Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks geçtiğimiz Salı günü yaptığı açıklamada Müslümanların Avrupalı ülkelerdeki sağcı ve popülist partiler tarafından hedef alınmasını eleştirdi ve bu konuda bir "Avrupa Baharı" gerektiğini ifade etti.
"Artık Müslümanları Avrupa toplumlarının bir parçası olarak görmenin zamanı geldi. Irkçılık ve hoşgörüsüzlüğün eski ve yeni biçimlerinin kökünü kazımak için bir 'Avrupa Baharı'na ihtiyacımız var."
Muiznieks özellikle Müslümanları etkileyen yasal düzenlemelerle ilgili olarak Avrupalı ülkelerini eleştirdi.
Örnek olarak Fransa ve Belçika'da Müslüman kadınların giydiği peçeli çarşaflarının yasaklanmasını gösterdi ve Avusturya, Bosna, Danimarka, Hollanda ve İspanya'da da benzer düzenlemelerin olduğunu açıkladı.
Muiznieks yerel yetkililerin yeni camilerin kurulması için izin vermeyi düzenli olarak geciktirdiğini ve 2009'da İsveç'te minare yapımının yasaklanması gibi örneklerle Müslümanların dinlerini yaşamakta çeşitli engellerle karşı karşıya geldiğini belirtti.
"Hükümetler yasalar veya politikalarıyla Müslümanları hedef almayı durdursun" diyen Muiznieks, hükümetlerin din ve her türlü inanç üzerine kurulu ayrımcılığa son vermeleri çağrısında bulundu.
Irkçı cinayetler
Muiznieks Avrupa Birliği (AB) Temel Haklar Ajansı'nın verilerini hatırlattı. Buna göre AB topraklarında yaşayan her üç Müslümandan birinin son bir yılda bir tür ayrımcılığa uğradığını söyledi.
Muiznieks'e göre Avrupa'da polis, gümrük memurları ve sınırdaki güvenlik görevlileri "etnik ve dinsel görünüme göre insan durdurma veya arama" alışkanlığı edinmiş.
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri bu durumun ters etki yaptığını da savundu.
"Güvenlik güçleri şüpheli davranışlar üzerinde yoğunlaşacaklarına görünüm üzerinde yoğunlaşıyor, böylece işbirliğine ihtiyaç duydukları topluluklardan kendilerini soğutuyorlar."
Muiznieks'in vurguladığı bir başka nokta da "11 Eylül" sonrası Müslümanların hedef gösterilmesi, Almanya'da ve Norveç'te işlenen ırkçı cinayetlerin gözardı edildiğiydi. (RE/YY)