İnsanın doğa üzerinde açtığı büyük tahribatları anlatan Ateş Alpar'ın "Taş Kabuk Sessiz" sergisi 6 Haziran'da Merdiven Art Space'te açılıyor.
Hasankeyf'in ve çevresinin "sessiz" yıkımına odaklanan serginin küratörlüğünü Ekmel Ertan yaptı. 30 Haziran'a kadar açık kalacak sergide fotoğrafların yanı sıra yerleştirmeler de yer alıyor.
Bir eko-sanat çalışması olan sergide Alpar, Türkiye'nin Güneydoğusundaki uygulamaların, kentlerin ekolojik ve kültürel dokusunun zedelenmesinin, doğada ve insan üzerindeki tahribatının, ne derece büyük olduğunu sanat pratiği içinde anlatıyor.
Ateş Alpar sergisiyle ilgili olarak şunları söylüyor:
"İnsan merkezli bir 'uygarlaştırma' projesi olan Ilısu Barajı, sular altında bıraktığı devasa tarih yanında 80 bin kadar insanı yerinden etti. Bununla birlikte çok önemli bir biyoçeşitliliğe sahip Dicle Vadisi'nin yok olmasını beraberinde getirdi. Dicle'ye yapılan barajın etkisi sadece çevresel değil, sosyo-kültürel olarak da hissedildi. Bu seride kayıt altına alınan görüntüler zaman içindeki dönüşümlerin doğanın ve kültürün örgütlü bir şekilde yok edilişini belgeler. Kadim zamanların izleri silinirken zaman ve mekân, yaşam ve ölüm, iktidar ve karşı duruş birbirine dolanır. Modern zamanlara özgü olan yaşam ve ölümün birbirinden ayrılması bu yıkımla birlikte yeniden iç içe geçer. Aşina olunan yaşam biçimi ters yüz hale gelir. Tahribat, yaşayanlar kadar hayatını kaybedenleri de etkiler. Doğayla bütünleşen ölü bedenler kolonyalist bir zedelenişe (yeniden) maruz kalır. Müşterek yaşamın tarihsel izleri silinirken hegemonik bir kültürel inşa süreci yaşanır. Bu 'biz'e yabancı olmayan bir hikâyedir, anlatılan bizim hikâyemizdir."
(AÖ)