Ülke'nin avukatlarının bianet'e verdiği bilgiye göre, Eskişehir Askeri Savcılığı, Ülke'nin 17 ay 15 günlük hapis cezasının olduğu iddiasıyla hazırladığı dosyayı, Ayvalık Cumhuriyet Savcılığı'na gönderdi. Ayvalık savcılığı da 10 gün içinde savcılığa gelmesi, gelmediği takdirde hakkında "yakalama emri" çıkarılacağını belirten bir "çağrı kağıdı" hazırladı.
8 Kasım 1996'da tutuklanmış ve bu tarihten sonra hakkında "halkı askerlikten soğutma", "emre itaatsizlik", "emre itaatsizlikte ısrar", "firar" nedeniyle açılan davalar çerçevesinde çeşitli defalar yargılanmış, verilen cezalar sonucunda 701 gün cezaevinde yatmıştı. 9 Mart 1993'te tahliye edilmişti.
Ülke'nin avukatları Eskişehir Askeri Savcılığı'nın hesapladığı 17 ay 15 günlük hapis cezasının farklı dosyalardaki cezaların toplamı olduğunu, Osman Murat Ülke'nin cezaevinde geçirdiği sürelerin bu ceza miktarından indirilmediğini saptadı.
Avukatları itiraz etti; Avrupa Konseyi'ne başvurdu
Ülke'nin avukatları AİHM'nin Türkiye'nin Osman Murat Ülke'yi "sivil ölüme mahkum ettiği"ne dair kararını, yargılamalarla ilgili bilgileri Ayvalık Savcılığı'na, Eskişehir Askeri Mahkemesi'ne, Genelkurmay'a ve Dışişleri Bakanlığı'na iletti.
Avukatlar aynı zamanda, Ülke'yle ilgili AİHM kararının uygulanıp uygulanmadığını denetleyen Avrupa Konseyi (AK) Bakanlar Komitesi'ne de başvurdu.
Türkiye vicdani retçiler için mevzuat hazırlıyoruz dedi, hiçbir şey yapmadı
AK Bakanlar Komitesi, 5 Aralık 2006'da Türkiye'ye Osman Murat Ülke'ye yönelik ihlalin ortadan kalkması ve genel çerçeveye yönelik ne önlem aldığını sormuştu.
Türkiye bu soruya ancak Bakanlar Komitesi'nin kınamasından sonra yanıt vermiş, "bir yasa hazırlığı içinde olunduğuna ve tasarının Başbakanlığa gönderildiğine" dair bilgi vermişti.
Ancak bu yanıtın gündeme geldiği 6Haziran 2007 tarihindeki Bakanlar Komitesi toplantısından bu yana hiçbir gelişme olmadı; adil sabıkası da hâlâ silinmedi. Ülke her an cezaevine yeniden konma tehdidiyle, AİHM'nin saptadığı gibi "sivil ölüm" riskiyle yaşıyor. (TK)