Hafta sonunda, "Haklar Ve Özgürlükler Bir Arada Yaşamanın Teminatıdır" başlıklı bir basın açıklaması yapan Ayhan Bilgen, "Raporda iddia edildiği gibi 'yeni azınlıklar ihdas etme' bir yana buna fırsat vermemek için eşit hakların kullanılmasının önemine vurgu yapılmaktadır" dedi.
Konumu ve yapısı sorunlu Danışma Kurulu
Raporun büyük bir özveri ve uzun süreli bir çalışma ile ortaya çıkartıldığını, eleştirilmesi ve tartışılması gerektiğini ifade eden Bilgen, "Ancak raporu hazırlayan komisyon başkanı ve üyelerini, raporu destekleyen Danışma Kurulu üyelerini hedef alan, suç duyurusunda bulunmakla tehdit eden tavırların bizzat Danışma Kurulunun bazı üye ve yöneticilerinden geliyor olması da bu kurulun konumu ve yapısı itibarı ile ne kadar sorunlu bir durum arz ettiğinin göstergesidir" dedi.
Toplumsal barışın teminatı herkese hak ve özgürlüktür
MAZLUMDER Genel Başkanı Ayhan Bilgen'in açıklamasında şu görüşlere yer verildi:
* Azınlıklar ve ayrımcılık konusu dünyanın bir çok ülkesinde olduğu gibi insan haklarının en zor ve sancılı gündemlerinden birisini oluşturmaktadır.
* Daha önce de farklı sivil toplum kuruluşlarının yaptırdığı çalışmalarla ortaya konulan tespit ve önerilerin bu sefer kamu kurumlarının da içerisinde temsil edildiği resmi bir organ tarafından dillendiriliyor olması tepkilerin nedenini oluşturmuştur.
* Raporda, iddia edildiği gibi "yeni azınlıklar ihdas etme" bir yana buna fırsat vermemek için eşit hakların kullanılmasının önemine vurgu yapılmaktadır
* İnsanca yaşama standartlarının sağlanması, hak ve özgürlüklerin güvence altına alınmasının birlik ve beraberliği güçlendireceği ifade edilmektedir.
* Değişen dünya şartlarında yeni ihtiyaçların ortaya çıkması kaçınılmazdır. Bu anlamda Lozan'la ilgili değerlendirmeleri Sevr yanlısı olmak biçiminde ele almak raporda da dikkat çekilen paranoyanın açık bir yansımasıdır.
* Raporun sonuç bölümünde ortaya konulan öneriler birçok toplum kesiminin üzerinde uzlaştığı, yıllardan beri dile getirdiği ve artık acilen hayata geçirilmesi gereken tedbirlerdir.
* Yeni bir anayasanın yapılması, eşit vatandaşlık anlayışının güvence altına alınması, merkezi ve yerel yönetimlerde şeffaflaşma, insan hak ve özgürlükleri ile ilgili evrensel normların kabul edilmesi hiçbir korku bahane edilerek ertelenebilecek talepler değildir.
* Korkuya dayalı inkar politikaları farklarımıza rağmen birlikte yaşayabilmenin önündeki en önemli engel olmaya devam etmektedir. Herkes için hak ve özgürlükler toplumsal barışın teminatıdır. (YS)