden Bolu İtfaiyesinin yasal sorumluluğu olmamasına karşın "etik olarak oteli ihbar etmesi gerektiği"ni iddia ederken yangına yol açan tüm kusurları işlemiş olan otel sahibi ve işletmesiyle, otele çalışma ruhsatı veren İl Özel İdaresi ve kendi bakanlığının sorumluluklarını reddetti.
"Yasal olarak kapatma yetkisi İl Özel İdaresinde ama İtfaiye ihbar etmeliydi"
Bakanın bir saat süren açıklamalarının kısa özeti kendi sözleriyle, Ahmet Hakan'ın sorusuna verdiği aşağıdaki yanıtta:
Soru: Otelin sahibi, bundan 40 gün önce, yani bu faciadan 40 gün önce, Bolu Belediyesine başvuruda bulunuyor. Diyor ki, benim otelimi yangın açısından raporla diyor. Bunu kendi başına mı yapıyor yoksa bunu yapmak zorunda mı? Yani otel sahibi ne yapmak istiyor, neden gidiyor Bolu Belediyesine?
Bakan Ersoy: Muhtemelen yeni bir işletme açacaktır. Bir yenilik yapmıştır veya işletme değişikliğine gitmiştir. O zaman tekrar talep etmesi gerekir.
[Bakan Bolu İtfaiyesinin raporunda kaydedilen eksikleri özetliyor] Tahliye çıkışları yazıyor. Işıklı yönlendirme levhaları, hani koridorlarda ve tesis için ışıklı yönlendirme levhaları lazım acil durumda. Binada acil aydınlatma, elektrik kesildiğinde kendi kendine giren sistemi kastediyordur. Elektrik tesisatının uygunluğu, söndürme gereçleri talimatları, algılama sistemleri ve yangın alarmı, paratoner, duman havalandırma ve tahliyesi, hani bu sadece koridorlar, sosyal mekanlar değil, merdivenler için de geçerli olan, Tahliye gibi 8 tane asli eksiklik buluyor. Bolu Belediyesi. Bolu Belediyesi tespit yapıyor.
Bu tespiti yaptıktan sonra aslında geri çekme olayı diye bir şey olamaz. Çünkü bu tesisin genelinde bulunmuş eksiklik. Normalde böyle bir eksiklik yapıldıktan sonra siz bunu, normalde bu belgenin verileceği üst makamlar arası veya buranın iş yeri açma çalışma ruhsatını veren İl Özel İdaresi. Mutlaka İl Özel İdaresine veya son belgesi olan, işletme belgesine veren Kültür ve Turizm Bakanlığını bilgilendirmeniz gerekiyor.
Yani o belgeyi ilk kurum olarak o düzenliyor. Yetersiz dediği andan itibaren zaten İl Özel idaresi, bakanlığa bile sorma gereği duymadan hemen şey isteyecekti, düzeltemediği için kapatma verecekti. Yani iş yeri açma çalışma ruhsatını iptal edecekti."
Turizm Bakanı Ersoy, Bolu İtfaiyesi "yetersiz" raporu verdiği andan itibaren İl Özel İdaresinin , "bakanlığa bile sorma gereği duymadan iş yeri açma ruhsatını iptal [etmesi gerektiğini]" açıkça ve kesin bir dille ifade etmesine karşın yasa karşısında kendi idaresinin sorumlu tutulduğunu idrak eder etmez kendi ifadesiyle "işin kanun kısmını, yaptırımı bir tarafa bırakıyor" ve sözü herhangi bir kural ve ölçütü olup olmadığı bilinmeyen "itfaiyeci etiği"ne getiriyor
Ama kanun kısmını yaptırımı bir tarafa bırakıyorum. İtfaiyecilerden daha fazla bir yangının nelere sebebiyet vereceğini bilen bir kurum var mı? Yangınla boğuşan, söndürmek için şehit de veren onlar. İşin ciddiyetini onlar biliyor. Kurum etiği olarak zaten gidip bu işlemi yapması lazım, gönüllü bir şekilde yapması lazım.
Otomatikman kapatma işlemini yapar, bize de bilgi verir, siz de işletme belgesini iptal edersiniz. Ama bize bilgi vermesine bile gerek yok. Kapatma işlemini yapar, bizden sonra da bilgi verir. Orada yetki İl Özel İdare. Yetki odur diyorsunuz. İşyeri açma-çalışma ruhsatını veren kuruluşa gitmesi lazım. Oraya gitmesi lazım.
"Bakanlığının yetkisi var sorumluluğu yok"muş
Turizm Bakanı, faciaya giden süreçte bakanlığının konumuna da kendi yorumuyla açıklık kazandırıken, Kültür ve Turizm Bakanının ne sorumluluğu ne de yetkisi olduğunu iddia etti.
Turizm merkezinde yetki kimde önce bir açıklamak istiyorum. Turizm merkezi ne demek? Turizm açısından potansiyeli olan bölgelerde, Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde turizm merkezleri ilan edilir. İki tane önemli yetki bakanlığa geçer. Bunların bir tanesi, imar planları yapma yetkisi turizm bakanlığına geçer. İkincisi de, turizm amaçlı kamu arazilerin tahsili yetkisi alır bakanlık. İlave aldığı, turizm merkezi olması ile birlikte aldığı yetki bu aslında. İki önemli yetkisi bu.
Bunun dışında bir yetki almıyoruz. Yani şöyle, turizm merkezi olsa da, olmasa da, bir binanın ruhsatlanma, yani yapım ruhsatı ve iskan yetkisi yine turizm merkezinde de olsa, olmasa da, belediye mücavir alanı içindeyse belediyelerde, eğer belediye mücavir alanı dışındaysa il özel idarelerinde oluyor. Ruhsat ve iskan yetkisi İl Özel İdarede. Alanın genelinden de İl Özel İdare yetkili. Yani Turizm Bakanlığı yetkili değil.
[...] 2021'den itibaren dedik ki biz turizm çok büyüyor. Konuya, stratejilerin hepsine bizim hakim olmamız gerekiyor. Ve dedik ki bundan sonra sadece belediye belgeli olmasın, bütün belediye belgeli otellerde belediye belgesinin yanı sıra bakanlıktan turizm işletmesi belgesi alsın.
Turizm işletme belgesi almanın birinci kriteri... Belediye. Zaten belediye belgesini alması. Yani ona iş yeri açma, çalışma usulü tutuyoruz. Yani inşaat yaparken usulatını da oradan alacak, inşaat tuttuktan sonra iskanını da oradan alacak.
Turizm tesisinin kaç yıldız olduğu, 3, 4, 5 yıldız gibi belirlenen sınıfın devam edip etmeyeceği, yani yıldızının niteliğini belirliyoruz. Verilen hizmetin nitelikli olmasıyla tesisin temiz ve bakımlı olmasına bakıyoruz. Lokanta, spa, lobi gibi genel yerlere yatak odalarının asgari şartlarının sağlanmasına bakıyoruz. Tür ve sınıfına göre oda sayılarının yeterli olmasına bakıyoruz. Yani minimum bir oda sayısı gerekiyor türlere göre. Bir de maksimum yatak kapasitesi var. Otel içerisinde kapasite fazlası yatak bulunup bulunmadığı. Yani minimum maksimum kapasitesine de bakıyoruz. Tesis türünün tespitine."
Cumhuriyet Savcılığının tayin ettiği bilirkişi ön raporu: "Sorumlu idare"
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy'un herhangi bir nesnel ölçüt ve yasayla yüklenmiş bir resmi sorumluluk gereğine dayanmaksızın "yangından korunma için gerekli önlemlerden yoksun" olan otelin işletmeden alıkonması yükümlülüğü en aşağıda İl Özel İdaresi ve en yukarıda kendi bakanlığına ait olmasına karşın açılmış olmaması gereken otelin açılması sorumluluğunu aceleyle Bolu İtfaiyesine atması, Bolu Cumhuriyet Savcılığının görevlendirdiği bilirkişilerin hazırladıkları ön raporun CHP tarafından kamuoyuna ulaştırılmasının ardından geldi.
Bakanın kendi idaresini sorumluluktan kurtarmak amacıyla "kanunu bir yana bırakarak" keyfi yorumlarla kamuoyu öfkesinini hedefine Bolu İtfaiyesini yerleştirmesine karşın Savcılık dosyasındaki Bilirkişi Raporu kanuna göre sorumluların "Kültür ve Turizm Bakanlığı, Bolu İl Özel İdaresi, Bolu Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve otel işletmesi, yangın sistemleri ve tadilatlarından sorumlu mimar ve mühendisler, bakım, onarım ve denetiminde görevli yapı denetim ve işletme yetkilileri" olduğunu gösteriyordu.
Ön rapor çıktı: Bilirkişiye göre belediye değil bakanlık, il özel idaresi ve otel sahipleri kusurlu
Tunç: Ön rapor "korsan metin"
Adalet Bakanı Tunç'un, kendi idarelerinin sorumluluğunu kayıt altına alan raporun kamuoyu bilgisine ulaşması üzerine yaptığı açıklamada "Soruşturmayı yürüten Bolu Cumhuriyet Başsavcılığına sunulmamış, hiçbir resmi niteliği olmayan korsan bir metni rapor diye paylaşarak kamuoyunu yanıltmaya ve soruşturmayı etkilemeye çalışmak büyük bir sorumsuzluk ve vicdansızlıktır." dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ön bilirkişi raporuna “Korsan metin” dedi
Tunç'un beyanına karşın ön raporun başlığında "TC Bolu Cumhuriyet Savcılığı 2025/962 Soruşturma Dosyası Bilirkişi Ön Raporu" ibaresinin yer alması, dolaşımdaki belgenin bir "korsan rapor" olduğu iddiasını boşa düşürüyor.
(AEK)