* Fotoğraf: Evrensel
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın 714. Hafta buluşmalarında da Galatasaray Meydanı’na çıkmaları polis tarafından engellendi.
Polis ablukasına rağmen Beyoğlu’ndaki İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi önünde bir araya gelen Cumartesi Anneleri/İnsanları avukat Şevket Epözdemir ve Tahir Elçi için adalet talebinde bulundu.
İHD Gözaltılara Karşı Komisyon’un bu haftaki basın açıklamasını gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak okudu.
“Türkiye hukuk devleti olmadığı için…”
“15 haftadır Galatasaray'da basın açıklaması yapma hakkımız hukuksuz bir biçimde engelleniyor.
“Bir ülkede hukuk sisteminin gereği gibi işlememesi, devlet mekanizmasının hukuk kurallarına bağlı olmadan çalışması sonucunu doğurur.
“Hiçbir devlet, yasama ve yürütme organlarının tüm işlem ve eylemlerini hukuk denetimine almadan, gerçek anlamda bir hukuk devleti olduğunu iddia edemez.
“Türkiye demokratik bir hukuk devleti olmadığı için; yargı, hukukun üstünlüğünü yaşatma ve yüceltme görevini yerine getirmediği için, yurttaşlar olarak hak ve özgürlüklerimizden mahrum bırakılıyoruz.
“Epözdemir ve Elçi için buluştuk”
“Bu hukuksuzluk ikliminde hak arama özgürlüğümüzün en önemli güvencesi olan avukatlarımız da ağır ihlallerle karşı karşıya kalıyorlar.
“714. haftamızda bu avukatlardan ikisini, kayıplarımızın avukatları Şevket Epözdemir ve Tahir Elçi'yi katledilişlerinin yıl dönümünde anmak üzere buluştuk.
“Epözdemir’in katledilmesi çeyrek asır cezasız bırakıldı”
“İHD Tatvan temsilcisi Avukat Şevket Epözdemir; 90'lı yıllarda yaşanan ağır hak ihlallerine karşı yürüttüğü hukuk mücadelesi nedeniyle tehdit ediliyordu.
“25 Kasım 1993 tarihinde bürosundan evine dönerken kaçırıldı. Ertesi gün gözleri bağlı, yüzünden ateşli silahla vurulmuş cansız bedeni Bitlis'in Güroymak ilçesi civarında yol kenarındaki bir kanalda bulundu.
“Ailesi tüm yasal girişimlerde bulundu. Ancak suçun ortaya çıkarılması ve delillere ulaşmayı hedefleyen ‘olay yeri incelemesi’ bile cinayetten 17 yıl sonra yapıldı.
“25 yıldır Şevket Epözdemir cinayetini açıklığa kavuşturacak etkin bir soruşturma yürütülmedi. Şevket Epözdemir'in katledilmesi çeyrek asırdır cezasız bırakıldı.
“Elçi cinayeti dosyasında şüpheli yok”
“Tahir Elçi insanlığa karşı işlenmiş suçların cezasız kalmaması için yürüttüğü mücadele ile bilinen bir avukattı. Bu nedenle ağır baskı gördü, tehdit edildi.
“Diyarbakır Baro Başkanıyken hedef gösterildi. 28 Kasım 2015 tarihinde Diyarbakır'ın Sur ilçesinde bulunan ve çatışmalarda zarar gören Dört Ayaklı Minare önünde tarihi yapıların korunması için yaptığı basın açıklaması sırasında başından tek kurşunla vurularak öldürüldü.
“Olay çok sayıda kameranın önünde gerçekleşti. Olay yeri incelemesi üç gün sonra yapıldı. Cinayetin üzerinden 3 yıl geçti ama dosyada bir şüpheli bulunmuyor. Üç yıldır Tahir Elçi cinayetinde etkin bir soruşturma yürütülmedi.
“Yargının demokrasi ve özgürlüklere katkı sunması gerekir”
“Yargılama faaliyeti sadece mahkemelerin, savcı ve yargıçların olmasından; fezlekelerin, kararların yazılmasından ibaret değildir.
“Etkin bir yargıdan söz edebilmek için yargı mensuplarının yaptığı işlerle adalete, özgürlüklere ve demokrasiye katkı sunması gerekir.
“Yargı makamlarını Şevket Epözdemir ve Tahir Elçi dosyalarında etkin bir yargılama faaliyeti icrası için göreve çağırıyoruz.
“Talebimiz açık ve net: Avukatlarımız için adalet istiyoruz. Kayıplarımızla buluşma mekânımız olan Galatasaray'ı istiyoruz.”
Ferhat Epözdemir: İletişimle her şeyin düzeleceğine inanırdı
Açıklamanın ardından söz alan Şevket Epözdemir'in yeğeni Ferhat Epözdemir de özetle şunları söyledi:
“Amcam 1976'dan beri mazlumların avukatlığını yapıyordu. Halkın içinde olmayı tercih etti ve memleketi Tatvan'a döndü. Birçok kurumda ve siyasi partide görev aldı.
“Faili meçhul cinayetlerin, işkencelerin, hukuksuzlukların karşısında durmuştur.
“Amcam işkence izleri ve kafasına sıkılmış kurşunla bulundu. Kullandığı gözlük de evinin yakınında bulundu. İnsan haklarına ve demokrasiye bağlıydı, doğaya ve çocuklara çok yakındı. Sevgiyle, hoşgörüyle, iletişimle her şeyin düzeleceğine inanırdı.
“Alçak gönüllüydü. Mum gibi kendini yak etrafını aydınlat anlayışı hakimdi.
“Barış, demokrasi, özgürlük isterken; zalimlerin yüzlerine karşı haksızlıklarını haykırırken katledildi. Yolu bizim yolumuzdur."
İshak Tepe: Ferhat’ın da Şevket’in de peşini bırakmayacağım
Gözaltında kaybedilen gazeteci Ferhat Tepe'nin Babası İshak Tepe işe şunları söyledi:
"Şevket bizim avukatımızdı, hem yoldaşımızdı hem insan hakları savunucusuydu. O dönem DEP Tatvan ilçe başkanıydı Şevket.
“Dönemin bölge tugay komutanı o dönem herkesi tehdit ediyordu. Bir gün tüm siyasi partilerin il ve ilçe başkanlarını bir toplantıya çağırdı. Komutan baştan sona hepimizi tehdit etti ve biz de tartıştık.
“Biz oradan ayrıldıktan 15 gün sonra Ferhat kaybedildi, 3 ay sonra da Şevket.
“Biz o adamın ismini verdik her yere gönderdik. Ama o adamın ifadesi hiç alınmadı, onun talimatı olduğu halde AİHM bile ifadesini alamadı. Ne Ferhat'ın ne de Şevket'in peşini bırakmadım, bırakmayacağım." (EKN)