IPS mütevelli heyeti başkanı Dr. Roberto Savio'nun kolaylaştırıcısı olduğu panelde konuşan BİA2 Proje Koordinatörü Ertuğrul Kürkçü, "Hepimize düşen görev, kamusal yayıncılık alanını açmak ve başka bir iletişimi imkanlar aşısından mümkün kılmak için politik arayışları yapmaktır" dedi.
"Birgün" gazetesinden Şengül Kılıç, gazete sahipliği anlamında patronsuzluğun özgürlük anlamına gelmediğini, binlerce ortaklı bir gazete olarak Birgün'ün kimsenin direkt müdahalesine uğramadığını ancak bu durumda reklam ilişkisi bulunduğu meslek gruplarının etkisinde kalabildiklerini ifade etti.
Aylık "Express" dergisinden Yücel Göktürk, bağımsız haberciliğin her türlü sermaye grubu, siyasal parti ve sivil toplum örgütü ile diğer yayın modellerinden bağımsız olmayı içerdiğini kaydetti.
Forumda hem muhalif hem de alternatif bir yayın kuruluşu olduklarını ifade eden "Özgür Radyo" yetkilisi Songül Özbakır, radyoya ve muhalif medyaya yönelik baskılara Yayın Yönetmenleri Füsun Erdoğan'ın tutuklanmasını örnek vererek, Terörle Mücadele Yasası'na değindi.
Kürkçü: Kamusal fonlara kafa yoralım
BİA2 Proje Koordinatörü Ertuğrul Kürkçü, BİA projesini oluşturdukları 1996 yılında İnternet'in sadece mesaj göndermek için gönderildiğini anımsatarak günümüzde bu yolla haberin yeniden üretildiği bir süreç yaşandığını söyledi.
Foruma katılan 50'yi aşkın yerel medya temsilcisinin BİA Projesi kapsamında gerçekleştirilen dayanışmayı gösterdiğini açıklayan Kürkçü, geçmişte 500 olan günlük ziyaretçi sayısının 30 bine yükseldiğini, dünyanın çeşitli bölgelerinden gazeteci, araştırmacı ve akademisyenlerin çalışmalarına bianet.org sitesinde yer verildiğini ifade etti.
Bağımsız medyanın varlığının kamusal fonların yokluğu nedeniyle güçleştiğini kaydeden Kürkçü, bunun üzerinde düşünülmesi gereken en esaslı konulardan biri olduğunu açıkladı.
Kılıç: Gazeteci olarak gerçekten özgür müyüz?
Birgün'den Şengül Kılıç ise, "Meslek gruplarıyla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Çeşitli konular işlediğinizde yine de reklam duvarına çarpabiliyorsunuz. Tabi ki, X petrol şirketiyle y bankasının verdiği tepkiyle bir meslek birliğinin verdiği tepki aynı değil" diye konuştu.
"O vakit patronu başka işler yapan bir gazete ile benim gazetem arasında çok fazla fark kalmıyor gibi geliyor bana..." diyen Kılıç, bu koşullarda gazeteciliği, gazetecilerin özgür olup olmadıklarının tartışılması gerektiğini, sendikayı nasıl tekrar dönüştürebiliriz ve güçlendirebiliriz sorusuna yanıt aranması gerektiğini söyledi.
Göktürk: Bizde angajman özgürlüğe angaje olmaktır
Aylık "Express" gazetesi yetkilisi Yücel Göktürk ise, bağımsız medya kavramının denince çetrefilli bir kavramı akla getirdiğini söyleyen Göktürk, her türlü sermaye grubu, siyasal parti ve sivil toplum örgütü ile diğer yayın modellerinden bağımsız olmayı içerdiğini, habercilikte bağımsızlığı, angaje olmanın geniş anlamda özgürlüğe angaje olmaya karşılık geldiğini açıkladı.
Express dergisinin 1993 yılında kurulduğunu söyleyen Göktürk, yayınlarını bu derginin yanı sıra "Roll" dergisiyle de sürdürdüklerini açıkladı.
Özbarış: Reyting için uğraşmıyoruz, sorguluyoruz
Özgür Radyo'dan Songül Özbarış da, alternatif yayınları gereği daha eşit bir toplumdan yana olduklarını, bunun bedeli olarak yayında oldukları 11 yıl içerisinde 3 yıl 10 ay yayın durdurma cezası aldıklarını söyledi.
Gelişmelerinin önündeki engellerin hem ekonomik hem de siyasi nitelikli olduğunu ifade eden Özbarış, tekelci medyanın sel yaşanan Güneydoğu'da çocuk cesedi görüntüleriyle reyting artırma peşinde olduklarını, kendilerininse "askeri amaçlarla bölgede seyreden askeri helikopterinin niçin bölgedeki insanların kurtarılması için kullanılmadığını sorguladıklarını" söyledi. (EÖ)