Gezi direnişi sırasında İstanbul 1 Mayıs mahallesinde hayatını kaybeden Mehmet Ayvalıtaş’la ilgili davanın dokuzuncu duruşması bugün Kartal'daki Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Olay yerinde yapılan keşfin raporu mahkemeye ulaşmadığından ilerleme sağlanamadı.
Bilirkişi rapor yazmadı
Duruşmaya tutuksuz sanık Görkem Demirbaş ile Mehmet Ayvalıtaş'ın babası Ali Ayvalıtaş ve avukatları katıldı.
Mahkeme Heyeti Başkanı Mehmet Selçuk, 14 Ekim tarihinde olay yerinde yapılan keşif kapsamında bilirkişilerden istenen raporun mahkemeye ulaşmadığını açıkladı.
Duruşmada silahlı polis
Ayvalıtaş ailesinin avukatlarından Sevgi Evren Köroğlu, sanıklar Cengiz Aktaş ve Görkem Demirbaş'ın tutuklanmalarını talep etti:
“Bu sabah adliye bahçesinden içeri girişte kapılar kilitlendi, avukat ve personel dışında duruşmayı izlemek için gelenler içeri alınmadı. Böylelikle duruşmanın aleniyet ilkesi ihlal edildi. Olağanüstü güvenlik önlemlerinin alınmasını gerektirir herhangi bir kalabalık veya kitle mevcut değildi ve taşkınlık yoktu.”
Avukat Sevgi Evren Köroğlu, “Ayrıca duruşma salonuna önlem olarak silahlı polis memuru girdi, müdahalemiz üzerine salondan çıkarıldı” dedi ve bu durumun mahkemeyle ilgili şüphe uyandırdığını söyledi.
Bilirkişi için ihtar talebi
Müşteki avukatlarından Rana Genişkaya da bilirkişilere raporlarını hazırlamaları için 20 günlük süre verildiğini hatırlattı ve şöyle devam etti:
“Bilirkişiler bu süre içinde raporlarını hazırlamamışlardır. Bu nedenle bilirkişilere cezai yaptırım uygulanacağına dair ihtarda bulunulmasını ve raporlarını sunmaları için kesin süre verilmesini istiyoruz” dedi.
Sanıklar tutuklanmadı
Mahkeme heyeti, sanıklar Cengiz Aktaş ve Görkem Demirbaş'ın tutuklanmaları talebini reddederken, raporlarını gelecek celseye kadar sunmaları için bilirkişilerin adına davetiye çıkarılmasına karar verdi.
Bir sonraki duruşmanın tarihi 18 Ocak 2016 olarak belirlendi.
“Ailemi içeri almıyorlar”
Adliye çıkışında gazetecilere açıklama yapan Mehmet Ayvalıtaş'ın babası Ali Ayvalıtaş, adliye binasına giriş sırasında sıkıntı yaşadığını anlattı.
Ayvalıtaş, “Beni tanıdıkları için içeri alıyorlar ama ailemi almıyorlar. Bize öyle bir zulüm yapıyorlar ki biz bunu hak etmiyoruz. Biz evlatlarımızı verdik” dedi.
Ne olmuştu? |
Mehmet Ayvalıtaş Gezi direnişi eylemlerinde, İstanbul 1 Mayıs Mahallesi'nde 2 Haziran gecesi saat 22:00 sularında TEM yolunu kapatan grubun içindeydi. Eylemcilerin içine hızla giren aracın çarpması sonucu hayatını kaybetti. 19 yaşındaydı. Savcı Müfit Büyükçolpan'ın hazırladığı iddianameye göre, olay şöyle gelişti: “Akşam 23:00 sularında aralarında Ayvalıtaş ile 17 yaşındaki kuzeni S.K.'nin de olduğu bir grup direnişçi, Mustafa Kemal Mahallesi 6 Nolu üst geçit civarında, yayalara kapalı olan yolu trafiğe kapatmak istediler, yola çıkarak araçlara dur işareti yaptılar. Sanıklardan Mehmet Görkem Demirbaş'ın aracı ile diğer sanık Cengiz Aktaş'ın aracı bu yolda giderken önlerindeki araçların durması ile ani fren yaptılar. Demirbaş'ın aracı, önündeki Aktaş'ın aracına çarptı. Bu çarpışmanın etkisiyle her iki araç da yoldaki Ayvalıtaş ile S.K.'ye çarptı. Ayvalıtaş hayatını kaybetti, kuzeni S.K. ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı.” Lise öğrencisi S.K 20 gün yoğun bakımda kaldı. Sanıklar Demirbaş ve Aktaş'a “taksirle insan öldürme ve yaralama” suçlamasıyla 3 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. İddianame hazırlanmadan önce olay yerinde tanıklarla birlikte keşif yapılmadı. İddianamede MOBESE kayıtlarına yer verilmedi. Sanıklar tutuklanmadı. Ayvalıtaş'ın ölümü kayıtlara "kaza" olarak geçti. Olay yeri keşfi, ancak iki yıl sonra 14 Ekim 2015’te yapılabildi. |
(AS)