Dinçer, bütçeden eğitime ayrılan paya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, 2006 bütçesinde, borç faizlerinden sonra en fazla pay askeri harcamalara, silahlanmaya, savunma ve emniyet hizmetlerine ayrılırken, eğitim, sağlık gibi alanlara ayrılan payın yerinde saymış olmasının düşündürücü olduğunu ifade etti.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan Bütçe Komisyonunda görüşülmeye başlanan 2006 yılı bütçesinin, geçmiş bütçeler gibi yine faiz, işsizlik ve yoksullaşma bütçesi olarak hazırlandığını savunan Dinçer, 2006 bütçesinin yaklaşık üçte birinin yine faiz harcamalarına gidecek olmasının, hemen hemen tüm bütçe kalemlerinde IMF'nin belirleyici olduğunu gösterdiğini belirtti.
Eğitime katılan öğrenci sayısının her yıl artmasına karşın, bütçeden eğitime ayrılan pay yerinde saydığına dikkat çeken Dinçer, 2005 yılı bütçesinde eğitime ayrılan payın yüzde 9.57 (14.8 katrilyon) iken, bu yıl rakamın yüzde 9,5 (16.5 katrilyon) olarak belirlendiğini bildirdi.
Eğitime ayrılan payın artan öğrenci sayısına paralel olarak hesaplandığında, "devletin kamusal eğitimi gözden çıkardığının ve eğitim sistemini kendi sorunlarıyla baş başa bıraktığının" görüldüğünü savunan Dinçer, mevcut bütçe rakamları ile eğitim sisteminin daha da geriye gideceğini vurguladı.
Türkiye'de yıllardır uygulanan eğitimde özelleştirme politikalarının, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarıyla birlikte daha da hızlandığını ifade eden Dinçer, şöyle devam etti:
"Devletin sorumluluğunda olması gereken eğitimin yükü, siyasi iktidarların bilinçli politikalarıyla birlikte büyük oranda velilerin omuzlarına yıkılarak kamusal, parasız eğitim hakkı büyük tahribata uğratılmıştır. Eğitim sistemimiz; her geçen gün daha piyasacı ve ticari bir anlayış ile sarmalanmakta, velilerimiz çocuklarını okutabilmek için, artık milyarlarla ifade edilen rakamlarla harcama yapmak zorunda kalmaktadırlar." (KÖ)