AİHM, Savunma Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu'nca görev yaptıkları ordudan "kurum düzenini bozdukları" gerekçesiyle atılan üç hemşire Şenay Aksoy (Eroğlu), Gülay Güner Çorum ve Nazan Kahraman'ın açtığı davada, "gizli" tutulan soruşturma dosyasından ceza verilmesini "adil yargılama"ya aykırı buldu.
Afiş yasağıyla ifade özgürlüğü engellendi
EMEP Başkanı Levent Tüzel'in başvurusunu karara bağlayan AİHM, 430 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamesi'nin 1 (a) maddesiyle yürürlüğe sokulan 2935 Sayılı OHAL Yasası'nın 11 (e) maddesi yoluyla afişin yasaklanmasının "ifade özgürlüğü hakkının kısıtlanması" anlamına geldiğini oybirliğiyle kararlaştırdı.
Yürürlükte olduğu sürece yargı denetimine kapalı olan OHAL yasaklarına dair bu karar, afişin "kamu düzeni ve güvenliğinin tehlikeye sokacağı, tahrik edeceği ve şiddeti yaygınlaştıracağı" gerekçesiyle alınmıştı.
Nisan 2001'deki yasak kararının "toprak bütünlüğü" iddiasıyla alındığını açıklayan AİHM, idari yaptırımın yargı denetimi dışında bulunmasının da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "yargıya etkin başvuru hakkı"nı düzenleyen 13. maddesinin bir ihlali olduğunu duyurdu.
Askeri Yargı üç hemşireyi haksız yargıladı
Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) görev yaparken Nisan 1999'da yasadışı bir örgütün sempatizanı olarak ideolojik ve politik faaliyet yürüttükleri iddiasıyla görevlerine son verilen üç hemşire AİHM'de açtıkları davayı kısmen kazandı.
Başvurunun "ifade özgürlüğünün kısıtlanması" iddiasını incelemeye gerek görmeyen AİHM, tartışma konusu askeri yargı kararının "gizli" tutulan soruşturma dosyaları temelinde alındığını bildirerek, başvuru sahiplerinin dosyadaki suçlamaların niteliğiyle ilgili dosyadaki bilgilere erişemediklerinden bunlara karşı savunma da yapamadıklarını duyurdu.
AİHM, her üç başvuru sahibinin Askeri İdari Yüksek Mahkemesi'nde adil yargılanmadığına oybirliğiyle karar verdi; Türkiye'nin bu kişilere mahkeme gideri dahil toplam 23 bin 500 avro (yaklaşık 44 bin 600 YTL) tazminat ödenmesine hükmetti.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) görev yaparken Nisan 1999'da yasadışı bir örgütün sempatizanı olarak ideolojik ve politik faaliyet yürüttükleri iddiasıyla görevlerine son verilen üç hemşire AİHM'de, 6/1 ve 10. maddeler temelinde dava açmıştı.(EÖ/KÖ)