Tek tipcilik ve "ben ne dersem o doğrudur"un hedefi
Tek tip insan, tek tip toplum, tek tip tüketim, "ben ne dersem doğrudur" (!) mantığına hizmet eden kalemşörlerin, Nadire Mater 'in şahsında BİA'yı ve Anadolu'nun onurlu basınını hedef aldıkları gün gibi ortadadır.
Köşe (dönücü) yazarlar
Bugünlerde her zamankinden daha fazla sermaye savunuculuğu yapmayı varlık nedeni olarak gören köşe (dönücü) yazarlarını; toplumla paylaşamadıkları üretimlerinin derinliğine yeni boyutlar eklerken görüyoruz...
Nalıncı keserleri
Kalemlerini nalıncı keseri gibi kullanan bu insanlar, İstanbul'un Avrupa yakasından, öteki tarafa geçmeyi, Anadolu'da bulunmak gibi algıladıklarından olacak ki, Nadire Mater ve Ertuğrul Kürkçü'nün gerçek anlamda Anadolu basınının gelişimine yönelik gayretlerini, BİA'ya çamur atarak karalama kampanyasına dönüştürmek istiyorlar.
Hangi pencereden bakıyoruz
Anadolu oradan nasıl görünüyor ya da görüyorlar bilemiyoruz ama, biz buradan o yana, çamur banyosu içinde güzelleştiğini zanneden kafaların zapt ettikleri köşelerden, çamur atmayı meşrulaştırmalarına tepkisiz kalınmayacak bir pencereden bakıyoruz.
"İşte geldiler"i yaşadılar mı?
Onların umurunda mı sanki !
Örneğin :
* Gaziantep'te Fırat'ta Yaşam Gazetesi 'nin her sayısından sonra o rutin (!) toplatma kararını bekleyip her kapı çalınışında "işte geldiler"i yaşadılar mı ?
Bu heyecanları tanıyor musunuz?
* Bunların kafasına göre "Mehmedin Kitabı"nı tanıttığı için hakkında açılan davadan ceza alan Gülay Yıldız olsa olsa CIA 'nın İskenderun sorumlusudur.
* Cumhur Kılıççıoğlu 'nun Siirt 'te verdiği 40 yıllık MÜCADELE hiç mi hiç önemli değildir.
* Mehmet Can Toprak 'ın heyecanını tanımazlar.
* Kıymet Gökçe 'nin Mersin'i bilmezler.
* Değerli iletişimci Esra D. Arsan 'ın dediği gibi "fakirliğini ve onurunu korumaya çalışan" "Öteki Türkiye"nin gazetecileri ile aralarında çok keskin ayrımlar vardır.
* Biz ETİK dedikçe onların TETİK demesi gözümüzü korkutamaz.
* Doların yeşili için Doğan'ın yeşili ile her yolu mübah sayan bu kafaların gücü, bize BİrAz zor yeter.
* Anadolu'nun alternatif bir habercilik anlayışı ile yeniden yapılanma sürecine girmesine olan tepkiler doğru yolda olduğumuzun göstergesidir.
Üretiyoruz, paylaşıyoruz, büyüyeceğiz...
Antep'te bir söz vardır :
"Atın önüne et, itin önüne ot koyiyler"
Onlar bunu çok yaptı.
At ile iti, birbirine karıştırmayan yeni bir habercilik anlayışına olan tepkileri normaldir.
Aşk ile yapılan Bİ(n)A yıkılmaz.
Yalan aşklarından pramatüre çocukları olanlar ise, bunu asla anlayamaz.
(MG/YÖ/NU)