2002'de yürürlüğe giren "Türkiye Barolar Birliği Adli Yardım Yönetmenliği" çerçevesinde aynı yılın Aralık ayında Tunceli Barosu da kendi bünyesinde Adli Yardım Bürosu kurmuş.
Konuyla ilgili daha geniş bilgi almak için başvurduğumuz Tunceli Barosu Başkanı Bülent Taş, yönetmeliğin amacını "Hukuk davalarında, maddi imkanı olmayan insanlara hukuki yardım sunmak. Bir nevi CMUK'un hukuk davalarında uygulanması" olarak açıklıyor.
Taş, uygulamanın Tunceli'de önceleri fazla bilinmediğini, bu nedenle ilk 1.5 yılda başvuru almadıklarını, ancak dağıttıkları el ilanları ve afişler sayesinde son bir yılda 26 başvuru yapıldığını söylüyor. Başvuranların, yasal olarak bu yardımdan yararlanabilmesi için, dilekçeleriyle birlikte tapu dairesinden üzerlerinde herhangi bir gayri menkulün olmadığına dair belge, bankalardan parasının olmadığına dair belge, ikametgah, muhtardan fakirlik belgesi, nüfus müdürlüğünden aile toplum kağıdı, Bağ-Kur ve SSK'li olmadığına dair belgeleri getirmeleri gerekiyor.
Bu belgeler incelendikten sonra, koşulları uygunsa baro avukat görevlendiriyor. Tunceli'de genelde boşanma ve nafaka davaları nedeniyle başvuruların olduğuna dikkat çeken Bülent Taş, sadece arsa ihtilafı ve miras davalarında iki başvurunun olduğunu belirtiyor.
Taş, iki hafta önce Tunceli Barosu bünyesinde, üçer kişiden oluşan "İnsan Hakları, Çevre, Kadın ve Çocuktan Sorumlu Komisyonlar" kurduklarını söylüyor. Son yıllarda Tunceli'de tekrar başlayan hak ve hukuk ihlalleri, Munzur Vadisi'ne yapılması düşünülen barajlar ile orman yangınlarının, feodal aile yapısından kaynaklı, kadın ve çocukların sorunlarının içten içe yaşanmasının, kendilerini bu komisyonları kurmaya zorunlu kıldıklarını vurguluyor. Tunceli Barosu Başkanı Bülent Taş, bu komisyonların kuruluş gerekçelerini şöyle açıklıyor:
Çevre komisyonu: Çatışmalar nedeniyle yanan ormanların güvenlik gerekçesiyle söndürülmemesi, söndürülmesi yönündeki girişimlerin de yine bu gerekçeyle engellenmesi, Tunceli'ye yapılması düşünülen barajların yaratacağı çevre tahribatına karşı daha etkin mücadele amacıyla kurulan bir komisyon. Biz, devletlerin her ne koşulda olursa olsun, ormanları ve çevreyi koruması gerektiğini düşünüyoruz. Çatışmalar veya güvenlik bahane olmamalı.
Kadın ve Çocuktan Sorumlu Komisyon: Kadının, özellikle boşanmalarda toplum içinde ezildiğini düşünüyoruz. Bu nedenle ezilen, mağdur olan kadınlara hukuki yardım sunacağız. Bu komisyonu tanıtmak ve amacını anlatmak için, önümüzdeki günlerde paneller düzenlemeyi düşünüyoruz. Amacımız, kadınlara yaşadıkları sorunlarda adli yardım sunmak. Feodal değerler ve maddi imkansızlıklar nedeniyle, sıkıntılar yaşayan, bunu yansıtmaktan çekinen kadınlara ulaşmayı hedefliyoruz. Bunun yanında, maddi anlamda baronun adli yardımına ihtiyaç duymayan, fakat haklarını ararken sıkıntı çekenlere bilgilendirme yönünden yardımcı olacağız. Ailelerin çocuklarına suç işleterek, cezadan kaçınmaları yönünde yıllardır başvurdukları bir yanlış var. Kurulan kadın ve çocuktan sorumlu komisyon aracılığıyla, bu iki grubu hakları konusunda bilinçlendireceğiz.
Baro Başkanı, "Tunceli'de kadınların gerçekten ciddi sorunları ve çocuk istismarı gibi sıkıntılar var mı? Doğu ve Güneydoğu'daki birçok il ile İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük illerdeki kadınlarla çocukların yoğunlukla yaşadıkları sıkıntılar Tunceli'de yok diye düşünüyoruz" sorumuza şöyle yanıt verdi:
"Bu mesleğe başlamadan önce ben de sizin gibi düşünüyordum. Fakat mesleğim gereği tanık olduğum olaylarda, çocuk istismarının olduğunu gördüm. Mesela; köyde arazi, su, mera kavgalarında çocuklara suç işletilmesi de bir çocuk istismarı ve insanlarımızın yanlışıdır. Kadının feodal değerler karşısında ezilmeyi, şiddeti sineye çekmesi, boşanamaması veya bunu nasıl yapacağını bilememesi bir kadın istismarıdır. Biz önümüzdeki günlerde düzenleyeceğimiz panellerle kadın ve çocuklarımızı hakları, çocukların ceza almamasından ötürü suça teşvik edilmesinin sakıncaları konusunda ebeveynleri bilgilendirmeyi düşünüyoruz. Gerçektende Türkiye'nin birçok yeriyle kıyaslanmayacak oranda ilimizdeki olaylar. Fakat biz her bireyi önemsiyoruz. Olanlar için bir şeyler yapmalıyız."
Taş, kurdukları üç komisyonu da önemsediklerini, ancak son günlerde yaşanan insan hakları ihlalleri nedeniyle Baro bünyesinde kurulan İnsan Hakları Komisyonunun ayrı bir öneme sahip olduğunun altını çiziyor. (HK/SD)