Gezi Parkı Davası’ndan 18 yıl hapis cezasına çarptırılan cezaevindeki Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay’ın avukatları Fikret İlkiz, Deniz Özen ve Akçay Taşçı, 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararını yerine getirmeyip Yargıtay’a göndermesini üst mahkemeye taşıdı.
İstanbul 14. Ceza Mahkemesi’ne itiraz dilekçesi sunan avukatlar, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin “gönderme kararının kaldırılmasına”, “yargılamanın yenilenmesi sürecinin başlatılmasına”, “infazın durdurulmasına” ve “14. Ağır Ceza Mahkemesi kararı ile Atalay’ın tahliyesi” talep edildi.
13. Ağır Ceza Mahkemesi AYM kararını uygulamadı, dosyayı Yargıtay'a gönderdi
Dilekçede, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, AYM’nin kararını Yargıtay’a “gönderme kararının” Anayasaya, kanuna ve Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararına aykırı olduğu belirtildi.
Hukuka aykırı kararın kaldırılmasını talep eden avukatlar dilekçede şu ifadelere yer verdiler:
“Somut olayda mahkemelerin ( ki İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay 3. Ceza ve 4. Ceza Daireleridir) izlemiş olduğu yöntem, başvurucu Can Atalay'ı yargılama güvencelerinden tümüyle yoksun bırakmıştır.
Başka bir ifadeyle yeniden yargılama dosyası görevi ve yetkisi olmayan bir mahkemece karara bağlanarak (Yetkisiz Mahkeme Yargıtay 3. Ceza Dairesi ve İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ve yeniden İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesidir) Anayasa'nın 142. maddesinin amir hükmüne ve Anayasa'nın 37. maddesinde yer alan tabii hâkim ilkesine açıkça aykırı hareket edilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin en önemli kararlarından birisi olan 21.12.2023 tarihli ve 27.12. 2023 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan gerekçeli kararına göre; Anayasa'nın 148. maddesinde güvence altına alınan bireysel başvuru hakkının ihlal edildiğine ihlal edildiğine oybirliğiyle karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesi ilk kez Anayasanın 148'inci maddesinin ihlal edildiğine karar vermiştir. Bu karar aynı zamanda Yargıtay'a ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne ve İstanbul 13. Ceza Dairesi’ne verilmiş bir yanıttır. Hukukidir; dili Türkçedir.
"İlgili mahkeme 13. Ağır Ceza'dır"
Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi’nin bir ihlal kararı kendisine ulaşan mahkemenin anayasal ve yasal yükümlülüğü, Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararlarının uygunluğunu veya yerindeliğini sorgulamak değil ihlalin sonuçlarını gidermek üzere ilgili usul hukukunun imkân ve gereklilikleri çerçevesinde yargısal işlemlere başlamaktır.
Anayasa Mahkemesi yeniden yargılama işlemlerinde ilgili mahkemenin İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi olduğuna karar vermiştir. İhlal kararı kendisine gönderildiği ilk derece mahkemesi yeniden yargılama işlemlerine başlaması gerekirken 6216 sayılı Kanun'un 50. maddesinin amir hükmüne açıkça aykırı olarak önce bir müzekkereyle, daha sonra da bir ek kararla dosyayı Yargıtay’a göndermiştir.
"Kararı uygulamamak ihlali devam ettirmektir"
Anayasa Mahkemesi’nce bir temel hak ve özgürlüğün ihlal edildiğine karar verildikten sonra bu kararın gereğinin yerine getirilmesi, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruları karara bağlama yetki ve görevi verilmesinin zorunlu bir sonucudur. Anayasa Mahkemesi tarafından verilen bir ihlal kararının gereklerinin yerine getirilmemesi daha önce verilen ihlalin devam ettiği anlamına gelir.
Bir başka anlatımla 25.10.2023 tarihinden itibaren Can Atalay hakkındaki kişi özgürlüğü ve güvenliği ile ilgili Anayasanın 19 uncu ve seçme ve seçilme hakkı ile ilgili 67 inci maddesinin ihlali sürmektedir. Can Atalay cezaevindedir. İnfaz durdurulmamış ve cezaevinden salıverilmesi sağlanmamıştır. Bu durumun devam ettiğine dair Anayasa Mahkemesinin 21.12.2023 tarihli kararı ile Anayasanın 148. inci maddesinin ihlali de 21.12.2023 tarihinden beri sürmektedir. Bu süreç Yargıtay 3. Ceza Dairesine gönderme kararı ile sürdürülmektedir.
"Gönderme kararı yok hükmündedir"
Anayasa Mahkemesi tarafından ihlal kararına bağlı olarak yeniden yargılama kararı verilmiş olmalıydı. Yargılamanın yenilenmesi kurumundan farklı olarak İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin yeniden yargılama sebebinin varlığını kabul hususunda herhangi bir takdir yetkisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla böyle bir yok hükmündeki 'gönderme' kararı üzerine ilgili mahkemenin yasal yükümlülüğü, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında belirttiği doğrultuda devam eden ihlalin sonuçlarını gidermek üzere gereken işlemleri yerine getirmektir.
İşte 13. Ağır Ceza Mahkemesinin işi bundan ibarettir. Anayasa Mahkemesi kararında zaten ne yapılması gerektiğini Anayasa ve kanunlara göre zaten yazılıdır!
"Mahkeme AYM kararını uygulamakla yükümlüdür"
Derece mahkemesi Anayasa Mahkemesi kararı kendisine ulaşır ulaşmaz -ilgili usul kanunlarında düzenlenen yargılamanın yenilenmesi kurumundan farklı olarak- taraflarca başvuru yapılmasını beklemeksizin yeniden yargılama yapmak yükümlülüğündedir. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesinin ihlal kararının gereği olarak yeniden yargılama yapılacak hâllerde usul hukukundaki yargılamanın yenilenmesi kurumundan farklı olarak bir kabule değerlik incelemesi aşaması da bulunmamaktadır.
Esasen derece mahkemesinin yeniden yargılama yapılması yönünde karar almasıyla birlikte bir temel hak veya özgürlüğü ihlal ettiği Anayasa Mahkemesi'nce tespit edilen önceki kararı kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Mahkeme sonraki aşamada ise Anayasa Mahkemesi kararında tespit edilen ihlalin sonuçlarını gidermek için gereken işlemleri yapmakla yükümlüdür. Durma kararı verecektir, vermelidir.
"İhlalin giderilebileceği çok açık"
Bu çerçevede ihlal, yargılama sırasında gerçekleştirilen usule ilişkin bir ihmal, işlem veya başka bir eksiklikten kaynaklanıyorsa söz konusu hususun ihlale yol açmayacak şekilde giderilmesi/düzeltilmesi gerekmektedir.
Ancak bu yükümlülük, derece mahkemelerinin bazı ihlal kararlarının gereklerini duruşma yapmaksızın -dosya üzerinden- önceki kararının aksi yönünde karar vererek veya kararında ihlal nedenini gideren birtakım değişiklikler yaparak yerine getiremeyeceği şeklinde anlaşılamaz.
Anayasa Mahkemesi'nin kararında tespit edilen ihlallerin işin durumuna göre duruşma yapmaksızın giderilebileceği çok açıktır. Bu yöntemle de ihlalin sonuçları giderilebilir. Hangi yöntemle ihlalin sonuçlarının giderileceği belirlenirken ihlalin niteliği nazara alınarak bir değerlendirme yapılmalıdır."
Mahkeme kararı protesto edildi: 13. Ağır Ceza Mahkemesi suç işliyor, kararı tanımıyoruz
(RT)