Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin “Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin Üye Devletlere Sivil Toplum Alanının Korunması ve Teşvikini Güçlendirme İhtiyacı Hakkında Tavsiye Kararı” 28 Kasım tarihli toplantıda kabul edildi.
Metinde, Avrupa Konseyi Tüzüğü’nün 15/b maddesine dayanarak şu kararlar alındı:
* Avrupa Konseyi’nin amacının üyeleri arasında daha büyük bir birlik sağlamak olduğu göz önünde bulundurularak, ortak standartları teşvik etmek ve insan hakları ve temel özgürlükleri alanında aktiviteleri sürdürmek;
* Üye Devletlerin yetki kapsamına giren herkesin Avrupa İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerinin Korunmasına İlişkin Sözleşme’de ve Protokollerde saklı tutulan hak ve özgürlüklerini güvenceye alma zorunluluğu olduğunu hatırlamak;
* Tüm insan hakları ve özgürlüklerinin evrensel, bölünmez, birbirlerine bağlı ve birbirleri ile ilişkili olduğunu ve herkes tarafından ayrım yapılmaksızın yararlanılması gerektiğini yeniden doğrulamak;
* Ulusal insan hakları kurumları ve insan hakları savunucuları hakkındaki 9 Aralık 1998 tarihli Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Savunucularının Korunması Bildirgesi’nin, 10 Aralık 1993 tarihli BM Genel Kurulu 48/134 sayılı kararını hatırlamak;
“İnsan hakları savunucularının korunması” vurgusu
* Obdusmanlık kurumu, insan haklarının teşviki ve korunması için bağımsız ulusal kurumlar ve Avrupa Konseyi ve üye Devletlerin ulusal insan hakları kurumları arasında işbirliği hakkındaki önerileri hatırlamak;
* Avrupa Konseyi Bakanlar Kurulu’nun insan hakları savunucularının korunmasını iyileştirme ve hareketlerini teşvik etme konusundaki eylem çağrısını, insan haklarını korumak ve teşvik etmek Devletlerin sorumluluğu ve görevi olsa da Avrupa Konseyi’nin insan hakları savunucularını destekleyecek bir çevre oluşturma ve onları çalışmalarında desteklemesi gerektiğini hatırlamak;
* Devlet başkanlarının 2005 Avrupa Konseyi Zirvesi’nde çeşitli mekanizma ve kurumlar üzerinden bireylerin hakkını korumayı ve hükümet dışı organizasyonların değerli katılımını teşvik etmeyi kabul ettiğini tekrar etmek;
“İş dünyasının savunuculara desteği teşvik edilmeli”
* İnsan hakları savunucularının meslek ya da herhangi bir statüsü fark etmeden bireysel ya da başkalarıyla birlik içinde insan haklarını koruyan ve teşvik eden kişiler olduğunu; insan haklarını koruyan ve teşvik edenlerin ulusal insan hakları kurumlarının ve sivil toplum örgütleri olduğunu tanımak;
* Herkesin bireysel ve başkalarıyla birlikte bölgesel, ulusal ve uluslararası olarak insan haklarının korunması ve gerçekleştirilmesi için çalışmaya hakkı olduğunu güçlüce hatırlatmak; BM Genel Kurul 72/247 maddeli kararınca toplumun her kesiminde de kendi topluluklarında politik, askeri, toplumsal ve dini liderlerin, iş dünyası ve medyadan liderlerin toplumdaki insan hakları savunucularına, kadınların insan hakları savunucularına kamusal destek ifade etmelerinin ve tehdit, saldırı, şiddet, ayrımcılık, ırkçılık ve kendilerine karşı işlenen suçlara karşı durmalarının desteklendiğini hatırlamak;
* Tüm insan hakları savunucularının insan haklarının gerçekleştirilmesini sağlamaktaki olumlu, önemli ve meşru rollerinin değerinin altını çizmek;
“Savunuculara yönelik tehdit” kınandı
* Gazeteciler dahil insan hakları savunucularının hala hak ihlallerine uğradığı, tehdit ve saldırılarla karşı karşıya oldukları gerçeğini kınamak ve bu gibi ihlaller Devlette insan haklarının genel durumunun ya da gerilemesinin göstergesi olacağı için insan hakları savunucularının özel ilgi hak ettiğini göz önüne almak;
* Üye Devletler tarafından yakın zamanda atılan katı ve kısıtlayıcı yasal adımlara karşı endişe ifade etmek;
“Çevrimiçi ve çevrimdışı ciddi tehdit iddiaları”
* Tüm hak savunucularının karşısındaki risk ve tehlikeler, ifade özgürlüğünün, dernek kurma ya da barışçıl toplanma haklarının kısıtlanması, özel hayatın gizliliğinin ya da yasal süreçlerin ihlal edilmesi konularında artan sayıdaki çevrimiçi ve çevrimdışı ciddi tehdit iddiaları ve raporlarına karşı ciddi bir endişe ifade etmek;
* Devletlerin insan hakları savunucularına gereksiz, kanunsuz ya da keyfi olarak müdahale etmemeleri gerektiği gibi, etkin bir şekilde insan hakları savunucularının korkusuz ve güvenli bir şekilde çalışabilecekleri güvenli ve teşvik edici bir ortam yaratma ve bu ortamı koruma zorunluluğu vardır.
Üye devletlere öneriler
Bakanlar Komitesi, üye devletlerin sivil kamusal alanı korumak ve teşvik etmek için gerçekleştirmeleri gerekenleri şöyle sıraladı:
“İnsan hakları koruyucusu kişilerin, grupların, sivil toplum örgütlerinin, ulusal kurumların özgürce hareket edebileceği ortamı oluşturmak;
“Özellikle ifade, dernek kurma ve barışçıl toplanma özgürlüklerini yasayla korumak;
“Kamusal alandaki tüm kanunsuz ve keyfi kısıtlamaları kaldırılmak;
“Nefret suçlarının şiddet, nefret söylemi ve nefrete-şiddete teşvik gibi türlerini ulusal olarak yasaklamak;
“Herkese bilgiye erişim hakkı vermek;
“İnsan hakları savunucularının özgürlüğüne saygı duymak;
“İnsan hakları savunucularına karşı karalama kampanyaları, tehditler ve saldırıları ya da çalışmalarına zarar verecek diğer girişimleri engellemek;
“Bu gibi girişimleri bağımsız ve etkin olarak araştırmak ve gerekli yasal işlemleri yapmak;
“Yargı sistemlerinin bağımsızlığını sağlamak;
“Kadın insan hakları savunucularına özel destek, fon ve güvenlik sunmak;
“İnsan hakları savunucularının meşruluğunu etkin olarak tanımak;
“İnsan hakları savunucularını açıkça ve kamusal olarak desteklemek;
“İnsan hakları savunucularının eğitim, gerekli araçlar gibi ihtiyaçlarını karşılamak.” (EÖ/AS)
* Tavsiye kararını, bianet stajyeri Ege Öztokat Türkçeleştirdi.