Ankara 1 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde görülen davanın dünkü duruşmasına "yasadışı örgüte yardım ve yataklık etmek" suçlamasıyla 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle tutuksuz yargılanan avukat Kazım Bayraktar ile birlikte Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Hüseyin Biçen'in de aralarında bulunduğu 20 avukat katıldı.
Cezaevleriyle ilgilenenlere baskı
Bayraktar savunmasında, daha önce 27 avukatla birlikte yargılandığını hatırlatarak, "Bu davayı doğrudan avukatlık görevime müdahale olarak nitelendiriyorum. Bu da, özellikle cezaevleriyle ilgilenen herkesin baskı altına alınmaya çalışıldığını ve bedel ödemekle karşı karşıya bırakıldığını gösteriyor" dedi.
"Size kendimi ihbar ediyorum"
"Size kendimi ihbar ediyorum. Büromda çok sayıda yasak yayın ve belge bulunuyor" diyen Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ama sadece Türkiye İhtilalci Komünistler Birliği (TİKB) dosyası alındı. Belgeler, takip ettiğim davaların belgeleridir. Ulucanlar kitabında söylenen şeyler ise, Adli Tıp Kurumu raporlarında mevcuttur. Ama, basın yasasına göre dava açamayınca Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 86 ve 169. maddesi uyarınca dava açmışlar. Kitapta 19 avukatın da imzası bulunuyor."
Hukuka aykırı uygulama
20 avukat adına ortak savunma yapan avukat Selçuk Kozağaçlı da, iddiaları "avukatlık mesleğine müdahale" olarak değerlendirdi:
"Bu davaya göz yummak, 'siyasi davalarda avukatlık yapılmasın' anlamına gelir. Müvekkilimin bürosunda hukuka aykırı ve usulsüz arama yapılmıştır. Cezaevinden gönderilen mektuplar iddianamede dayanak olarak gösteriliyor. Suç varsa, cezaevi yönetimi neden suç duyurusunda bulunmuyor?"
Mahkeme heyeti, zapt edilen belgelerin iade edilmesi talebini reddederek, duruşmayı 25 Haziran 2002'ye erteledi. (BB)