Anayasa Mahkemesi (AYM), Pamukova’da hızlı trenin raydan çıkmasıyla ilgi görülen davanın uzun sürmesi nedeniyle ailelere tazminat ödenmesine karar verdi.
22 Temmuz 2014 tarihinde Yakup Kadri Ekspresi, İstanbul-Ankara seferini yaparken Sakarya’nın Pamukova ilçesinde raydan çıkarak devrilmişti. 37 kişi hayatını kaybetmiş, 90 kişi yaralanmıştı.
Tren olması gerekenden daha hızlıydı
Pamukova faciası trenin altyapı eksiklikleri tamamlanmadan hizmete alındığına yönelik uyarı ve eleştirilerin üzerine olmuştu.
Bilirkişi raporlarında olaya neden olarak "eski raylar üzerinde hızlı tren denemeleri" yapılması gösterilmişti.
AYM’nin kararında atıf yaptığı raporda trenin o andaki hızının saatte 130 kilometre olduğu belirtilmişti. Livreye yani tren sefer kitapçığına göre bölgeden saatte 80 kilometre hızla geçilmesi gerektiği de vurgulanmıştı.
Dava süreci
Davanın görüldüğü Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 1 Şubat 2008'de sanık makinist Fikret Karabulut'a 2 yıl 6 ay hapis ile bin 100 lira para, Recep Sönmez'e ise 1 yıl 3 ay hapis ile bin 333 lira para cezası verdi, tren şefi Köksal Coşkun da beraat etti.
Kararı inceleyen Yargıtay 2. Ceza Dairesi, 23 Temmuz 2009'da mahkemenin kararını tebligat eksikleri nedeniyle bozdu, daha sonra yerel mahkeme eksikleri gidererek sanıklar hakkında aynı kararı verdi.
Yargıtay 2. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını, 2010 yılının Eylül ayında 12 farklı gerekçeyle ikinci kez bozdu.
Yargıtay'ın bozma ilamının ardından davayı üçüncü kez ele alan yerel mahkeme, eksiklerin giderilmesi için duruşmaları erteledi. Bu arada zaman aşımı süresi 22 Ocak 2012'de doldu.
Sanıklara verilen ceza 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 389. maddesinden* verilmişti. Dava süreci devam ederken bu kanun Haziran 2005’te yürürlükten kaldırılmıştı. Söz konusu suç için kanundaki zaman aşımı süresi uygulandı.
AYM kararı
Kazada annelerini yitiren Demirkaya ailesi 21 Ocak 2015 tarihinde ceza soruşturmasının makul süratle yürütülmemesi dolayısıyla AYM’ye bireysel başvuruda bulundu.
AYM inceleme sonucunda Anayasa’nın 17. maddesiyle güvence altına alınan yaşama hakkının usul boyutunun ihlal edildiğine karar verdi. Ve tazminat olarak başvuruculara net 30 bin lira tazminat ödenmesini hükme bağladı.
AYM kararında esas yönünden yaptığı gerekçelendirme “Devlet yaşam hakkının etkili soruşturma yükümlülüğüne ilişkin usul boyutu kapsamında, doğal olmayan her ölüm olayının sorumlularının belirlenmesi ve gerekiyorsa cezalandırılmasını sağlayabilecek etkili resmi bir soruşturma yürütmek durumundadır” denildi.
Uzun yargılama için ise kararda şu özet yapıldı:
“Başvuruya konu olay 2004 yılında meydana gelmiş olup bu olay hakkında Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma iki aydan daha kısa bir sürede tamamlanmıştır. Ceza Mahkemesi ilk kararını 2008 yılında vermiştir. Ne var ki kararın kanun yoluna başvurma hakkı olan bazı kişilere tebliğ edilmemesi nedeniyle ilk bozma kararına ilişkin temyiz süreci yaklaşık 2 yıl 6 ay, ikinci bozma kararına ilişkin temyiz süreci ise yaklaşık 2 yılda sonuçlanmıştır. Ceza Mahkemesince en son 24/11/2014 tarihinde karar verilmiş olup yargılama henüz sonuçlandırılamamıştır.” (HK)
* Madde 389 - Bir kimse tedbirsizlik veya meslek veya sanatında tecrübesizlik veya nizam ve emir ve kaidelere riayetsizlik neticesi olarak demiryolu üzerinde bir kaza vukuu tehlikesine meydan verirse üç aydan otuz aya kadar hapse ve iki yüz liraya kadar ağır cezayı nakdiye ve kaza vukubulmuş ise beş seneye kadar ağır hapse ve yüz elli liradan aşağı olmamak üzere ağır cezayı nakdiye mahkum olur.