15 ay süren İsrail-Filistin savaşı 15 Ocak’ta ilan edilen ateşkesle sona erdi. Savaşta gazeteciler de hedefti. Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), savaş boyunca 150’den fazla gazeteci ve medya çalışanının hayatını kaybettiğini, bunlardan en az 41’inin görev başındayken öldürüldüğünü açıkladı.
RSF, uluslararası toplumu gazetecilerin korunması ve ifade özgürlüğünün sağlanması için harekete geçmeye çağırırken Gazze’nin uluslararası medya çalışanlarına açılmasını istedi. Ayrıca bölgede yaşanan savaş suçlarının sorumlularının hesap vermesi gerektiğini vurguladı.
RSF Genel Direktörü Thibaut Bruttin, “Gazeteciler 15 ay boyunca yerlerinden edildi, aç bırakıldı, iftiraya uğradı, tehdit edildi, yaralandı ve öldürüldü. Tüm bunlara rağmen halkı ve dünyayı bilgilendirmeye devam ettiler. Yerel ve uluslararası gazetecilerin ateşkes sonrası çalışmaları, adalet sistemiyle birlikte ilerlemeli.” ifadesini kullandı.
Ateşkesin ardından Gazze’ye erişim sağlanmasının ve bölgedeki medya çalışanlarının desteklenmesinin, hem adaletin yerini bulması hem de basın özgürlüğünün korunması için kritik önemde olduğunu belirtti.
Gazetecilere yönelik saldırılar ve RSF’nin mücadelesi
RSF, Ekim 2023’te Gazze’ye yönelik kara harekâtının başlamasından bu yana İsrail’in gazetecilere yönelik saldırılarını Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) taşıyan dört ayrı şikâyette bulundu. RSF, bu şikâyetlerle savaş suçlarına karşı hesap sorulmasını talep etti.
Bruttin, “Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana dört şikâyette bulunan RSF, UCM'yi bir kez daha Gazze'de gazetecilere karşı işlenen savaş suçlarının faillerini yargılamaya çağırmaktadır. Gazze gazeteciliğini desteklemek için çabalarımızı sürdüreceğiz.” dedi.
Bu süreçte ağır yaralanan gazetecilerden biri olan Al-Jazeera muhabiri Fadi el-Vahidi’nin yurtdışında tedavi görmesi için yapılan çağrılar, İsrail makamları tarafından yanıtsız kaldı. Ayrıca, Filistinli foto muhabirler Haysem Abdülvahid ve Nidal el-Vahidi, 7 Ekim’den bu yana kayıp.
Batı Şeria ve İsrail’deki baskılar
Gazze’deki gazeteciler, elektriğe ve internet gibi kaynaklara erişim sağlayabilmek için hastanelerin yakınında kurulan geçici çadırlarda çalışmalarını sürdürürken RSF, bölgedeki medya altyapısının yeniden inşası için ciddi kaynakların tahsis edilmesi gerektiğini aktardı.
RSF ayrıca İsrail’in medya üzerindeki kontrolünü artırmak için savaş durumundan faydalandığını belirtti. Haaretz ve Le Monde gibi yayın organlarında yayımlanan makalelerde, medya özgürlüğüne yönelik yasa tasarıları ve hükümeti eleştiren İsrailli gazetecilere uygulanan baskıları kınadı.
‘Gerçeğin bedeli’: İsrail'in Gazze'de öldürdüğü Filistinli gazeteciler
(BG/HA)