Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski eş genel başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri ve milletvekillerinin de aralarında yer aldığı 21'i tutuklu 108 kişinin yargılandığı Kobanê Davası'nın 15'inci duruşması, Cuma günü Sincan Cezaevi Kampüsü'nde görülmeye devam etti.
Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre, tanık ifadelerinin tartışıldığı duruşmada yargılananlardan Ayla Akat Ata ve Sebahat Tuncel, "tanık dinlenmenin usule aykırı gerçekleşirildiğini, tanıkların yargılananları suçlamaları için baskı altına alındığını" söylediler. Avukatlar da tanık ifadelerinin "dedikodu"dan ibaret olduğunu ve heyetin maddi olayları aydınlatmakla ilgilenmediğini ileri sürdüler.
Duruşmaya Aysel Tuğluk'un SEGBİS ile dinlenmesi için 1 Ağustos'a kadar ara verildi.
Ankara 22'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nin baktığı davanın duruşmasına Halkın Hukuk Bürosu (HHB) üyesi avukatlarla birlikte çok sayıda savunma avukatı, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekilleri Ömer Faruk Gergerlioğlu, Kemal Peköz, Züleyha Gülüm, Filiz Kerestecioğlu, Şevin Coşkun ve HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, ve çok sayıda izleyici katıldı. Sincan Cezaevi'nde tutulan siyasetçiler duruşma salonuna getirildi. Ankara dışında farklı cezaevlerinde tutulan HDP'liler ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlandı.
Tanık Fırat
Mahkemeye verilen aranın ardından tanık Mesut Fırat dinlenildi. İstanbul Adliyesi'nden SEGBİS bağlantısıyla katılan Fırat, "Zeki Çelik, MYK toplantısına katılmadı. Kurultay'da olmadığım için kimin katıldığını da bilmiyorum. Ben Eğitim-Sen'de Yönetim Kurulu üyesiydim, toplantı bizim konferans salonumuzda yapıldı. Toplantı bittikten sonra binadan ayrıldılar. Hepsi kamuoyunun tanıdığı isimlerdir o yüzden kendilerini biliyorum ama toplantıya kim katıldı bilmiyorum. Yönetim kurulunda kimler var bilmiyorum ama önemli konumlardaki kişileri tanıyorum. Aradan çok zaman geçti hatırlamıyorum. Kobanê olayları sırasında kimin misafirhanede kaldığını bilmiyorum, zaten benim görevim dahilinde değil" dedi. Tanığa soru yönelten üye hakim Ergin, "Toplantı saat kaçta yapıldı biliyor musun" diye sordu. Fırat, "Kesin şu saatte oldu diyemem" diye yanıtladı. "Zeki Çelik, ödemelerle ilgilendiği için ücret konusunda konuştuk. Çelik, 2 saat kadar yanımda kaldı daha sonra binayı terk etti" dedi.
Savcının ısrarla "Saat kaçta oradan ayrıldın" sorusu üzerine Fırat, "Aradan zaman geçti, saat kaçta ayrıldığımı hatırlamıyorum. Kimin geldiğini de bilmiyorum" dedi. Mahkeme heyetinin, "Sanıkların PKK/KCK üyesi olduğuna ilişkin bir bilginiz var mı" sorusu üzerine avukat Kenan Maçoğlu itiraz etti. Maçoğlu, "Sadece Zeki Çelik hakkında sorabilirsiniz. Diğer müvekkillere ilişkin soru soramazsınız" diye itiraz etti. Mahkeme heyeti, Maçoğlu'nun itirazını redderek soruyu tekrar sordu.
Fırat, "Benim tanıdığım tüm isimlerin HDP'de siyasetçi olduğu dışında bir şey bilmiyorum. Böyle bir bilgim yoktur" dedi.
Ayla Akat: "Tanıklar yalnızca iftira atıyor"
Fırat'ın ifadesinin ardından Ayla Akat Ata, tanıkların beyanları arasındaki çelişkilere dikkat çekti: "Her tanık belirli konularda farklı cevap verdi. [...] Hala tanık olup yargılanması devam edenlerle, tanık olup yargılanması bitenlerin dili arasında bir fark var. Bunu görüyor musunuz?" diye sordu.
"Burada dinlenilen ya da yeniden yeniden dinlenmesine karar verilen isimler var. Biz bunların arasındaki uslup farkını görüyoruz, mahkemenin de bunları görmesi lazım. Gizli tanıklardan biri, 'Biz birlikte PKK konferansına katıldık' diyor, Hangi konferans dediğimiz de cevap verilmiyor. Ama burada dinlenen PKK arşivinde görevli olan birisi 'Ben görmedim' diyor. Şahıs, 'Ben Ayla Akat'ın toplantısına katıldım ve onlara evraklar okurdu' diyor ama ne zaman dediğimizde, 'O toplantılar kadınlara özeldi ben katılamazdım' diyor. [...]" diyerek çelişki ve uyumsuzluklara işaret etti.
Akat Ata, "Kast ettikleri toplantılar DTK'nın toplantılardır." dedi ve "O toplantıların sonuçları[nın] kamuoyuyla paylaşıldı[ğını]" açıkladı. Akat Ata, Mahkemeye "neden hukuka uymuyorsunuz." diye sordu: "Bu dosya sadece Kobanê için açıldıysa bizim neden bileşen dosyalarımız buraya eklendi. Bir deli bir kuyuya bir taş atar 40 akıllı çıkaramaz ya bizim dosyamızın durumu budur. Burada asıl sorun bu iddianamenin kabul edilmesidir."
Dosyaya HDP'li vekil olarak eklendiğini hatırlatan Akat, "Bu dosyaya eklenmemin ikin nedeni vardır. Birincisi kadın mücadelesinden taviz vermeden mücadele etmem. İkincisi ise 2007'den beri aktif siyasetin içinde olmamdır. Siyasi hayatımda verdiğim mücadelelerden biri cımbızlanarak alınıyor ve bunun üzerinden gidiyor. Cımbızlanan ne? Sayın Öcalan'ın özgürlüğü konusundaki çalışmalarımdır. Ben sorunların demokratik süreçlerle çözüldüğüne inanıyorum" ifadelerini kullandı.
Tuncel: "Bu suça ortak olmayacağız"
DBP önceki Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel de söz alarak "Tanıkların dinlenmesinin hukuka aykırı" olarak gerçekleştirildiğini söyledi.
"Daha sorgular bitmeden tanıkları dinlediniz. Bizim itirazlarımızı dikkate almıyorsunuz. Yaptığınız usulsüzdür, tanık dinlenmeleri geçersizdir. Kendi işlediğiniz suça bizi de ortak etmeye çalışıyorsunuz ama biz bu suça ortak olmayacağız." dedi.
Tuncel "Bu suça ortak olmayacağız diyenlerin başına neler geldiği gördük. Barış akademisyenleri ihraç edildi, birçoğu yurt dışına gitti ama biz bu suça ortak olmayacağız." diye tanıklara yönelik itirazlarını sürdürdü.
"Yargılama değil, yargısız infaz"
Tuncel son günlerde hükümet yanlısı medyada ifadeleri servis edilen Merdan Rüştü Ovalıoğlu'nun "yalan söylediği[nin] ortaya çıktı[ğı]nı" vuguladı. "[...] Tanıkların yalan söylediği ortadayken, siz karakollardaki ifadeleri esas alıyorsunuz. Bize düşman hukuku uyguluyorsunuz, demokratik hukuku uygulamıyorsunuz." dedi ve sordu: "Peki, niye bunu yapıyorsunuz? Siz bu davanın bir önce bitirilmesini istiyorsunuz, üzerinizde siyasi baskı var. Süreci hızlandırmak istiyorsunuz ama bir yönetememe krizi olduğu için dosyayı uzatıyorsunuz. Yönetim sorunu var bunu her gün bu salonda görüyoruz. Bu yöntemsizliğinizden vazgeçin. Siz Cumhur İttifakı adına bir yargılama yapıyorsunuz. Buradan adalet çıkar mı?"
Tuncel mahkemenin yargılananları "zoomlayarak tanıklara göster[diğini]", "tanıkları yönlendir[diğini]" söyledi. "Biz bir hukuk ülkesinde miyiz emniyet ülkesinde mi?" diye soran Tuncel, "Biz emniyet ülkesindeyiz. Siz TEM'in yapmadığı şeyleri yaptınız" dedi. "Hepinize ayrı söylüyorum; bize düşman hukuku uyguluyorsunuz, bize düşman gözüyle bakıyorsunuz bu çok net. Niye yapıyorsunuz bunu? Burada bir yargılama yok, üstünüzde siyasi bir baskı var bu baskı nedeniyle bir karara varmak istiyorsunuz. Süreci hızlandırmıyorsunuz uzatıyorsunuz."
Tuncel: "Meslektaşınız çete üyesi çıktı,
Adana'daki uyuşurucu satıyor, siz hala gülüyorsunuz"
HDP'nin demokratik sürecin işlemesi çaba harcadığını belirten Tuncel, "HDP hala çözüm olsun diye uğraşıyor" sözlerine gülen heyet üyelerine "Yanı başınızdaki meslektaşınız çete üyesi çıktı, Adana'daki meslektaşınız uyuşturucu satıyor. Neye gülüyorsunuz?" diye sordu. Heyeti "ciddiyete davet" etti. "37 kişi hayatın kaybetmiş, bir süreç bitmiş, siz gülüyorsunuz" diye tepki gösterdi ve tanık beyanlarını reddettiğini belirtti.
Avukat Çiğdem Kozan: "Bu ifadeyle bu dosya bir kez daha çöktü"
Tanık ifadesi üzerine söz alan Avukat Çiğdem Kozan, "Tanık gerçekleri söyleyeceğim diye itiraz ettiğinde mahkemenizin alındığını gördük. Tanığa size böyle bir şey söylemiyoruz demeniz yerine, 'Birileri sizin üzerinizde baskı mı kuruyor' diye sormanız gerekiyor." dedi.
Kozan "Bu tanığın ifadeleri diğer tanık ifadelerini çürüttü. Tanık arşivden sorumlu olduğunu ve askeri, siyasi eğitim alan herkesi bildiğini fakat yargılanan kimsenin listede olmadığını söyledi. Bu ifadeyle bu dosya tekrar çöktü, defaatle çöküyor" diyerek tanık ifadeleri ve iddianamedeki suçlamalar arasındaki çelişkileri sergiledi.
Kozan'ın ardından konuşan avukat Hürrem Sönmez, "Tanıkların ifadelerinde yer vermediği şeylerin savcılık iddianamesine sokulduğu söylemler var." dedi ve Bircan Yorulmaz'ın tahliyesini talep etti. Yargılamanın "Kervan yolda dizilir misali" yürdüğünü söyleyen Sönmez, "mahkemeniz 8 yıl önceki bir MYK toplantısına katılıp katılmadığını sordu, sonra tanıklar başladı. Sizin 8 sene önce olan olayların, maddi gerçeklerin ortaya çıkmasına yönelik bir çalışmanızı görmedik. Dedikodulardan ibaret tanık ifadeleriyle karşı karşıyayız" dedi.
Beyanların ardından mahkeme heyeti duruşmayı sonlandırdı. 1 Ağustos'ta yeniden başlayacak duruşmada Aysel Tuğluk'un SEGBİS'le dinlenilmesine karar verdi.
(AEK)