Özellikle okuma yazma bilmeyen seçmenler için pusulada bağımsız adayı bulmak çok zor; siyasi partilerin görsel olarak tanınmasını sağlayacak amblemleri varken, bağımsız adaylar sadece adlarıyla yer alıyor.
Değişiklikten önceki sistemde, bağımsız adayların kendi pusulalarını il seçim kurulunun belirlediği biçimde bastırıp onaylatabiliyor, seçmenlerine bunu dağıtabiliyorlardı. Aynı pusulalar seçim sandığının yanında da bulunuyordu.
DTP'nin bağımsız aday açıklamasını hemen ardından
Yasa, Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) yüzde 10'luk ülke barajını aşmak için seçimlere bağımsız adaylarla gireceğini resmen açıklamasından bir gün sonra, Meclis Genel Kurulu'nda 20'ye karşı 430 oyla kabul edilmişti.
bianet'in görüşünü aldığı DTP'nin seçimlerden ve propagandadan sorumlu eşbaşkan yardımcısı Osman Özçelik, bu "ittifakın" ve değişikliğin ardında "Bağımsız adayların önünü nasıl kesebiliriz" kaygısının yattığını söylemiş, "Hesap, Kürt seçmenlerin yanlış veya geçersiz oy kullanmasını sağlamak. Somut bir bölücülük bu. Çünkü ayrımcılık, hatta ırkçılık. Amacı, Kürtlerin parlamentoda temsilini engellemek. Kürtler inşaatta çalışır, askerlik yapar, vergi verir, domates toplar. Ama 'siyasette temsil edilmemeliler' yaklaşımı sürüyor" demişti.
Özçelik seçmenlerine nasıl oy kullanacaklarını anlatacaklarını, bu durumun DTP için sonuçları değiştireceğini sanmadığını da eklemişti.
Türk: İstersek seçimleri kilitleyebiliriz
DTP Genel Başkanı Ahmet Türk "Beş, on bin bağımsız aday gösterdiğimizde oy pusulasını hangi zarfa, hangi sandığa koyacaksınız? İstersek seçimleri böyle kilitleyebiliriz. İnanıyorum ki bu adil olmayan yaklaşımı sayın Cumhurbaşkanı veto eder" demişti.
YSK: Devletimiz her şeyi halleder
Yüksek Seçim Kurulu Başkanı (YSK) Muammer Aydın da pusulanın uzamasıyla ilgili olarak, "Devletimiz her şeyi halleder. Bu çok zor bir iş değil. Büyük zarf, büyük oy pusulası yapar, düzenler" dedi. YSK, diğer bir çözüm formülü olarak da oy pusulaların üzerindeki yazıların ve pusulanın ebatlarının küçültülmesini tartışıyordu.
(TK)