* Fotoğraf: Rıza Özel / Anadolu Ajansı (AA) - Arşiv
Vatikan'da 31 Aralık'ta hayatını kaybeden eski Papa 16. Benediktus'un bedeni ülkedeki San Pietro Bazilikası'nda halkın ziyaretine açıldı. 16. Benediktus'un cenaze töreni ise 5 Ocak'ta yapılacak.
Asıl adı Joseph Ratzinger olan ve Katoliklerin ruhani lideri olarak seçildikten sonra "Papa 16. Benediktus" adını alan eski Papa 16. Benediktus, 2005'te göreve gelmiş, 2013 yılında 85 yaşındayken kilisenin 600 yıllık geleneğinin dışına çıkarak görevinden istifa etmişti.
Katolik Kilisesi'ndeki cinsel istismar iddiaları konusunda harekete geçmemekle ve LGBTİ+ toplumuna yönelik ayrımcı açıklamaları sebebiyle eleştirilen eski ruhani liderin "nasıl bir miras bıraktığı" ise Polonya'dan Çekya'ya, Almanya'dan İngiltere'ye Avrupa basınını meşgul ediyor.
Köşe yazarları, istismar, geleneklerin korunması ve kilisede yapılan büyük yenilikler üzerinden papalık döneminin bir bilançosunu çıkarıyor.
euro|topics'in derlemesiyle aktarıyoruz...
"İhtiyaç duyulan sükûnet için nafile çabaladı"
Polonya'nın Tygodnik Powszechny haftalık gazetesi, Papa 16. Benediktus'un "en önemli görevinde başarısız olduğunu" yazdı:
"[Vatikan uzmanı] Marco Politi'nin dediği gibi, Kardinal Joseph Ratzinger'in Nisan 2005'te Papa seçilmesi, Kilise'nin 'devasa bir papalık döneminden sonra bir anlık sükûnete' ihtiyacı olduğu inancının bir ifadesiydi.
"Roma'nın yeni Piskoposu işte bu sükûneti aradı. Ancak bulamadı. İkinci Vatikan Konsili tarafından kargaşaya sürüklenen kiliseyi, tartışmaların ortasında, karanlıkta, kendisi ve dünya için yeni yollar arayarak yavaşlatmak istedi."
"İstismara karşı mücadelede başarısız oldu"
İngiltere'nin The Daily Telegraph gazetesi, eski Papa'nın kilisede cinsel istismar vakaları konusunda beklentileri karşılayamadığını yızdı:
"Medyada tüm gözlerin Kilise'nin üzerinde olduğu bir dönemde, Benedikt'in Papa olarak büyük baskı altına girdiğini kimse inkâr edemez. Bunun sebebi de bozulan sağlığı, yumuşak karakteri ve Vatikan'ın politikalarıydı.
"O daha çok İsa'nın mesajlarını paylaşmak istese de milyonların asıl arzuladığı, çocuk istismarına karşı kararlı bir duruş sergilenmesiydi. Sonraları kendisinin de kabul ettiği üzere, Benedikt bu meselede başarısız oldu."
"Kriz hakkında açıkça konuşan ilk papaydı"
Çekya'nın Deník N gazetesi de Benedikt'in papalığının Kilise'deki cinsel şiddetle ilgili ifşaatların gölgesinde kaldığını yazdı:
"Benedikt'in ismi bir yıl önce, Münih Başpiskoposluğu tarafından hazırlanan bir soruşturma raporunda bu tür vakaları ele alırken hatalı davrananlar arasında yer aldı.
"Ancak Benedikt'in istismarın kendisine verdiği tepkiye gelince, suçlu din adamlarına nasıl muamele edileceğiyle ilgili yeni kurallar oluşturmaya çalıştığı unutulmamalı. 'Sıfır tolerans' politikası izledi ve o zamana değin dokunulmaz kabul edilen birkaç yüksek rütbeli rahibe yaptırım uyguladı. Kriz hakkında açıkça konuşan ve mağdurlarla yüzleşen ilk Papa oldu."
"Kiliseyi kaleye çevirdi"
Almanya'nın Frankfurter Rundschau gazetesi, eski Papa 16. Benediktus'un "köprüler kurmakta başarısız olduğunu" yazdı:
"Alman Papa ne sekiz yıla yaklaşan görev süresi boyunca ne de 'emekli Papa' olarak daha sonra, çağdaş toplumla etkili bir fikir alışverişinde bulunmayı ya da kiliseyle günümüz dünyası arasında bir bağ kurmayı başarabildi.
"16. Benedikt, papalığı süresince daha ziyade güçlü bir kale olarak gördüğü Katolik Kilisesi'ni modernitenin yozlaştırıcı etkilerinden korumak adına -tabiri caizse- asma bir köprü çekerek hendeği derinleştirmek istedi." (SD)