Haberin İngilizcesi için tıklayın
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında HDP İzmir İl binasına düzenlenen ve Deniz Poyraz’ın öldürüldüğü saldırıyla ilgili HDP’yi suçladı.
Oysa Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir il binasına silahlı saldırı düzenleyerek HDP’li Deniz Poyraz’ı öldüren Onur Gencer, eliyle Ülkücülerin “bozkurt” işaretini yaptığı fotoğraflarıyla gündeme gelmişti.
TIKLAYIN - Tanıyanlar anlatıyor: Deniz'i sevmeyen yoktu
Hukukçular, hak savunucuları ve siyasetçiler bianet'e yaptıkları açıklamalarla Bahçeli’nin bugünkü sözlerine tepki gösterdi.
HDP Grup Başkan Vekili, Siirt Milletvekili, hukukçu Meral Danış Beştaş, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, HDP Milletvekili Garo Paylan ve İHD Eş Genel Başkanı, Avukat Eren Keskin, Bahçeli’nin bu sözlerinin şiddete teşvik olduğu görüşünde.
"Halkı kin ve düşmanlığa sevkten" suç duyurusu
İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı, Avukat Eren Keskin suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı:
“Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bugünkü sözleriyle açıkça saldırıyı sahiplendiğini gösterdi. Bu çok açık nefret suçu. Ölmüş bir insanı hedefe koydu ve onun da ötesinde saldırıyı onayladı. Bu, açıkça halkı kin ve düşmanlığa sevk etmektir. İnsan Hakları Derneği olarak bu suçun düzenlendiği TCK 216’dan suç duyurusundan bulunacağız.”
"Yürekli bir savcı varsa derhal soruşturma açmalı"
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Garo Paylan, bianet'e yaptığı açıklamada, Bahçeli'nin sözlerini "Doğrudan partimizi ve seçmenlerimizi hedef alan bir nefret söylemi" olarak nitelerken şöyle devam etti:
"Böyle bir katliamın nefret cinayetinin üzerine böyle bir açıklama yeni nefret cinayetlerinin önünü açacaktır.
İktidarın küçük ortağı bu sorumsuzluğun içerisine girmiş olsa da iktidarın büyük ortağı bunun önüne geçmelidir, aksi takdirde yeni nefret suçları, yeni siyasi suçlar gelecektir."
Türkiye'de nefret suçları konusundaki hukuksal eksikliği sorduğumuz Paylan, "Aslında mevcut yasalar dahi bu söylemi bir suç olarak görüyor" vurgusu yaparken ekledi:
"Bahçeli doğrudan halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmiştir, mevcut yasalar da buna karşıdır. Eğer yürekli bir savcı kaldıysa bu konuda derhal soruşturma açmalıdır.
Nefret suçları üreten bir siyasi söyleme göz yumulmamalıdır."
“Başka cinayetlere de yol açar”
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da şunları söyledi:
“Böyle bir katliam girişimi sonucunda ölen Deniz Poyraz’ın kimliği üzerinden bu cinayeti meşrulaştırmaya çalışmak çok tehlikeli ve sonu hesaplanmayacak başka cinayetlerin ve katliamların önünü açar.”
“Küçük ortak cinayetin arkasında durdu”
HDP Grup Başkan Vekili, Siirt Milletvekili, hukukçu Meral Danış Beştaş şu değerlendirmede bulundu:
“Bugün küçük ortağın yapmış olduğu açıklama doğrudan ölen bir kadın arkadaşımızı tekrar hedef göstermesi, cinayeti meşrulaştırma çabası olarak ortaya çıktı. Aslında neden daha fazla HDP’li ölmedi demeye getirdi. Bu korkunç bir şey siyaseten, çok vahim. Cinayeti işleyenlerle aynı dili kurmak, kullanmak, aynı tutumu göstermek ve ölen birinin arkasından kendisini tekrar hedef göstermek siyaseten savunulabilecek bir nokta değil.
“Bir de bu suçtur aynı zamanda. Cinayeti haklılaştırmak, meşrulaştırmak, arkasında durmak anlamına da geliyor. Savcıların bu konuda harekete geçmesi gerekiyor. Varsa hâlâ tarafsız ve bağımsız bir yargı, bunu soruşturması gerekiyor.
“Kapatmaya ilişkin… Küçük ortağın şu anda tek siyasi faaliyet alanı kaldı, o da HDP’yi kapatma çağrısı yapmak. Türkiye halkına, yurttaşlarına söyledikleri başka bir söz yok. Bu ülke için ne düşünüyorlar, ne öngörüyorlar, ekonomiyi nasıl çözecekler, yolsuzlukların üstüne nasıl gidecekler, demokrasi konusundaki fikirleri nedir… Bunların hiçbiri yok. Bizden daha az oy alan bir parti bu. Kendisinden büyük bir partiyi, Meclisteki üçüncü büyük grubu kapatın diyor. Bu siyaset değil, bu siyasi bir dil değil. Partileri halk kapatır, halk açar.”
Bahçeli ne dedi?
Devlet Bahçeli sadece Deniz Poyraz’ı değil, katledilen kadının babasını da suçladı:
“Öldürülen Deniz Poyraz’ın kim olduğunu ben size söyleyeyim, PKK’nın kırsal katılım sorumlusu, şehirden dağa çıkmak isteyen PKK sempatizanlarını terör kamplarına sevk eden halkanın içinde yer alan milis işbirlikçidir.
“Milis işbirlikçi, köy, kasaba ve şehirlerde yalnız ve sahipsiz görülen kişileri terör örgütüne devşirmek için çalışan, örgütün hain eylemlerine yardım ve yataklık yapan terörist demektir.
“Bu milis işbirlikçinin babası ise duyan herkesi şok eden açıklamalarda bulunmuş, bir nevi canlı bomba gibi patlamıştır. ‘Deniz benim Deniz’im değil, Kürdistan’ın Denizi’dir. Biz dağlarda direnen aslanlara borçluyuz. Şu anda düşmanın tank ve toplarının önünde direniyorlar. Biz ne kadar bedel de versek halen onlara borçluyuz. Allah gerillaya güç kuvvet versin, mertebelerini yükseltsin.’
“Herkesi ikaz ediyorum, hiç kimse, “ne yapsın acısı var, ne dediğini bilmiyor,” saptırmasına heves etmesin. Böylesi bir bahaneye de sarılmasın. İzmir’in göbeğinde bir PKK’lı arayıp da bulamayacağı bir propaganda imkanı yakalamış, bunu da şerefsizce kullanmıştır.”
TIKLAYIN - Bahçeli HDP’yi ve Deniz Poyraz’ı suçladı
(EKİP/AS)