Haftalık gazete Die Zeit'ın "Bir Hayalim Var" başlıklı sayfasına bu hafta konuk ettiği 80 yaşındaki sanatçı, "Ankara'daki hükümetin Ermeni halkının kitleler halinde yok edilmesini kabul etme zamanı"nın geldiğini söyledi.
Sanatçı, Mustafa Kemal Atatürk'ün de "Ermeni katliamı konusunda suçu kabul ettiğini" ileri sürüp, "Türkiye'nin bu suçu kabul etme konusunda kendi halkına karşı sorumlu olduğuna inanıyorum" dedi.
Şarkının öyküsü
Aznavour, kaleme alınan yazıda, "Benim Türk arkadaşım" adlı şarkısının öyküsünü de anlatıyor.
"Çok sayıda Türk arkadaşım var. Ancak bu şarkı trafik kazasında ölen, çok yakın bir arkadaşım içindi. Onun eksikliğini sık sık duyuyorum. Metni, sanki ona bir mektup yazıyormuş gibi kaleme almıştım. Onu İngilizce'ye çevirdiğimde ilk sözcük 'Brother' (erkek kardeş) oldu."
Almanya'nın da İsviçre ve Fransa'da olduğu gibi "soykırımı" kabule etmesi gerektiğini savunan ünlü şarkıcı, Almanların o dönemde yaşananlarda sorumluluk taşıdıklarını öne sürdü.
"Almanların Ermenilerin yok edilmesini emrettiğini söylemiyorum. Ama bunu seyrettiler. O dönemki müttefikleri Türklere, 'doğru bulduğunuz şeyi yapın!' dediler. Almanların bu soykırımı kabul etmesi büyük bir adım. Böylece belki de şimdiki müttefikleri de kendilerini buna zorunlu hissederler."
Fransa, Türkiye'yi destekliyor
Sanatçı, Fransa'nın "soykırımı kabul etmesinin ardından Türkiye'nin bu ülkeyle ilişkilerini keseceği" beklentisinin büyük bir yanılgı olduğunu düşünüyor; çünkü "Fransa şimdi Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğinin en büyük destekçileri arasında yer alıyor".
"Burada bir çelişki yok. Bir yandan geçmişi kabul edip, aynı anda geleceğe yönelmek mümkün."
Tartışma zamanının geldiğini söyleyen Aznavour'a göre; "Türk politikası sürekli geri vitesle" gidemez, ""eğer öyle yaparsanız sizinle bir daha konuşmayacağız" diyemez. Artık içtenlikle tartışma zamanı geldi."
"Ermenileri kurtaran Türkler!"
"Diğer yandan Ermenileri kurtaran çok sayıda Türk de vardı. Çocuklar evlatlık olarak alındı, Müslümanlaştırıldı. Bugünlerde köklerini arayıp, Ermenistan'da bulan 3'ncü kuşak çocukların sayısı hiç de az değil.
Aznavour, küçük bir Türk köyünün muhtarının kendisine artık bu konunun ele alınma zamanının geldiğini, böylece barışın sağlanabileceğini söylediğini aktardı.
"Fransa'daki Türk toplumu mükemmel davranıyor. Onların büyük kısmının bir Avrupa ülkesinde yaşamanın ne demek olduğunu anladığına inanıyorum." (Kİ/BA/EÜ)