"Biz, Düşünceye Özgürlük - 2000 kitabı yayıncıları, Cengiz Bektaş, Yılmaz Ensaroğlu , Siyami Erdem, Vahdettin Karabay, Ömer Madra, Etyen Mahcupyan, Lale Mansur, Atilla Maraş, Prof. Ali Nesin, Zuhal Olcay, Hüsnü Öndül,Yavuz
Önen, Erdal Öz, Salim Uslu, Şanar Yurdatapan, hepinizi 7 Eylül 2001 Cuma günü saat 10:00'da Ankara Genelkurmay Askeri Mahkemesindeki karar celsesini izlemeye ve Saat 13:00'de İHD Genel Merkezinde hep birlikte yapacağımız basın toplantısına bekliyoruz."
Davanın kısa tarihi
Sanıklar hakkında, 2000 yılı Nisan ayında yayınladıkları "Düşünceye Özgürlük-2000" adlı kitap için DGM, Asliye Ceza ve Ağırceza'dan sonra 4. dava Genelkurmay Askeri Mahkemesinde açıldı.
Sanıklar bu mahkemede, kitapta yer alan, biri ÖDP 2. Bşk. Saruhan Oluç'un , öteki "Vicani Red"ci Osman Murat Ülke'nin yazıları nedeniyle, TCY 155. maddesinden -halkı askerlikten soğutmaya teşebbüs suçundan- yargılanıyorlar. Daha doğrusu yargılanmıyorlar, yargılıyorlar. Çünkü:
1. Düşüncenin ve ifadenin suç olabileceğini hiçbir şekilde kabul etmiyorlar.
2. Askeri bir kurulun, "Adil Yargı" ilkesiyle bağdaşmayacağı gerekçesiyle ifade vermeyi ve savunma yapmayı da reddediyorlar. DGM'lerin, yapılarındaki bir tek asker yargıçtan ötürü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından "Adil Yargı" mercii olamayacaklarının karara bağlandığını, bu mahkemede ise yargıçların ve savcının hepsinin asker olduğunu hatırlatıyorlar.
3. "Halkı Askerlikten Soğutmak" denilen suçu da reddediyor, demokratik bir ülkede hiçbir kurumun kendini "Eleştiri" dışı, "Toplum denetimi dışı" ilan edemeyeceğini söylüyorlar.
İlk iki celsede yalnızca "Usul Hakkında" itirazlarını yaptılar, yani bu görüşlerini kayda geçirdiler. Üstelik mahkemeye gelişlerine neden olan yasa maddelerinin Anyasaya aykırılığını ileri sürerek düzeltilmeleri talebiyle Anayasa Mahkemesine gönderilmelerini istediler. Bu istek "Ciddi"bulunmadı. Kurul, bu davadan kurtulmak için önündeki son fırsatı da böylece kaçırmış oldu. Artık sonuç önceden belli. Çünkü Şanar Yurdatapan ve gazeteci Nevzat Onaran, aynı yazılar nedeniyle ve aynı mahkeme tarafından hapis cezasına çarptırıldılar, cezaları, tüm itirazlara karşın Askeri Yargıtayca onaylandı.
Her ikisi hapse girip yattılar ve çıktılar. (Dava Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yollandı bile.)
(NA)