İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Aydınlık gazetesine açılan MİT TIR’ları davası ile Can Dündar, Erdem Gül ve CHP’li tutuklu milletvekili Enis Berberoğlu hakkında devam eden ve “"FETÖ-PDY'ye [Fathullahçı Terör Örgütü – Paralel Devlet Yapılanması] bilerek ve isteyerek yardım etme” iddiasıyla yargılandıkları davayla birleştirildi.
Cumhuriyet’in haberine göre mahkeme heyeti, MİT TIR’ları haberi nedeniyle Aydınlık gazetesinden İlker Yücel ve Ceyhun Bozkurt hakkında Başsavcı İrfan Fidan tarafından açılan iddianameyi kabul etti ve tensip zaptını düzenledi.
Birleştirme kararında her iki dava arasında fiili ve hukuki irtibat olduğu ileri sürüldü.
"İfşanın ifşası olur mu?"
Kararda şöyle denildi:
“Sanıklar İlker Yücel ve Ceyhun Bozkurt tarafından eylem ve irade birliği içerisinde Aydınlık gazetesinin 21 Ocak 2014 tarihli nüshasında yayımlandığı iddia edilen görüntülerin 19 Ocak 2014 tarihinde Adana ili Ceyhan ilçesi Sirkeli gişelerinde hukuka aykırı olarak durdurulan MİT’e ait yardım TIR’larına ait olduğu belirtilmiştir. Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması nitelikteki bilgiler içerdiği kabul edilen söz konusu görüntülerin ifşası nedeniyle davanın diğer sanıkları Can Dündar, Erdem Gül ve Enis Berberoğlu hakkında FETÖ’ye yardım ettikleri iddiasıyla açılan dava halen görülmektedir. Bu durum karşısında sanıklara atılı eylemler arasında birlikte yargılanmalarını gerekli kılacak nitelikte irtibat, bağ ve buna işaret eden dosya kapsamında kanıt bulunmaktadır. Usul ekonomisi, kanıtların birlikte takdir ve değerlendirilmesi ile hüküm birliğinin sağlanması açısından davaların birlikte görülmesi gerektiği vicdani sonuç ve kanısına varılmıştır.”
Dündar ve Gül “gizli belgeleri ifşa” ile suçlanırken, şimdi de iddianamede Cumhuriyet’ten çok önce aynı görüntüleri yayınlayan Aydınlık da “ifşa” suçlamasıyla karşı karşıya.
Davanın geçmişi29 Mayıs 2015’te “İşte Erdoğan’ın yok dediği silahlar” manşetiyle yayınlanan MİT TIR’ları haberi hakkında “devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme”, “siyasi ve askeri casusluk”, “gizli kalması gereken bilgileri açıklama”, “terör örgütünün propagandasını yapma” suçlamalarıyla soruşturma başlatıldı. TIKLAYIN - CUMHURİYET, ADANA'DA DURDURULAN TIR'LARDAKİ SİLAHLARIN GÖRÜNTÜLERİNİ YAYINLADI Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan MİT TIR'ları haberinin ardından TRT'de katıldığı canlı yayında isim vermeden Can Dündar'ı tehdit etti. Erdoğan, "Öyle zannediyorum bu özel haberi yapan kişi bunun bedelini çok ağır ödeyecek. Öyle bırakmam onu" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca, Cumhuriyet ve Dündar'dan kişisel olarak da şikayetçi olmuş, şikayet dilekçesinde “Devletin menfaatlerini gerçeğe aykırı görüntü ve bilgileri yayınlamak suretiyle hedef alan şüphelinin bu eylemi kesinlikle gazetecilik olarak değerlendirilemez” demişti. Erdoğan şikayetçi olduErdoğan’ın dilekçesinde Dündar’ın Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 312, 327, 328, 330, 220, 285 ve 289. maddeleri uyarınca bir kez ağırlaştırılmış müebbet, bir müebbet ve 42 yıl hapsi cezası ile cezalandırılması istenmişti. Can Dündar ve Erdem Gül, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 26 Kasım 2015 tarihinde tutuklandı. Sulh Ceza Hakimliği, tutuklama gerekçesi olarak “silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etme”, “devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal ve askerî casusluk amacıyla temin etme” ve “devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama” suçlarını gösterdi. Dündar ve Gül’ün avukatları, 6 Aralık 2015’te anayasanın 19. ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 5. ve 10. maddelerinde yazılı “kişi güvenliği ve özgürlüğü” ile “ifade özgürlüğü”, anayasanın ise 26. ve 28. maddelerinde düzenlenen “düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü” ile “basın özgürlüğü” haklarının ihlal edildiğini belirterek Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmuştu. Cumhuriyet Başsavcı Vekili İrfan Fidan imzalı ve 27 Ocak 2016 tarihli iddianamede her iki gazeteci için birer kez ağırlaştırılmış, birer kez de müebbet, 30 yıla kadar da hapis talep edildi. TIKLAYIN - İDDİANAMENİN DİLİ YOK 92 gün tutuklu kaldılarAYM Raportörünün hazırladığı raporunda, iki gazetecinin yaptıkları haber nedeniyle tutuklanmasını “hak ihlali” olarak nitelendirmesi üstüne Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü, 17 Şubat’ta yaptığı toplantıda başvuru dosyasını Genel Kurul’a sevk etti. Cumhurbaşkanı: AYM kararına uymuyorum26 Şubat'ta AYM'nin iki gazetecinin tutukluluğunun hak ihlali olduğuna ilişkin kararının ardından Dündar ve Gül serbest bırakıldı. Kararın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Saygı duymuyorum, karara uymuyorum" açıklaması yaptı. Dava 25 Mart'ta başladı, 16 Mayıs'ta bitti25 Mart'ta başlayan davada mahkeme, savcının talebi üzerine duruşmaların kapalı görülmesine karar verdi. Savcı, 3 Mayıs'ta açıklanan mütalaada, Dündar için 25 yıl, Gül için 10 yıla kadar hapis istedi. Mahkeme 16 Mayıs'ta sona erdi. Gazeteciler "devletin gizli belgelerini açıklamak" gerekçesiyle toplam 10 yıl 10 ay hapse çarptırıldı, darbe suçlamasından beraat eden Gül ve Dündar "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan yargılanmaları sürüyor. Berberoğlu tutuklandıCHP İstanbul milletvekili Enis Berberoğlu hakkında ise MİT TIR'ları görüntülerini gazeteci Can Dündar'a verdiği gerekçesiyle "Devletin gizli kalması gereken bilgi ve belgelerini askeri ve siyasal casusluk amacıyla temin etme" ve "FETÖ-PDY'ye [Fathullahçı Terör Örgütü – Paralel Devlet Yapılanması] bilerek ve isteyerek yardım etme" suçlarından 30 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame mahkemece kabul edildi. Gül ve Erdem’in “silahlı terör örgütüne, üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım” suçlamasıyla devam eden davaları Berberoğlu’nun davasıyla 21 Eylül’de birleştirild. 14 Haziren 2017'deki sekizinci duruşmada mahkeme Berberoğlu'nu "casusluk ve devletin gizli belgelerini açıklamak" suçlamasıyla 25 yıl hapis cezasına çarptırdı ve tutukladı. Davaya Gül ve Dündar yönünden devam ediliyor. Aydınlık davasıDündar ve Gül tutuklandıktan sonra Aydınlık gazetesi 5 Aralık 2015'te "Gelsinler Tutuklasınlar" başlığıyla " 22 Ağustos 2017'de Aydınlık hakkında iddianame hazırlandı. 3 sayfadan oluşan iddianamede Yücel ve Bozkurt’un “gizli kalması gereken bilgileri açıklamak” suçunu işledikleri iddiasıyla haklarında 5 yıldan 10 yıla kadar hapis istendi. Başsavcı İrfan Fidan iddianameye “Şüphelilerin FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüyle hiçbir ilgilerinin olmadığı anlaşıldığından TCK’nın 314/2’inci maddesi [örgüt üyeliği] yönünden suçlama yapılmamıştır” notunu düştü. |
(EA)