* Fotoğraf: Mezopotamya Ajansı.
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Anayasa Mahkemesi (AYM) Kandıra 1 No'lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde tutulan ve demans tanısı alan Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk hakkında tedbir kararı uygulanarak infazının ertelenmesi ve tahliye edilmesine yönelik başvuruya dair ara kararını kurdu.
AYM, ara kararda, Tuğluk'un cezasının infazının ertelenmesi ve tahliye edilmesine yönelik tedbir talebinin reddi yönünde hüküm kurdu.
Tedbir kararı uygulanmasına da hükmeden AYM, kararda şu ifadelere yer verdi: "Başvurucunun yaşamının, maddi ve manevi bütünlüğünün korunması için gerekli tedbirlerin alınmasına yönelik tedbir kararı verilmesine, tedbir kararı kapsamında başvurucunun tedavisine devam edilmesinin yanı sıra, nöroloji ve psikiyatri polikliniklerinde düzenli bir şekilde muayenesinin sağlanmasına, hastalığının seyri ve ilerleme durumuna göre belirli aralıklarla cezasının infazının ertelenmesi ve tahliyesinin gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesine, başvurucunun halen Kocaeli 1 No'lu F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda tutulduğu gözetilerek Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığının Anayasa Mahkemesini süreç hakkında gecikmeksizin bilgilendirmesine." |
TIKLAYIN - Aysel Tuğluk'a reva görülen insanlık suçu değil mi?
Tuğluk'un avukatlarından açıklama
Aysel Tuğluk'un avukatları ise dün (12 Ağustost) yaptıkları yazılı açıklama ile karara tepki gösterdi. Tuğluk'un avukatları, bu kararın esasen AYM'nin Aysel Tuğluk'un durumunun ağırlaşacağının itirafı olarak okuduklarını söyledi. Avukatlar, açıklamalarına şöyle devam etti:
"Hastalığın ilk teşhisinin konulduğu Seka Devlet Hastanesi'nin ilk raporlarından bugüne, her yeni durum, belge, tıbbi raporlar ve mütalaalarla birlikte her defasında Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığına infaz ertelemesi için yaptığımız başvurulara ya uzun bir süre yanıt verilmemiş ya da ATK raporları gerekçe gösterilerek taleplerimiz reddedilmiştir.
Yeniden muayene
"Öyle anlaşılıyor ki AYM, önüne sunulan dosyada Sayın Tuğluk'un sağlık durumunun geldiği aşamayı gösteren çok sayıda belgeyi göz ardı edemeyerek gitgide daha ağır bir tabloya sahip olacağının ve tek başına hayatını sürdüremez duruma geleceğinin itirafını yaparken, insan hakları mekanizmalarının köklü içtihadının zorunlu kıldığı kararı ise vermekten imtina etmiştir.
"Tuğluk, önümüzdeki günlerde tekrar ATK muayenelerinden geçirilecek ve bir kez daha 'cezaevinde tek başına hayatını idame edip edemediğine dair' bir değerlendirme yapılacaktır. Bu vesileyle bir kez daha hatırlatmak isteriz ki, beklentimiz, bilimin, hukukun, vicdanın gerektirdiği objektiflikte bir rapor hazırlanmasıdır. Unutmayalım ki, hukuk ve tarih önünde, altına imza attığımız her metinden sadece ve sadece kendimiz sorumluyuz."
Ne olmuştu?
Aysel Tuğluk, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkan Yardımcısı görevinde bulunduğu dönemde, 29 Aralık 2016'da tutuklanmıştı.
Tuğluk, hakkında hazırlanan iddianamede, DTK Eş Başkanlığı döneminde yaptığı açıklamalar ve faaliyetleri nedeniyle suçlanmıştı.
16 Mart 2018'de kararını açıklayan Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi, Aysel Tuğluk'a "örgüt yöneticisi olmak" iddiasıyla 10 yıl hapis cezası vermişti. Yapılan itirazların ardından Yargıtay 16. Ceza Dairesi de Tuğluk hakkında verilen hapis cezasını onamıştı.
Son olarak ise Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 6-8 Ekim Kobani eylemlerine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında Tuğluk için tutuklama kararı verilmişti.
Seka Devlet Hastanesi tarafından 15 Mart 2021'de Tuğluk'a demans tanısı konuldu.
(TY)