Aydoğan, 2004'te Basın Yasası ile atılan çok önemli adımların bir kısmının 1 Nisan 2005'te yürürlüğe girecek olan Türk Ceza Kanunu ile geri alındığını savunuyor.
Aydoğan, 2005'te gazetecilerin çalışma ve hareket alanlarını daraltacak yasalardan kaçınılması gerektiğini ifade ederek, Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun yayın lisanı için şart koştuğu ve Başbakanlık Güvenlik İşleri Başkanlığı'ndan alınan Ulusal Güvenlik Belgesi uygulamalarına son verilmesini istedi.
Aydoğan'ın 2004 yılına ilişkin değerlendirmesi ile 2005'e dair mesajları şöyle:
"Türkiye'de demokrasi açısından önemli bir süreç yaşıyor. Bizler özellikle Güneydoğu'da görev yapan gazeteci ve gazeteci kurumları, bütün bölgedeki sıkıntıları şu ana kadar taşımış insanlarız.
Demokratik bir ortamın Türkiye'den ziyade bölgeyi çok ilgilendirmektedir. Bölgede demokratik bir basın anlayışı yerleşmediği sürece Türkiye'de de demokratik bir basından bahsetmek de mümkün değildir.
Basın örgütleri birleşmeli
Önce Türkiye'de yerel basın ve sivil toplum örgütlerinin demokratik bir çatı altında birleşmeleri ve Türkiye'deki medyayı da olumlu çağdaş, demokratik bir gazetecilik anlayışı kolektif ve toplumsal bir açıyla yönlendirmeleri gerekiyor.
2004'te basın alanında Basın Yasası anlamında çok önemli bir adım atıldı ancak TCK ile bu atılan adımların önemli bir kısmı geri alındı. Özellikle Cumhuriyet Savcılarına çok daha fazla yetkiler verildi.
Örneğin, teyp ve kaset belgesinin hiçe sayılması, gazetecinin izinsiz kayıttan mahkemeye intikal ettirilmesi. Bu yolla TCK, bir mayın tarlasına dönüştürüldü. Gazeteci çok dikkatli davranmasa bunun bedelini ağır öder.
Kürtçe yayının önündeki engeller
Kürtçe yayın artık Türkiye'de yasal sorun olmaktan çıksa da uygulamada tam olarak hayata geçmedi. Bürokratik engellerin aşılması lazım.
2005'te gazetecilerin hareket alanını, çalışma alanını daraltacak yasalardan kaçınılması gerektiğine inanıyoruz. RTÜK Kanunu'nun AB normlarına göre değiştirilmesi gerekiyor. Özellikle, Ulusal Güvenlik Belgesi uygulamalarına son verilmesi gerektiğine inanıyoruz.
"Dara TV"nin Yönetim Kurulu Başkanı olan eşim Türkan Aydoğan'a dört yıldır bu belge verilmiyor. Yönetim Kurulu'nda bazı isimlerin değiştirilmesini isteyen Başbakanlığı bu nedenle Danıştay'a şikayet ettik. (EÖ/EÜ)